Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Fenerbahçe Pendikspor'u 5-0 mağlup etti! Pendikspor-Fenerbahçe maçı yazar yorumları - Fenerbahçe Haberleri
        • 1

          Gürcan Bilgiç (Sabah): Yılların içinden gelen ilk ders; "En kolay maç, aslında en zor olanıdır" diye karşınıza çıkar. "Kazanırız" dersiniz ama rakip de size "kazandırmamanın" peşindedir. Dakikalar geçer, duvarı delemezsiniz ve örneklerini çokça hatırlayacağınız gibi, spikerler; "Uzatma dakikalarında gelişen ani atakla" şeklindeki cümlesiyle mağlubiyeti anlatırlar. Fenerbahçe, Pendikspor'u ilk andan itibaren yakalarından kaldırıp, sarstı ama olgun atak geliştiremedi. Çok iyi kapanan, yardımlaşan bir takım vardı karşılarında. Bunun üstüne daha 8. dakikada Fred sakatlanıp, Zajc ile değişti. "Acaba" telaşını tek göstermeyen sahadaki oyuncular oldu. Akıllı kaldılar, acele etmediler, doğru zamanı beklediler ve hatalar geldi.

        • 2

          Pendik'in tek planı savunmak olunca, bu baskıdan çıkmaları da kolay değildi. Fenerbahçelilerin "keyif maçları" devam ediyor. "VAR" diye bir şey var. İrfan Can Kahveci'nin defansa çarpıp ağlara giden golünü nasıl "ofsayt" yaparız diye uğraşmadılar elbette! Buz gibi golün, "gol" olması için bekledi herkes… Merkez orta sahanın en önemli ismi İsmail Yüksek oldu. Maçın da gizli kahramanı aslında. Hakem Bitigen, sarı kartı göstermek için ilk fırsatı değerlendirdi. Boşuna demiyoruz "operasyon var" diye. "Hakemi de yeneriz" boş hükümdür. İkinci 45'te Pendik'in öne çıkmaya karar vermesi ile birlikte maç "doğru pasları" bekledi. MHK yatsın, kalksın İsmail Kartal'a şükretsin. Öyle bir takım yaptı ki, Fenerbahçe taraftarının istimi sınırda kalıyor.

        • 3

          İbrahim Yıldız (Habertürk): Karşılaşma öncesi, Fenerbahçeli oyuncuların motivasyon sorunu yaşayacağı düşünülse de, öyle olmadı. İlk yarı kapalı savunmayı açmakta zorlandılar. Attıkları iki golün kendi klaslarına yakışmadığını düşünmüş olacaklar ki, ikinci yarı vites yükselttiler. Zayıf rakipleri karşısında pek çok pozisyona girdiler. Golcü Dzeko arka arkaya 3 gol atarak skoru belirlerken, Pendik kalecisi Erdem 3 net golü önledi. Maçın ikinci yarısı daha tempolu ve heyecanlı geçti. Sarı-Lacivertli oyuncular alışık oldukları 40 bin kişilik taraftar coşkusu olmasa da, maçı bırakmadılar. Son ana kadar golü düşündüler.

        • 4

          Kazanma alışkanlığını sürdüren Fenerbahçe çok kolay pozisyona giriyor. İşi ciddiye aldıklarında neler yapacaklarını gördük. Sarı-Lacivertlilerin şanssız olduğu anlar da vardı. Fred’in oyunun hemen başında sakatlanması, ardından Becao ve Samet’in sakatlanarak oyundan çıkması taraftarı üzdü. Pendikspor’un bu oyunla işinin çok zor olduğunu söyleyelim. Fenerbahçe kalesine ancak iki kez gelebildiler. Sahaya günün anlamına uygun özel bir forma ile çıkan Sarı-Lacivertliler, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına denk gelen günde aldıkları galibiyete fazlası ile sevindiler.

        • 5

          Uğur Meleke (Hürriyet): 24 Eylül akşamı oynanan Alanya-Fenerbahçe maçında 0-0’ı bozan golde topu getiren adam İsmail’di. 8 Ekim’de Fenerbahçe bu kez Kasımpaşa deplasmanındaydı, dengeyi bozan ilk golde Dzeko’ya asisti İsmail yaptı. İkincide de penaltı öncesi Dzeko’ya pası veren oydu. Geçtiğimiz hafta Hatay karşısına çıkan Fenerbahçe, 0-0’ı yine İsmail’in kazandığı bir topun ardından Szymanski’yle bozdu. Dün de gelenek bozulmadı, dengeyi yine İsmail bozdu: 30’da İsmail’in karşı presle kazandığı topun sonucunda Samuel’in golü geldi. İsmail’in bir ön alan değil, 6 numara oyuncusu olduğu düşünülürse peş peşe yaptığı bu katkılar daha fazla anlam kazanıyor sanırım.

        • 6

          Esasında Pendikspor dün ilk yarım saat boyunca Fenerbahçe’ye çok fazla pozisyon vermemeyi başarmıştı. Portekizli teknik adam Vieira bence hafta içindeki Ludogorets maçını analiz etmiş. Aynen Bulgar ekibinin yaptığı gibi geride topu çok fazla gevelemediler. 2-3 pas sonrası risk almadan Erencan’a uzun vurdular. Böylece Fenerbahçe’ye önde baskıyla top kazanıp kolay pozisyon bulma şansını en azından ilk yarım saatte tanımadılar. Ta ki 30’uncu dakikaya kadar... 30’da Pendik çıkarken İsmail’in kazandığı bir top yine dengeyi bozan unsur oldu. Tabii ki İsmail’in yanına ikişer golün içinde olan Ferdi-Szymanski ile golcü Dzeko’yu da yazmak gerek.

        • 7

          Ömer Üründül (Sabah): Fenerbahçe maça problemli başladı. Daha ilk dakikada Becao bir adale sıkıntısı yaşadı. 4-5 dakika sonra da Fred sakatlanıp çıktı. 30. dakikadaki gole kadar Fenerbahçe tek kale oynuyordu. Ama etkili de değildi, pozisyon da bulamıyordu. Tempo düşüktü. Rakip 10 kişiyle alan daraltıyor ve geriden uzun toplarla çıkıp prese takılmıyordu. Zaten ilk gol de Pendikspor'un kendi alanından çıkarken kaptırdığı toptan geldi. Devre sonundaki golle de takım rahatladı. Pendik artık mecburen açık oynamaya başlayınca geniş alanları pozisyon zenginliğiyle değerlendirdiler. Deneyimli santrfor Dzeko kendini sıkmadan hat-trick yaptı. Sonuçta yine farklı bir galibiyetle seriye devam geldi.

        • 8

          Dün gece en disiplinli ve fizik kalitelerini de ön plana çıkaran oyuncular her zamanki isimlerdi. İsmail, Osayi, Ferdi… Şimdi gelelim eleştirilerime… Haftalardır hem gazetemdeki köşemde hem de TRT'deki programlarımda sürekli Fred ve Tadic'in fizik açıdan düşüş içerisinde olduklarını belirttim. Hatta Tadic'in üstün kalitesiyle belli bir metrekarede oynadığını yazdım. Daha önceden tanıdığım Fred'in de Fenerbahçe'de çok az işler yaptığını söyledim. Bu konuda da önemli eleştiriler aldım. Ama yine haklı çıktım. Fred'in daha 6. dakikada kasığı attı. İsmail Kartal'ın idmanlara ağırlık vermesi, futbolcuları da dinlendirmemesi gerekiyor. Dün gece bu kadar kolay maçta 3 tane sakat verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Mantığımın hiç kabul etmediği bir olay var. Etrafı yüksek katlı apartmanlarla çevrili, toplam seyirci kapasitesi 1960 kişi olan bir stada Süper Lig'de maç oynanması için nasıl izin veriliyor?

        • 9

          Cem Dizdar (Fanatik): Bilinir, ülke futbolunun en büyük meziyeti kazananı övmektir. Bende yazıya ‘’övgü hastalığı’’na tutulmuş geleneğin gönlünü kazanarak başlayayım! Şimdiye kadar çoğunlukla önde baskıyla rakiplerini boğan Fenerbahçe, benzeri uygulamayı Pendikspor’a karşı da hayata geçirdi. Rakibine ilk devre boyunca nefes aldırmayan ‘’İsmail Kartal’ın öğrencileri’’ daha ilk devrede maçı bitirmişti bile! Sanırım durum bundan daha iyi özetlenip, övülemezdi! Övgü bitti ve ana soruyu soralım; ‘’Sahi Pendik bu oyunu oynamak için ta Portekiz’den hoca mı getirdi?’’ Zahmete gerek yoktu, ülkede bu ‘’mutsuz takım oyunu’’nu oynatacak on uçak dolusu teknik adam vardı zaten!..

