Her şeyin başında rekabetin ne kadar önemli ve gerekli bir şey olduğunu F.Bahçe seçimleri öncesinde görüyoruz. Aziz Yıldırım aday oldu ve ortaya 3 temel vizyon koydu:
* Hocam Mourinho olacak ve iyi kadro kuracağım.
* Stat kapasitesini artıracağım ve gayrimenkul projelerini değerlendireceğim. Ek gelirler ile banka borçlarını kapatıp ekonomik olarak düze çıkacağım.
* Bana karşı olan sistem ile mücadelede devletin de yardımını alacağım.
Bu 3 vizyona uygun da yönetim kurulu kurdu.
Ali Koç ise 6 yıl sonunda ilk kez kuvvetli bir yönetim kurulu oluşturdu. Acun Ilıcalı, Nedim Keçeli, Hamdi Akın gibi önemli isimler yanında Cenk Öztanık ve Eren Dişli gibi 2 genç ve dinamik ismi kattı yönetimine.
Ali Koç, kampanya döneminde genelde geçmiş dönemini anlattı. Sistemin kendisini engellediğinden dem vurdu.
Verdiği 2 vaat dikkat çekti:
* Öyle bir kadro kuracağım ki şampiyonluk sözü vermeme bile gerek kalmayacak.
* 3 yıl sonunda bankalar birliği anlaşmasından çıkacağım.
Lakin Ali Bey'in en temel hatası iletişim ekibi ve gerçekleri göremeyecek kadar kör olan 'destek ekibi'ni değiştirmemesi. Bu beceriksiz ekip; Mourinho isminin yarattığı havayı bozmak ve Aziz Yıldırım'a sağladığı rüzgar için önce 'alamaz' kampanyası yürüttü. Akabinde '46 milyon euro maliyeti var' kampanyasına başlandı. Yetmedi 'en son 2015'de şampiyon oldu' ve 'Aykut Kocaman futbolu oynatıyor' saçmalıklarına kadar sürdürdüler işi. Sokma akıl 8 adım gider atasözü misali bu bu kerameti kendinden menkul ekibin seçimi kaybetme noktasına getirildiği farkedilince Mourinho, Fenerbahçe’ye kazandırıldı. Öyle anlatıldığı ve gazlandığı gibi 46 milyon euro maliyeti falan da yok.
Ali Koç kompleksli bir insan değil. Yöneticisinin ya da Branco'nun ya da teknik adamının aldığı övgüyü kıskanmaz. Bunun örneklerini gördük. Dolayısıyla doğruyu yapmış ve bugün dengeleri yeniden lehine çevirmiştir. Mourinho hareketi önemli bir harekettir. Ama tek başına yetmez. Ali Koç'un iyi bir kadro kurma sözü zaten var ve sözünü tutacaktır. Başkanlık rekabetinin şimdi de gayrimenkul projelerini değerlendirme ve bankalar birliği anlaşmasından çıkma konusunda sürmesi gerek. Rekabetten kazanan Fenerbahçe oluyor görüldüğu gibi.