Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı  Yürüdüğünüz yollarda hangi bitkileri var biliyor musunuz?

        Durduk yere bir hastalığım olduğunu öğrendim! Böyle bir hastalığın varlığından bile haberdar değilken, sokaklarda bu dertten mustarip olduğumdan habersiz dolaştığımı fark ettim… Fizyolojik olarak bana hiçbir etkisi olmasa bile ben fark etmeden ruhumu nasıl da körelttiğini, gündelik hayatımdaki neşemi elimden aldığını anladığım da ise olduğum yere çöktüm! Maalesef ben bir ‘Bitki Körü’yüm… Bilim insanları bu tabiri hoş bulmadıkları için artık ‘Bitki Farkındalığı Eşitsizliği’ diyorlar bu derde. Her gün önünden geçip gittiğim bahçenin içindeki çiçekleri, parklardaki bitkileri, yol kenarında kaldırımın beton zeminini delip çıkan papatyayı görmüyormuşum! Ve bu bana binlerce yıl önce yaşamış atalarımızın bir mirasıymış. İlk insanların, hayvanlardan gelebilecek tehditler karşısında gözlerini dört açarken, zararsız bitkileri dikkate almadıkları bunun sonucunda da benim gibi bazı ‘torunları’nın şimdi ‘Bitki Farkındalığı Eşitzisliği’nden kıvrandığı düşünülüyor.

        İNSANLAR HAYVANLARI TANIYOR BİTKİLERİ UMURSAMIYOR

        Saniyede yaklaşık 10 milyon bit veriyi işleyen gözlerimiz bitkileri zararsız diye gruplayıp bir kenara bırakıyormuş. Çocuklar bitkilerden önce hayvanları canlı olarak kabul ettiğinden, bitkilerden daha çok hayvanları koruma çabalarının fazlalığından dolayı meydana gelen bir kayıtsızlık bu. Onlara bir yakınlık hissetmemenin acı sonucu; onları görmemek! Araştırmacılar 1998-2020 arasında akademik dergilerde yayınlanan 326 makale üzerinde yaptıkları incelemelerde insanların hayvanlar hakkındaki bilgilere bitkiler hakkındaki bilgilerden daha fazla ilgi gösterdiği, hayvanları hatırlama konusunda daha dikkatli oldukları ortaya çıkmış.

        ‘Bitki Farkındalığı Eşitsizliği’nin küresel bir tehdit olduğunu iddia eden bilim insanları, “Bitkilerle bağ kurmadığımız için çok fazla güzelliği, çok fazla bilgiyi gözden kaçırıyoruz” diyor.

        SHAKESPEARE’İN ESERLERİNDE 200’DEN FAZLA BİTKİ ADI GEÇİYOR

        Bu durumun hep böyle olmadığı, modern dünyada bitkilerin görmezden gelinmesinin daha yaygın olduğu söyleniyor. Bu iddianın ispatı olarak da 1500’lerin ikinci yarısında 1600’lerin başında yaşayan Shakespeare’in dizeleri gösteriliyor: “Ortalama bir Londralı için yazan Shakespeare, eserlerinde geçen 200’den fazla bitkiyi insanların bildiğini varsayarak yazıyordu.”

        Oysa kentleşmenin, modernleşmenin bitki farkındalığını öldürdüğünü söylüyor bilim insanları: “Artık bitki toplamak zorunda olmayan kentli insanlar, çevrelerindeki bitkilerle bağlarını da koparıyorlar.”

        Washington Eyalet Üniversitesi’nden Frank M. Dungan, insanların bitki farkındalığını arttırmak için öğretmenlerin önemine dikkat çekiyor: “Bir şekilde öğrencileri için köknar ağacını ya da pampa otunu yavru pandalar kadar heyecan verici hale getirmeliler…” Çevremizde gördüğümüz birçok bitkinin adını bilmiyoruz, kabul edelim onları önemsemiyoruz. Sadece dekoratif bir nesne, orada öylece duruyor, yaşıyor mu ölüyor mu farkında bile değiliz.

        Dario Dellino’ya göre ‘bitki körlüğü’ masum bir duyarsızlıktan çok daha fazlası; insan kibrinin bir tezahürü! Bitkiler havayı ihtiyacımız olan oksijenle dolduruyor, insanların ve diğer canlıların yaşamasını mümkün kılıyor ama biz bunu çok kolay unutuyoruz…

        2020-2023 ARASINDA 8600’DEN FAZLA YENİ BİTKİ İSİMLENDİRİLDİ

        Wim Wenders’in şiir gibi filmi ‘Mükemmel Günler’de her gün gittiği parkta ağaçların rüzgarda sallanan dalları ve yaprakları arasında bir görünüp bir kaybolan güneşi seyreden Hirayama’yı düşünüyorum. En son ne zaman bir parkta oturup ağaçları, çiçekleri izledim acaba?

        Görür görmez tanıyıp adını söyleyebileceğim kaç bitki var, iki elin parmaklarını geçmez sanırım. Orkidelerin 83 milyon yıldır yeryüzünde olduğunu da bilmiyordum 2020-2023 yılları arasında 8600’den fazla yeni bitki türünün isimlendirildiğini de!

        Her gün bir başka acayipliğe açtığım gözlerimin gördüğü vahşetten yoruldum doğrusu… Daha önce hiç bilmediğim hastalığımı tedavi etmek için bugünden tezi yok gözlerimi dört açacağım… Önceki gün bizim sokakta her gün altında geçtiğim ağacın nar ağacı olduğunu elinde bir poşet üstüne tırmanmış nar toplayan amcayı görünce anlamıştım. Bundan sonra sokaklardaki ağaçlara en az o amca kadar dikkatli bakacağım… Zaten bugünlerde görülecek daha iyi ne var ki!