Muhaberat elemanları bundan sonra hangi üniformanın içine girecek?
Normalde bir yeni yıl yazısı yazacaktım. Yılın sadece bu zamanlarında satılan ve kışın soğuk çehresine kondurulmuş bir gülümseme olsun diye yaratılmış gibi hissettiren kokinalara övgü düzecektim.
An itibariyle de alabildiğim kadarını alıp evde dev bir kokina yumağı yapmayı içimden geçiriyorum ama o da Türkiye gibi, güzel ama çok dikenli. Fazlasını taşımaya kalktığında her yerine diken batıyor.
Nitekim kıllı yünlü cihatlı devrimli Suriyeli gündemler nedeniyle bir türlü “Hoş geliyorsun 2025” kafasına giremiyoruz.
Birkaç gündür ülkemizde Suriye’de gerçekleşen devrim sonrası geçici hükümet kuranların idaresinde bir Alevi katliamı yapıldığına dair sosyal medya paylaşımları kol geziyor.
Geçici hükümet günün sonunda HTŞ adlı yapının içinden çıktığı için, bu örgüt hakkında uluslararası kurumlar tarafından yapılan terör örgütü tarifi halen devam ettiği için, iddialar inandırıcı görünebilirdi. Sanırım paylaşımları yapanlar da buna güveniyordu.
Oysa her ne hikmetse bir adet bile Arapça, İngilizce paylaşım yoktu. İddiaların tamamı Türkçeydi ve adeta Türkiye kamuoyunu etki altına almaya çalışmak için tasarlanmış işlerdi.
Bir önceki yazımda Suriye rejiminin en tekinsiz kurumu olan Muhaberat üyelerinin bu günlerde neler yaptığını ve neler yapabileceğini sormuş, bu olgunun tedirgin edici olduğundan bahsetmiştim. Türkiye’de son bir iki gün içinde yaşananlar bana bu soruyu hatırlattı.
MUHABERAT NEDİR?
Sahiden, devrimin Şam’ı ele geçirdiği ve tamamına erdiği günden beri Muhaberat elemanlarının ne olduğunu merak ediyorum.
Neden?
Neredeyse 100 bin civarında üyesi olan bu istihbarat örgütünün genişliği, kamuoyu belirleme gücü, rejime sadık unsurlar yaratma bağlamında yakın ülkelerde gerçekleştirdiği faaliyetler dudak uçuklatacak cinstendi.
Ülke içinde ise rejimin suçlarına zemin hazırlama ve suçları örtbas etme yeteneği bilinir.
Esad rejiminin en güçlü ve korkulan kurumlarından biri olan bu teşkilat, Esad yönetiminin kontrolünü sağlamak ve muhalefete karşı baskıları sürdürebilmek için kritik bir rol oynadı. 54 yıl içinde ailelerin içlerine sızan üyeleri baba ve kardeşlerini bile tutuklattırıp işkencehanelere gönderebiliyordu. İç savaş sırasında şebbihalarla birlikte çalışan Muhaberat korkunç sonuçları olan provokasyon eylemleri gerçekleştirdi.
Peki bundan sonra, arazi olacak, halkın arasına katılıp uslu uslu gizlenmeyi ve göze batmamayı mı seçeceklerdir?
Hiç sanmıyorum.
Muhaberat yapısı kolayca buharlaşacak, bir anda yeni yönetime teslim olacak ya da razı gelecek bir yapı değil. Bunların bir anda yeni bir IŞİD olarak karşımıza çıkması ihtimali de hiç o kadar düşük değil.
SURİYE İÇİN POTANSİYEL MUHABERAT RİSKLERİ
1) Savaş suçu işleyen askerlerin, işkenceci gardiyanların, köy yakan insanları parçalayan şebbihanın listelerinin HTŞ’nin elinde olduğu söyleniyor. Ama kimsenin elinde Muhaberat üyeleri listesi diye bir şey olduğunu duymadım. Dahası saydığım türde elemanların tutuklanması yahut infazının kameralara "İşte bakın masum Nusayrileri vuruyorlar” olarak yansıması sivil kılığına girmiş Muhaberat elemanları eliyle servis edilecektir. Bunların kamuoyu yaratma gücü tartışmalı da olsa mide bulandırıcı olacakları kesin. Çünkü ideal olan suç işlemiş olanların yargılanması ve örgüt ya da halk lincine maruz kalmamasıdır.