        • 10

          Yine de hakkını vermek gerek, herhangi bir işe yaramasa da Ivo Vieira kenarda çırpınıp duruyordu. Bu bile ülkeye yeter sanırım. Neticede ‘’hoca maçı istiyor’’du!.. İkinci devre de ilkinden farklı değildi, Ivo Vieira oyuncularını motivasyon alkışına boğarken İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe elini kolunu sallayarak gol atıyordu. Maçın benim açımdan ilginç notu ise ikinci golün VAR onayını beklerken yaşandı. Gerek İrfan Can Kahveci gerek İsmail Kartal, ‘’Ne bekleniyor’’ gibisinden söylenip durdu. Ne diyebilirdi ki VAR’ı bekleyen hakem Abdülkadir Bitigen? Biliyoruz ki, bu gösteri esasen televizyona dolayısıyla kamuoyuna yapılıyor. Yine de bu durum davranışlarının tuhaf olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

        • 11

          Engin Verel (Akşam): Fenerbahçe her zamanki gibi agresif başlamadı maça. Kontrollü ve rakibi tartan bir peşrev faslından sonra baskıya başladı. Doğrusu Pendik dersini iyi çalışmıştı ve gayet aklı başında işler yapıyordu. Ta ki Fenerbahçe'nin öne geçtiği dakikaya kadar. 30'uncu dakikada Osayi Samuel'in kale sahasına çevirdiği topu Erdem kendi ağlarına yollayınca, Fenerbahçe için işler kolaylaştı. Bu sezonun Fenerbahçe'deki kuşkusuz en formda isimlerinden biri İrfan Can Kahveci. İrfan nedense bu takımda kalitesini bir türlü ortaya çıkartamamıştı. İsmail Kartal'ın gelişinden sonra bambaşka bir kimliğe büründü. İkinci yarıda daha çok bekleyen, sabreden ve fırsatları bulunca golleri sıralayan bir Fenerbahçe gördük.

        • 12

          Geçmiş yıllarda kazandığı maçlarda bile çok acı çeken bir Fenerbahçe vardı. Şimdi elini kolunu sallaya sallaya kazanan bir Fenerbahçe var. Kuşkusuz bunda en büyük pay ve katkı Teknik Direktör İsmail Kartal'a aittir. 3 gol atan ve sahada takıma liderlik yapan Dzeko'yu, Tadic'i de burada vurgulamak gerekir. ki oyuncu da sahadaki oyun aklı ve skor üretim merkezi gibi çalışıyor. Haftaya Fenerbahçe güçlü rakiplerinden Trabzonspor'u konuk edecek. Kuşkusuz Trabzonspor'un durumu ne olursa olsun bu maçlarda farklı bir hava vardır. Fenerbahçe'nin sakatlıklara rağmen geniş bir oyuncu kadrosunun bulunması böyle zamanlar için çok değerli.

        • 13

          İlker Yağcıoğlu (Takvim): Klasik cümleleri kuracağımız bir maç daha izledik. İlk yarıda rakibi kendi ceza sahasına yaklaştırmayan, şut attırmayan ve tamamen rakip yarı sahada oynayan bir takım izledik. Bu oyunun aslında riskleri de var. Rakip iyi kontrataklar yapabilirse sıkıntı çıkarabilir. Ama ön alan baskısını o kadar iyi ve tempolu yapıyorlar ki rakipler bırakın pozisyon bulmayı ceza sahasına bile yaklaşamıyorlar. Burada da İsmail, Fred ve Szymanski üçlüsü inanılmaz iş yapıyor. Fred demişken umarım sakatlığı ciddi değildir. Çünkü bu oyunun en önemli parçası.

        • 14

          Dün gecenin genelinde Fenerbahçe'nin fazla zorlanmadan, tempoyu çok artırmadan maçı güle oynaya kazandığını söyleyebilirim. 19 maçta 19 galibiyet almak inanılmaz bir başarı.

          İsmail hocayı hem bu galibiyet serisinden hem de oynattığı oyundan dolayı tebrik etmek de herkesin boynunun borcu olsa gerek. Kamuoyunda "Fenerbahçe daha zorlu rakiplerle oynamadı" diye bir görüş var ama bence rakiplerden ziyade Fenerbahçe'nin oyunu önemli. Ben küçük büyük farketmeden bu takımın kolay kolay yenileceğini zannetmiyorum. Hem oynattığı oyundan hem de galibiyet serisinden dolayı teknik direktör İsmail Kartal'ı tebrik etmek gerekiyor.

