Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Hizbullah’ın en önemli isimlerinden biri hatta ikincisi olduğu söylenen İbrahim Akil Beyrut’un güneyinde, Dahiye’de İsrail’in hava saldırısında öldürüldü.

Havadan vurulan mahalle ve yerle bir olan binaların fotoğraflarına bakarken 18 yıl geriye gittim.

2006’da yine İsrail Lübnan’ı vuruyor ve yine Hizbullah’ın üssü kabul edilen Dahiye yerle bir ediliyordu. Ben de o savaşı Beyrut’ta takip eden muhabirlerden biriydim. O dönem Hizbullah’ın basın sözcüsü İbrahim Musavi ile bir röportaj için sözleşmiştim. Musavi’yi Dahiye’ye kendi bölgesine getirmek istemiştik ancak kesinlikle reddetmiş ve “Ben gelirsem İsrail burayı çok daha kuvvetli bombalar ” demiş, bize batılı gazetecilerin üs kurduğu beş yıldızlı bir otelde randevu vermişti.

Uzaktan bakınca bir izole terör üssü filan sanılabilir, başkent Beyrut’un bir mahallesi burası. Çoluk, çocuk ailelerin yaşadığı, günlük hayatın her yerdeki gibi aktığı bir yer.

Geçen yaz Beyrut’a gittiğimde yine uğradım Dahiye’ye. Lübnan’daki yönetim boşluğu ve ekonomik iflasın ardından şehrin her yeri gibi burası da enerjisini kaybetmişti ama hayat çocukları ve kadınları ile devam ediyordu.

Hizbullah’ın üslendiği terör eylemleri ve kullandığı yöntemler elbette kabul edilemez öte yandan Lübnan’dan bahsederken Hizbullah’ı terör parantezine sıkıştıramazsınız zira oradaki hayatın ve siyasetin bir parçası olan, mecliste önceki dönemde çoğunluk elde etmiş bir siyasi parti bu aynı zamanda.

Dün vurulan İbrahim Akil başta 1983’te ABD’nin Beyrut’taki Büyükelçiliği ve Deniz Kışlası’na yapılan saldırılar olmak üzere bir çok saldırıdan sorumlu görülüyordu ve ABD başına 7 milyon dolar ödül koymuştu.

1983’ten beri yakalanamıyordu Akil. Şimdi İsrail tarafından yok edildi.

İsrail üst üste akılları zorlayan saldırılar yapıyor. Çağrı cihazları, telsizler, nokta atışları…

8200. Birim ve alkışlanan barbarlık

Askeri açıdan büyük bir zemin kazanıyor ve Hizbullah’a ağır bir darbe indiriyor. Maalesef bu ‘yok edici’ mantık açısından bakıldığında inanılmaz başarılara imza atıyorlar.

Çağrı cihazı ve telsizleri patlatan operasyonu İsrail Savunma Kuvvetlerinin içindeki 8200. birim planlamış. Daha önce duymamıştım böyle bir birimin varlığını. Özellikle parlak görülen gençleri toplayan ve ‘yaratıcı’ işler yapan merkezmiş!

Dün bu yapılanmada önceden görev almış bir isim olan Robi Sembousky ile yapılan röportajı izledim. Sembouski öyle büyük bir hayranlık ve mutlulukla konuşuyor ki… “Ben bu operasyonları onlar mı yaptı bilmiyorum ama zeki beyinlerin ne kadar iyi çalışabileceğini gösteren mükemmel bir örnek bu” dedi.

Çoluk çocuk kimin elinde olduğunu bilmedikleri çağrı cihazlarını patlattıklarını bırakın inkar etmeyi açıkça alkışlıyorlar!

Gazze’de neredeyse bir senedir izlediğimiz soykırımdaki acımasızlık boyutlarına dehşetle bakarken her geçen gün İsrail’in eylemleri boyut atlıyor.

Hakikaten kan dondurucu!

Tam da Gazze'de barış umudu artmışken...

Bir yandan da Gazze’de ateşkes ile ilgili son günlerde artan bir umut ışığı varken son saldırılar bence çok şaşırtıcı.

Önceki gün eski ordu komutanı ve şimdiki rehine elçisi Gal Hirsh’in Amerikalılara bir anlaşmaya varılmak üzere olduğunu söylediği haberi Batı ve İsrail medyasına yansıdı.

Hirsch’in iddiasına göre 3 hafta içinde İsrail Gazze’den tamamen çekilecek, üzerinde anlaşılmış Filistinli mahkumlar serbest kalacak ve Hamas’ın elindeki tüm rehineler Gazze’den çıkarılacaktı.

İsrail’in son gaz sürdürdüğü Hizbullah operasyonları ile böyle bir barış havası da bombalanmış oluyor.

Olmert ve el Kidva'nın insiyatifi

Halbuki İsrail’in 12. Başbakanı Ehud Olmert geçen hafta Filistin yönetiminin eski dışişleri bakanı Nasır el Kidva ile birlikte barış için 2 devletli çözüm öneren bir teklif ile basının karşısına çıkmışlardı.

Bu teklifin Filistin ile barışa en çok yaklaşan isimlerin başında gelen Ehud Omert tarafından yürütülmesi umutları artırmıştı. 1967 sınırları işaret edilerek, Hamas’ın dışarıda kaldığı, Abbas yönetiminin başat hale geldiği ve hem İsrail’in Gazze’den çıktığı hem de Hamas’ın denklemden çıkarıldığı bir plan… Batı medyasında bu plan çok ciddi karşılık buldu.

Ancak belli ki Netahyahu iktidarı barış olasılığını ve kendilerinin de sonunu getirecek bu havayı çağrı cihazlarını ve telsizleri patlatarak yok etmek istiyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar