1959 öncesinin şampiyonluklarını araştıracak Fenerli tarihçiler hazır, mesele GS'li tarihçileri bulabilmekte!
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 1959 öncesi şampiyonluklar konusunda senelerden buyana bir tartışmadır devam ediyor...
Tartışmanın sebebini, takımların formalara koydukları yıldızlardan kaynaklanan karşılıklı suçlamalarını, klüplerin birbirlerinden farklı iddialarını, vesaireyi burada ayrıntıları ile yazmaya lüzum görmüyorum. Benim gibi futbola hiç merakı olmayan biri bile çekişmenin temelinde takımların geçmişte kazandıkları şampiyonluk sayılarının değişmesi hâlinde Federasyon’dan alınacak yardım miktarının azalabileceği endişesinin yattığını öğrendiğine göre meseleden herkes haberdardır ve sağır sultan bile duymuş demektir!
Futbol Federasyonu senelerdir sürüp giden bu anlaşmazlığın çözümü için geçen gün adım attı ve 1959’da “Türkiye Birinci Futbol Ligi” adıyla başlayıp bugün “Süper Lig” olarak devam eden Türkiye ligine mensup takımların 1959 öncesi ile sonrasındaki başarı kriterlerini tekrar değerlendirmek maksadıyla özel bir komisyon kurulmasına karar verildiğini duyurdu.
Bu komisyon, Futbol Federasyonu’nun teşekkül ettiği 1923’ten başlayarak 1959’a kadar yapılan müsabakalarda şampiyon olan takımları ve bunun neticesinde de formalarda yeralacak yıldızların sayısını yeniden belirleyecek.
Şampiyonluk sayısını arttırabilmek için 1959 öncesindeki karşılaşmaların da sayılması için 2021 Mart’ında Federasyon’a başvurmuş olan Fenerbahçe, Federasyon’un geçen günkü kararından sonra bir açıklama yaptı ve en doğru kararın verilebilmesi için komisyonun tarafsız tarihçiler ile hukukçulardan oluşması gerektiğini duyurdu.
Ama, Federasyon’un kararı Galatasaray’ı fena hiddetlendirdi! Klüp, maksadın “futbol camiasını bulandırmak ve kaosa sürüklemek olduğunu” iddia etti, Fenerbahçe ile Federasyon arasında pazarlık yapıldığını ileri sürdü, Fenerbahçe formasındaki yıldızların “kirli” olduklarını söyledi, 1959 öncesinde kendilerinin de iştirak ettikleri müsabakalardan da “mahalle arasında yapılan maçlar” diye bahsetti ve henüz kurulmamış olan komisyonun da âcilen lağvını talep etti!
Türkiye’nin önde gelen iki büyük klübü arasında bir yanda işte böyle toz-duman içerisinde bir çekişme yaşanıyor, diğer yanda da Futbol Federasyonu’nun kurmaya karar verdiği komisyonda kimlerin yeralacağı meselesi var...
HATIRIMA GELEN İLK İSİM...
Böyle bir komisyonda görev yapacak olanların Devlet Arşivleri’nde araştırmaya âşinâ olmaları, 1928 öncesi kayıtlar ile gazetelerden istifade edebilmek için eski harfleri gayet iyi bilmeleri ve konu üzerinde geniş tecrübeye sahip bulunmaları şarttır. Yâni, sıradan tarihçiler ile hukukçular işin içinden çıkamazlar ve acemilerin yetiştirilmesi de hayli zaman alır!
“Futbol tarihi” dendiğinde bu özellikleri taşıyan tarihçiler arasında benim aklıma gelen ilk ve hattâ tek isim, Prof. Vahdettin Engin’dir.
Alanına hâkim gayet ciddî bir tarihçidir, Sultan Abdülhamid döneminin Türkiye’deki önde gelen uzmanlarındandır, senelerini arşivde geçirmiştir, bütün çalışmalarını belgeye dayandırır ve futbol tarihimiz hakkında dünya kadar da yayın yapmıştır!
Ama, fanatik Fenerbahçelidir! Galatasaray Lisesi’ni bitirmesine, hattâ sonraki senelerde mezun olduğu okulun müdürlüğünü de yapmış olmasına rağmen Galatasaray’ı değil Fenerbahçe’yi tutar, bu fanatizmini çevresindeki herkes gayet iyi bilir ve dolayısı ile Vahdet Hoca taraftarı olduğu klübün, yani Fenerbahçe’nin “komisyonun tarafsız tarihçiler ile hukukçulardan oluşması” şartına hiçbir şekilde uygun değildir!
“Millî Mücadele Döneminde Türkiye’de Futbol” konulu doktora tezini hazırlamaya devam eden Barış Kenaroğlu, Kenaroğlu ile beraber Fenerbahçe Tarihi’ni yazan Barış Eymen ve Vahdet Hoca 1959 öncesinin şampiyonluklarını uzun zamandır zaten araştırıyorlar ama sadece Vahdet Hoca değil, iki öğrencisi de Fenerbahçeli!
Bu listeye senelerdir futbolun Türkiye’ye gelişi üzerinde çalışan Prof. Erhan Afyoncu’yu da ilâve edeyim diyeceğim ama o da Vahdet Hoca kadar Fener hastası!
Yazının başlığında da söyledim; 1959 öncesi şampiyonlukları araştırabilecek tarihçiler hazır, fakat bunlar hep Fenerbahçeli ve mesele aynı bilgi seviyesinde olan ama mevcudiyetlerini bilmediğim Galatasaraylı tarihçileri bulabilmekte!