Pendikspor - Galatasaray maçı yazar yorumları

Kerem mevkisinde yokken, Kazımcan futbolun herhangi bir doğrusunu yapmaktan uzakken, Barış Alper ile 2. yarıya girdi Galatasaray. Hücumda üçlüye dönen, karşılarken dörtleyen bir defans. Bakambu ve Ziyech ile 3 puanı aldılar ama Demirbay'ın stoper, Barış'ın sol bek bitirdiği, İcardi'nin yine son düdüğü gördüğü modifiye bir G.Saray izledik. Buruk zorlu maç trafiğinde zihinsel olarak büyük yükün altında. Bu mental yorgunluk bir Anadolu deplasmanında farklı bitebilirdi ama Pendik bu, Marmaray'da Florya'dan bindin mi 28 istasyon sonra ordasın… (SABAH)

MEHMET AYAN: KUSURSUZ KALİTE KUSURLU OYUN!

Sezon başında hayal alıp satmaya bayılan futbol takımları ve taraftarları iş zora girince de bayılıyorlar mazeret üretmeye. Üç kulvarda yarışacaksan Pendik’e, Ümraniye’ye de, Allianz Arena’ya da uygun kadro mühendisliği yap. Yapamıyorsun; bahane oğlu bahane üretiyorsun. Neyse ikinci yarıda kalite galebe çaldı. Daha ciddi ve Mertens organizasyonunun hissedildiği G.Saray, mütevazı ve ne yaptığını bilen rakibini 2-0 yenmeyi başardı. İlk goldeki Bakambu takipçiliğine, kaleci Erdem’in bir anlık dikkatsizliğini iliştirmek gerek. İkinci golde ise Hakim’in topa şut hakimiyeti gözlerimizi kamaştırdı.

G.Saray Avrupa’da oynadığı 11 maçtaki futbol ortalamasına henüz erişemedi. Dünya devi 2 takımı 4 maçta futbol olarak mağlup etmeyi başardığı en az 200 dakika sayabiliriz birlikte. Alınan da 4 puan var bu 360 dakikada. Geçen haftaki Alanya maçının bir aldatmaca olduğunu bu haftaki Pendik maçı bir kez daha gösterdi. Hafta içi yorgunluğunu hoca doğru değişikliklerle gidermeye çalışmış ama sol bek meselesi artık KRONİK. Bizim Serdar Kelleci’nin dediği gibi ilk yarı sonuna dek sol bek Barış Alper Yılmaz mı olsa acaba? (HABERTÜRK)

ERMAN TOROĞLU: BU SAHADA 'SÜPER' TAKIM OLUNMAZ

Bir tarafta Galatasaray maçını seyrediyorum, diğer tarafta Avrupa Kupası kurasını… İkisi de heyecanlı. Bir tarafta inanılmaz bir salon, her şey kalite kokuyor. Organizasyon mükemmel, insanlar pırıl pırıl giyinmişler, müzik süper, görüntü harika. Dönüyorum bir alttaki büyük televizyonda Pendikspor-Galatasaray maçına, karşımda belediye başkanının 60 metrelik bir ilanı, " Siltaş Yapı Pendikspor'a başarılar dilerim" diyor… Onun yanında bir başka ilan. Hiç seyirci göremiyorum. İlanların arkasında da 5 tane bina. 4. kattan sonrası sahayı görüyor. Zaten büyük maçlarda oraları kiraya veriyorlarmış duyduğumuza göre.

Bu zeminde Fenerbahçe oynadı, futbolcular zeminden çok şikâyet ettiler. Hâlâ da kendilerini toparlayamıyorlar. Sahası yoksa, seyircisi yoksa bu tip takımlar 'Süper' adını verdiğimiz ligde oynamamalılar. Buna bir çare bulunmalı. Bu play-off mu olur, başka bir şey mi olur ama bu böyle gitmez. Büyük takımlar 35 bine, 50 bine oynuyorlar. O stattan çıkan futbolcular burada bırakın fizik olarak, beyin ve moral olarak kendilerini veremezler. Sonra da diyoruz ki bizim ligimizin marka değeri niye düşük. Yüksek olma şansı yok ki bunları saydıktan sonra. İnşallah bir gün düzeltirler.. (SABAH)

OSMAN ŞENHER: GALATASARAY YORGUN DA OLSA KAZANIYOR

Şampiyonlar Ligi’nde 50 bin taraftar önünde o muhteşem futboldan sonra 3 bin kişilik sahada harika oyunu beklemek hayalcilik olur. Zirve yarışında iddian devam ediyor mu? Tabii ki ediyor. Rakip Pendikspor da olsa kazanıyor musun, kazanıyorsun. Önemli olan da bu.

Kerem sola geçti, tamam Icardi artık gol atmaya başlar diye düşündüm. Ama maalesef Kerem de Pendik karşısında sallandı, oyuna motive olamadı. Hocanın Bakambu değişikliği tam zamanında geldi. Bakambu hem golünü attı hem de temposuyla Galatasaray’a pozisyonlar yarattı. Ziyech zaten şu anda Galatasaray’ın en büyük yıldızlarından biri olmaya büyük aday. Sonuçta Pendikspor çok zayıf bir takım. Bilemiyorum bu kadroyla Süper Lig’de kalmaları çok zor. G.Saray’dan puan alabilir miyiz diye olağanüstü mücadele ettiler. Ama maalesef bunun mümkün olmadığını kendileri de biliyorlardı. (MİLLİYET)

ENGİN KEHALE: MANCHESTER SENDROMU ATLATILDI

Aralık ayının başında, sezonun 25. resmi maçını oynayan Galatasaray, maçın ilk düdüğüyle bu mental yorgunluğun üzerinde olduğunu net bir şekilde hissettirdi. Manchester United maçından çıkılmış olması ne kadar etkiliyse, sanki oyuncuların gözünde rakibin Pendik olması da bir o kadar etkiliydi. Ancak hiçbir maç oynanmadan kazanılmıyor. İsteksiz, temposuz ve dağınık başladı Galatasaray.

Okan Buruk hem sahadaki enerjiden hem de bir kenarın işlevsizliğinden rahatsızlığını, devre arası iki değişiklik yaparak gösterdi. Barış Alper’i sol beke, Mertens’i ise Tete’nin yerine alıp, Ziyech’i sağa atarak ön tarafta çeşitliliği sağladı. Sezon başından beri yetenekli ayaklarının becerilerini övdüğümüz sarı kırmızılılarda, bu defa belirleyici olan kenardan gelerek sahada tepkiyi koyan isimlerdi. Okan Buruk, Manchester maçından sonra bir kez daha oyuncu değişiklikleriyle maça dokundu. Hakkını teslim edelim. (HÜRRİYET)

LEVENT TÜZEMEN: DOĞRUYU İKİNCİ YARIDA BULDU

Allah fukarayı sevindirmek işin önce eşeğini kaybettirir sonra da buldururmuş. Okan Buruk'un kadro tercihleri de bu söze benziyor. Okan hoca önce hatalı on biri sahaya sürüyor, sonra da doğru hamlelerle kazanıyor. Nasıl mı? 1-Tete ile Ziyech solda kol kola oynadılar ve verimli olmadılar. Tete bir pozisyonda Ziyech'in akıllı pasını mundar etti ve ayağındaki topu önde Kerem'e arkada bomboş İcardi'ye pas yapmayıp egoistçe harcadı.

Okan hoca doğru yaptı, Kazımcan'ı çıkardı ve Mertens'i aldı. Mertens iddia ediyorum, Galatasaray'ın oyun aklı. Belçikalı yıldız rakibe kendini unutturacak pozisyonlar alıyor. Ezbere pas atmıyor ve mükemmel çevre kontrolü yapıyor. Bakambu'nun takipçilikle attığı kafa golü öncesi attığı şut sert ve isabetliydi. Okan hocanın Oliveira'yı çıkarıp ikinci forvet olarak Bakambu'yu oyuna alması Galatasaray'a galibiyet yolunu açtı. Okan hoca, Bakambu-İcardi formülünü düşünebilir. Çünkü İcardi tek kaldığında iki kişi tarafından marke ediliyor. (SABAH)

