Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Oray Eğin Eric Adams'ı size ben anlatayım

        Eric Adams’ın New York Belediye Başkanı seçildiği günlerde arkadaşlarıma “Bu adamın sonu yüz kızartıcı bir yolsuzlukla gelecek,” demiştim. “Bundan eminim.” Bugün hakkında federal soruşturma açılmasına neden olan konuların hiçbirinden haberdar değildim oysa. Türklerle bağlantısını da bilmiyordum. Buna rağmen iddialı konuşuyordum çünkü nasıl bir politikacı olduğunu yüzünden okuyordum. Bir aralar “FETÖ’cüyü yüzünden tanırım,” diyenler vardı; suratlarındaki pembelik, pantolonlarının kıvrımı, kedi gibi gözleriyle bakışları, gibi izlerden yola çıkarak ufak bir-iki hatayla tutturmak sahiden de mümkündü. Eric Adams da o hesap, suratından buram buram çürümüşlük akan bir politikacı. Ama bütün bunların ötesinde Eric Adams aynı zamanda yalancı da bir politikacı ve bunun izleri ilk günden beri ortadaydı.

        BAŞKA EYALETTE YAŞAYAN BAŞKAN

        Yalancı olmayan politikacı bulmak zor, biliyorum, ama Adams özel bir vaka. Alıştığımız politikacı yalanları genelde biz vatandaşları araba veya ev sahibi yapmak, zenginleştirmek, dünya ligine sokmak, uzaya götürmek, her mahallede milyoner yaratmak falan üzerine kuruludur. Adams’ın yalanları saçma sapan şeyler üzerine.

        Eric Adams sözde Brooklyn’den komşum. Birkaç sokak ötede oturuyor ama bir kere bile mahallede görmedim. Kampanya yaparken bile denk gelmedim. Çünkü aslında oturduğunu söylediği yerde oturmuyor.

        Başkan seçilmeden önce Brooklyn’den sorumlu “borough president” denilen bir görevdeydi ama o zaman da Brooklyn’de yaşamadığı dedikodusu çıkmıştı. New Jersey’de, karşıda, kadın arkadaşının evinde yaşadığı iddia edilmişti. New York’tan Şili’ye Türk Hava Yolları’yla İstanbul üzerinden gitmeyi düşünen kız arkadaşının.

        New York Magazine bu iddiaların aslı astarı olmadığını sorgulamak için muhabir görevlendirdi. Bir ekip bir hafta boyunca Adams’ın Brooklyn’deki sözde adresinin önünde ev kamp kurdu. Ve o bir hafta boyunca Adams’ı yaşadığını iddia ettiğini söylediği eve girip çıkarken görmediler. İstanbul’u yöneten Ekrem İmamoğlu’nun Kocaeli’nde yaşadığını düşünün, o hesap.

        New York’u yönetmeye talip birinin New Jersey’de yaşadığı konuşulmaya başladığında Adams evinde bir basın toplantısı düzenledi. Üç-dört katlı “brownstone” denilen tipik Brooklyn evinin üst katları kirada. Evler ilk tasarlandığında çalışanlar için ayrılan giriş katı sonradan satın alınanlar tarafından müstakil daireye çevrildi, Adams da öyle yapmış. Bazı insanlar misafir katı olarak kullanıyor, bazıları kiraya veriyor. Bu giriş katları da bir, hadi çok zorlarsanız iki odalı küçük daireler oluyor en fazla.

        Adams kendisinin giriş katında yaşadığını söyledi basın toplantısında. Ancak alelacele yapılan basın toplantısında içerideki eşyalar tam olarak düzenlenmemiş, bolca PlayStation oyunu ve spor ayakkabı ortada bırakılmıştı. Eric Adams’a değil, bir başkasına ait eşyalar gibi duruyordu. Zaten o gün yanında biri daha vardı. 20’li yaşlarındaki oğlu. Giriş katı da 20’li yaşlarındaki genç siyah bir erkeğe uygun ışıksız bir bekar evi gibi duruyordu. Belli ki oğlu orada yaşıyordu. Eric Adams ise ısrarla kendisinin o dairede yaşadığını iddia etti.

        Bir insan böyle bir konuda yalan söyler mi? Ya da böyle bir konuda bile yalan söyleyen biri başka kim bilir hangi konuda yalan söylemiştir?

