Jackpot'taki sahne Lübnan'da yaşandı

Dün akşam üstü ajanslara düşen habere ilk başta inanmakta zorlandım doğrusu! “Lübnan'ın başkenti Beyrut’ta çağrı cihazlarının patlaması sonucunda binlerce kişi yaralandı” diyordu haber. Çağrı cihazı ne kadar büyük bir patlamaya neden olabilir ki? Birden fazla çağrı cihazı aynı anda nasıl patlar? Böyle bir arıza olması mümkün müdür? Çağrı cihazı değil de başka büyük bir bomba patlamış olabilir mi? vb. gibi sorular havalarda uçuşuyordu. Güvenlik kaynakları çağrı cihazlarının pillerini kendi başlarına bu kadar büyük çapta bir patlamaya yeterli olmadığını söylüyordu. Çok geçmeden New York Times’ta bir haber yayınlandı. Buna göre İsrail gizili servisi Mossad, Hizbullah’ın bir süre önce sipariş ettiği çağrı cihazlarını Lübnan’a ulaşmadan önce ele geçirip içlerine patlayıcı madde yerleştirmiş. Ve uzaktan gönderilecek bir mesajla aktive olan bu patlayıcıları dün saat 15.30 sıralarında Hizbullah liderliğinden geliyormuş gibi görünen bir mesaj aracılığıyla patlayıcıları harekete geçirip patlatmış. Sonuç 9 kişi hayatını kaybederken 3 binden fazla yaralı var.

Read more!

BEN BU SALDIRININ BENZERİNİ BİR FİLMDE GÖRMÜŞTÜM!

Bu haberi okuduğumdan beri tam da bu saldırının bir benzerini bir filmde gördüğümü düşünüyorum ama hangi film olduğunu hatırlayamıyordum. Nihayet buldum, ‘Bingo!’

Geçtiğimiz Ağustos ayında Prime Video kataloğuna eklenen, başrollerini Awkwafina ve John Cena’nın paylaştığı ‘Jackpot’ bir aksiyon-komedi. Piyangoyu kazanan insanların gün batımına kadar hayatta kalmaları halinde büyük ikramiyeye uzandıkları 2030 yılı Los Angeles’ında geçiyor hikaye. Gün batımına kadar diğer herkes eğer bir silah kullanmadan piyango biletinin sahibini öldürürse ikramiyenin sahibi o oluyor. Kimsenin kimseye güvenmediği zıvanadan çıkmış, çıldırmış bir toplumun para hırsını mizahla gözler önünü seren filmin bir sahnesi ise dün Beyrut’ta yaşanan patlamaları birebir kopyası!

"BİR TELEFON SALDIRISINA İHTİYACIMIZ VAR!"

Awkwafina’nın canlandırdığı büyük ikramiyeyi kazanan Katie Kim ile onu hayatta tutmaya çalışan Noel Cassidy (John Cena) ikramiye avcısı insanlardan kaçarken bir odada kapana kısılıyor. Noel çıkış yolu olarak, profesyonel koruma hizmeti veren Lousi Lewis’i (Simu Liu) arayıp “Bir telefon saldırısına ihtiyacımız var” diyor. Üzerlerindeki telefonları kendilerinden uzağa atan Katie ve Noel endişe dolu gözlerle olacakları beklerken kapının diğer tarafındaki para için gözleri dönmüş insanların telefonlarına bir mesaj geliyor aynı anda. Mesaj ‘kayıp çocuk alarmı’ veriyor. Odadaki herkes bu mesaja bakarken aniden telefonlar patlamaya başlıyor. Elleri, yüzleri yananlar, kıyafetleri alev alanlar… Katie ve Noel bu kargaşadan faydalanıp kaçmayı başarıyorlar…

AŞIK VEYSEL'İN DEDİĞİ GİBİ "HAYAT FİLİME MİSALDİR!"

Yakın bir gelecekte geçen ‘Jackpot’ filmindeki bu sahne dün Beyrut’ta dünyanın gözleri önünde yaşandı. Bir filmle gerçek hayatı kıyaslamak ya da komplo teorileri pişende koşmak değil niyetim. Ama daha bir ay evvel izlediğim bir ‘komedi’ filmindeki sahnenin birebir ‘acı’ bir şekilde gerçekleşmesi karşısındaki şaşkınlığımı anlatmak istedim.. Aşık Veysel’in dediği gibi “Şaşar Veysel bu ne haldır / Hakikat de hep hayaldır / Hayat filime misaldır…” şaşkınlığı benimkisi…