UĞUR MELEKE: BAKAMBU, NELSSON VE DEMİRBAY

Galatasaray’sa Pendik’in bu oryantasyonu yüksek, birlikte hareket etmeyi beceren derin savunma bloğuna karşı ilk 45’te neredeyse hiç pozisyon yaratamadı. Kerem’den-Tete’den çalım beklersiniz, olmadı. Ziyech’ten şut beklersiniz, ilk yarıda fırsat bulamadı. Okan Buruk da bu etkisiz 45’in ardından radikal bir hamleyle ikinci yarıya sol bekte Barış, on numarada Mertens’le başladı.

Galatasaray’da bazı oyuncuların 75 bin kapasiteli Old Trafford veya Allianz Arena ile, karşı tribününde belediye başkanının lafları olan Pendik Stadı’na aynı konsantrasyonla çıkamamaları anlaşılabilir. Bu durumlarda kenardaki hocanın yüksek konsantrasyonu olanı, gözü parlayanı bulabilmesi lazım. O açıdan Okan Buruk’un dün nihayet 64’te Bakambu’yu oyuna sokması doğru karar. Bakambu, geçen sezon Yunan Ligi’ni gol kralı olarak tamamlamış. Daha önce bu ligdeki performanslarını da biliyoruz. Buruk nedense bir süredir Nelsson, Bakambu ve Kerem Demirbay’ı rotasyonda çok gerilere atmıştı. Bence bu 3 oyuncu da daha fazla dakikayı hak ediyorlar. (HÜRRİYET)

AHMET ÇAKAR: BİLİNÇALTINDA BÜYÜK TAKIM VAR!

Hafta içi Manchester karşısında önemli bir dönüşü başaran Galatasaray, az kalsın dün psikolojik olarak bunun bedelini ödüyordu. Çok ciddi Şampiyonlar Ligi maçı sonrası dönüşlerde konsantrasyon ve motivasyon kaybı yaşanabiliyor. Ama ne olursa olsun Galatasaray'ın ortaya koyduğu futbolun mazereti yok. Galatasaray attığı goller dışında da hiç iyi değildi.

İlk yarıda solda Kazımcan ile kanadı hiç kullanamadı. Sağda Tete etkili olamadı. Önemli hücum silahları olan Galatasaray'ın, ilk 45 dakikada ofansif olarak hiçbir şey yapamaması çok garip. İkinci yarıda yapılan Mertens, Barış Alper değişiklikleri biraz hareket getirdi. Sonradan da oyuna giren Bakambu, kilidi açtı. Daha sonra ise Ziyech bitirdi. Galatasaray, oynamadan 3 puanı alıverdi. (SABAH)

ÇAĞATAY ÇELİK: OKAN BİN ZİYAD

Galatasaray ilk yarıda epey sorun yaşadı. Oyunu öne yığmak bir yana, topu üçüncü bölgeye götürmekte zorlanan bir takım izledik. Sahaya epey asimetrik yerleşerek bir şey deneyen Buruk’un A Planı tutmadı. 32 dakikada oyuncularına birkaç kez "Uyanın” diye bağıran Okan Buruk beklediği reaksiyonu alamayınca çareyi değişikliklerde buldu. Sol beke Barış Alper’i çekti ve ciddi bir risk aldı.

Ciddi tehlike üretme problemi devam edince Buruk üst üste riskler almaya devam etti. Geçen sezon orta sahayı boşalttığı için çokça eleştirilen Buruk, Oliveira yerine Bakambu’yu sahaya atarak sol beki Barış Alper, merkezi Torreira-Mertens olan bir klasik 4-4-2’ye döndü. Emeviler’i İspanya’ya taşıyan komutan Tarık bin Ziyad’a dair yanlış bilinen bir rivayet vardır: Hikaye odur ki askerlerinin korkmasını istemeyen Bin Ziyad, gemileri ateşe vererek “Artık orayı fethetmekten başka çaremiz kalmadı” der. Okan Buruk da Pendik deplasmanında yaptığı değişiklikler ve aldığı risklerle benzer bir hikaye yazdı. (HABERTÜRK)