        BALIK YİYEN VEGAN

        Eric Adams çok meşhur bir vegan. Ve vegan beslenen pek çok kişi gibi sürekli veganizmin ne kadar güzel olduğunu vurguluyor ve kendisinin vegan olduğunu bize her fırsatta hatırlatıyor. Geçen sene New Yorker yayımladığı uzun Eric Adams portresinin bir bölümünü başkanın veganlığına ayırdı. Dergi yemedi içmedi, gerçek bir soruşturmacı gazetecilik titizliğinde fotoğrafları da inceleyerek Eric Adams’ın veganlığının izini sürdü. Adams’ın ne zaman vegan olmaya karar verdiğini, ne zaman bu kararını kamuoyuyla paylaştığını, hangi söyleşilerinde kaç sefer veganlığını vurguladığını teker teker çıkardı.

        Yalnız ufak bir sorun vardı. Eric Adams vegan olduğunu vurguladıktan sonra birkaç kez balık yerken yakalandı. New Yorker’ın incelemesinde Adams’ın balık yemesi sadece dedikoduya dayanmıyordu, görüntülü kanıtı bile vardı. Adams bunu da reddetti.

        Böyle bir konuda bir insan neden yalan söyler? Ya da böyle bir konuda bile yalan söyleyen biri başka kim bilir hangi konuda yalan söylemiştir?

        CÜZDANDAKİ FOTOKOPİ FOTOĞRAF

        Eric Adams eski bir polis memuru. 2020’de suç oranının arttığı iddia edilen New York’a “kanun ve düzeni” getirmeyi vaat eden bir başkan olarak seçildi. New York’ta pek suç oranı artmıyordu aslında, hatta geçmiş yıllara göre daha da güvenliydi ama böyle bir algı oluşmuştu pandemide.

        Dahası, Adams’ın pek de başarılı bir seçim geçirdiği söylenemez. New York’ta yerel seçime katılım çok düşük, aklı başında hiç kimse de belediye başkanlığı gibi zor bir işi yapmak istemiyor. New York’u yönetmek de kimsenin siyasi kariyerinin önünü açmıyor, bilakis bitiriyor. 1800’lerden beri hiçbir belediye başkanı New York’tan sonra daha yüksek bir makama gelmedi ya da seçilemedi. Hatta çoğu rezil oldu.

        Neyse, zaten az katılımlı bir seçimde arkasına suç oranından endişe ettiğinden şikayet eden Cumhuriyetçileri, hasidik Yahudileri falan alarak bir şekilde seçildi. Kanun ve düzeni getirmek istediği, ayrıca da eski polis olduğu için hep güvelik güçleriyle arasını iyi tuttu.

        Bir gün, yaptığı duygusal bir konuşmada, gözleri dolarak, memurluk yıllarında beraber yolları arşınladığı bir polis arkadaşının görevde şehit olduğunu anlattı. O günden beri arkadaşının fotoğrafını cüzdanında taşıdığını da ekledi.

        New York Times da bu konuşmanın ardından Adams’ın ekibine ulaştı, fotoğrafı görmek istediklerini söyledi. Belediye ekibi de şehit polis memurunun vesikalık fotoğrafının fotokopisini, üzerinde hafif kahve lekeleri eklenip özenle eskitilmiş bir şekilde gazeteye temin etti. Fotoğrafın sahte olduğunu ta New Jersey’den tespit etmek mümkündü.

        Böyle bir konuda bir insan neden yalan söyler? Ya da böyle bir konuda bile yalan söyleyen biri başka kim bilir hangi konuda yalan söylemiştir?

        BİR AN ÖNCE GİTSE

        Konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Eric Adams tarihin en kötü belediye başkanlarından biri olarak şehrin çöp tenekesine atılacak. Belki de ardından gelecek kuşaklar boyu siyah politikacının önünü kendi açgözlülüğü ve çürümüşlüğüyle, “Bu siyahlar zaten beceremiyor,” algısını bırakarak kapatmış olacak.

        Ondan geriye sadece Türkiye’yle ilişkileri kalmayacak. Senelik ücreti 100 bin dolar mı ne olan Zero Bond adlı üye kulübü ya da Casa Cipriani’de memur maaşıyla ödenen ya da büyük ödenmeyen hesaplar kalacak. Her gece bir yerdeydi ve bu Zero Bond’u meşhur etti.

        Aralarında Türk terzi Taji’nin de olduğu birkaç bin dolarlık özel kesim takım elbiseler ve bu takım elbiselerin büyük ihtimalle ödenmeyen faturaları kalacak. Şıklığına meraklı Adams, maşallah, bir giydiğini bir daha giymiyor ve hep “sur measure” takılıyor.

        Bildiğim, Adams konusunda hiçbir şey bilmeden haklı çıktığım. Bir başka bildiğim de New Yorkluların ondan bir an önce kurtulmak için gün saydığı.