2) Esad’ın devrilmesinin ardından Muhaberat, eski rejim yanlılarıyla bağlantılarını sürdürerek, ülke içinde bir tür gizli direniş örgütleyebilir. Özellikle güvenlik güçleri, eski ordu üyeleri ve Baas Partisi’nin etkili elemanları, Muhaberat’ın desteğiyle silahlı çatışmalara katılabilir. Bunu yeni bir örgüt kimliği altında ya da algısı gayet rezil durumda olan IŞİD gibi bilinen örgüt kimlikleri altında yapabilirler.
3)Muhaberat, Suriye’deki grupları ve siyasi figürleri izleyip manipüle etmekte ustaydı.Esad sonrası dönemde, toplumun çeşitli kesimleri arasında gerginlik yaratmak için sızmalar ve bölücülük stratejileri izleyebilir. Bu, özellikle mezhebi ve etnik gruplar arasındaki gerilimin derinleşmesine yol açabilir.
Çünkü Alevi ve Sünni gruplar arasında daha fazla gerilim yaratmak, Muhaberat’ın eski taktiklerinden biri. Şöyle örnek verelim. Abdussamed Dagül adlı bir yerel gazeteci birkaç gün önce Lazkiye’nin Basnada köyünde yaşanan bir olayı rapor etti. Aktardığına göre Basnada isimle Nusayri (Türkiye’de bu topluluğa bazen Nusayri bazen Arap Alevisi deniliyor) köyündeki insanlar İran bağlantılı olduğunu düşündükleri üç kişiyi yakaladılar. Çünkü bu kişiler Sünni birini kaçırmışlardı ve onu öldürüp Nusayri köyüne bırakmayı planlıyorlardı. Kaçırılan adamı kurtardılar ve provokatörleri paketlediler. Bu kişiler İran bağlantılı provokatörler olarak adlandırıldılar ama çalışma tarzları itibariyle Muhaberat elemanı da olabilirler.
4) Esad sonrası dönemde, Muhaberat’ın İran, Rusya ve hatta diğer bölgesel aktörlerle iletişim kurarak, uluslararası destek araması olasılığı da var. Bu, özellikle Suriye’nin eski rejim kalıntılarının dış destek alarak içerde istikrarsızlık yaratmaya çalışmalarını ve geçiş sürecini zorlaştırarak kaos yaratmalarını mümkün hale getireceği için tehlikeli.
5) Muhaberat, Suriye’nin yeniden yapılanma sürecinde eski rejim güçlerini organize ederek, güç kontrolünü elinde tutmaya çalışabilir. Bu, sadece askeri alanda değil, aynı zamanda siyasi ve ekonomik alanlarda da etkili olma çabası şeklinde kendini gösterebilir. Ekonomik kaynakları kontrol etme, güvenlik güçlerinin kadrolarına yerleşme gibi hamlelerle eski rejimin kalıntılarının ülke üzerindeki etkisini sürdürmesi mümkün olabilir.
6) Muhaberat, Suriye’nin iç politikasındaki değişimlere paralel olarak ve o politikaları sabote edecek tercihler doğrultusunda, bazı ülkelerin uluslararası istihbarat ağlarına entegre olmaya çalışabilir. Bazı Batılı yahut İsrail başta olmak üzere bölgesel aktörlerle karşılıklı çıkarlar doğrultusunda gizli anlaşmalar yapabilir. Muhaberat’ın bu tür ilişkiler kurması geçiş sürecini ciddi şekilde kirletir.
Geçiş yönetimi hiçbir Muhaberat üyesinin yurtdışına kaçmasına izin vermemeli. Umarım dış müdahaleyi tetikleyecek kadar ciddi sıkıntı yaratmazlar. Ama ben mezhep savaşını tetikleme, toplumsal huzursuzlukları körükleme ve eski rejime yahut eski rejimin müttefiki olan ülkelere (Rusya, İran, İsrail) çalışma, onların siyasi ve askeri olarak yeniden organize olması için kaos yaratma ve son olarak Suriye’deki gerilim ve çatışma olasılıklarını Türkiye’ye ihraç etme gibi çalışmalar içine gireceklerine eminim. Son madde itibariyle diyebilirim ki, girdiler bile.