        • 15

          Ercan Güven (Milliyet): Sahanın atmosferi ile kendi sahasına çekilip maçı tek kale hale getiren ve savunmadan başka planı olmayan Pendikspor’un yüzünden yavandı mücadele. Beş gole rağmen yavan. Maçtan önce oyun kuran Djiku’nun sakatlığı, Serdar Aziz ile katmerlenmişken, maçın başında Becao’nun sakatlık sinyali vermesi, ardından 7. Dakikada Fred’in sakatlanıp yerini Zajc’a bırakması Fenerbahçe temelinde bir sallantı yaratmadı ama belki kapalı rakibi açmada geciktirdi. Asıl endişe sakatlıkların Trabzonspor maçında da sürmesi. İlk yarım saat ve ilk yarı biterken gelen Fenerbahçe golleri mutlaka rakip futbolculara değerek olduysa bunun sebebi Pendikspor yarı sahasındaki 21 futbolcunun kalabalığıydı. O kadar “asimetrikti” mücadele.

        • 16

          İkinci yarıya İsmail Kartal Becao’yu sakatlıktan sakınmak için yerine Oosterwolde’yi koyarak başladı. Pendikspor ise kendi sahasında bekleyerek sadece Fenerbahçe gollerinin çetelesini tutabileceğini kavradı ve Fenerbahçe yarı sahasına ayak bastı sonunda. Hatta birkaç gol fırsatı bile buldu. Ve Fenerbahçe’ye Djiku-Becao-Fred sahada yokken, Tadic tadında değilken kendini sınama fırsatı sundu. Rakip Pendikspor olunca sıkıntı çekmedi Fenerbahçe. Szymanski’nin asistini yaptığı Dzeko’nun attığı üçüncü Fenerbahçe golü, “atılmaması imkansız” goldü açıkçası. Yedi dakika sonra Dzeko’dan bir tane daha. 87’de bir daha. Dzeko bile gömülü savunmada duruyor, futbol oynanırsa gol atıyor yani. Sonuç; 19’da on dokuz. Ligde 10’da on… Geliştirilen rekor. Sağ olasın Pendikspor! Açık söylemek lazımsa, “asimetrik mücadelenin” rekabete, ahlaka ve hukuka uygunu bile tatsız oluyor.

        • 17

          Serkan Akcan (Fanatik): Pendikspor’un maç boyunca Fenerbahçe’ye karşı alabildiği tek önlem ilk yarım saatte oyunu pasla başlatmak yerine uzun vurarak topu kalesinden uzak tutma çabalarıydı. Eren Can’ın fuleli koşuları net pozisyona dönüşmediği gibi Becao ile Samet’i meşgul etmekten öteye geçemedi. Ama bu meşguliyet esnasında Becao da sakatlandı ve maça öyle devam etmek zorunda kaldı. Üstüne bir de Fred’in erken sakatlığıyla yüzleşen Fenerbahçe ön alan baskısı yapacak fırsatları çok nadir buldu. Ludogorets’ten sonra Pendik’in de topu kalesinden pasla başlatmaması Fenerbahçe’ye sadece zaman kaybettirdi. Zira ön alan baskısı sonucu hızlı hücum etmek Fenerbahçe’nin alameti farikalarından sadece bir tanesi.

        • 18

          Dün gece Becao’nun sakatlanmasıyla İsmail Kartal’ın stoper tandemi idealin hayli dışına çıkmış olsa da ilk yarıda rakip ceza sahası topla buluşma rakamlarında 21/0 üstünlük sağlamak oyun gücünün bir göstergesiydi. Stoperde Samet-Oosterwolde ile maçı bitiren İsmail hoca oyun standardının korunmasına skordan çok sevinmiştir.. Ve elbette Dzeko kalitesi denen bir gerçek var. İsmail Kartal’ın bu sezon en büyük şansı şüphesiz onun gibi klas bir santrfora sahip olmak. Boşnak yıldız, hemşehrilerinin en yoğun yaşadığı yer olan Pendik’te hat-trick yaptı. Pendik’e karşı savunmasının derinine gelmeden tamamen üçüncü bölgeye konsantre olarak üç gol birden atan Dzeko mahallenin en şık futbolcusuydu.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa