İki kardeş ülke arasında bağları güçlendirecek yatırımlar sanıldığından çok daha fazla önemli. Hamasetle izah edilecek bir durum değil. Türkiye’nin başta Azerbaycan olmak üzere diğer kardeş ülkeler ilişkilerini güçlendirmesinde iktisadi bağların ayrı bir yeri söz konusu. Bu sebeple Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi’nin (SOCAR) Petkim’i özelleştirme idaresinden alıp, ihale kriterleri çerçevesinde Star Rafineri’yi kurması, hatta en büyük dış yatırımı yapmasını rakamlarla izaha çalışmak, değerli bir işin tam anlamıyla hakkını vermez. Çünkü bu yatırımlar aynı zamanda güçlü geleceğin inşası anlamına geliyor.
Kardeş ülkeler arasında ilişkileri güçlendiren büyük yatırımların gelişimlerinin de iyi takip edilmesi, iki tarafın da hak ve hukukunun korunmasına özen gösterilmesi gerekir. Basit kırılmalar ilişkileri de yatırımların geleceğini de bozar. Bu ve benzeri nedenlerle sorumlu makamdaki profesyonel yöneticilerin de hassas olması icap eder. Bu kapsamda geçen ay iki ayrı yazıyla SOCAR Türkiye’nin yatırımlarını inceledim. Aksayan ve söz verilip de henüz hayata geçirilmeyen yatırımları hatırlattım. Halka açık Petkim’deki değişen hisse yapısına ve yönetim kurulu üyelerinin durumuna vurgu yaptım. Ve daha önemlisi 1,5 yıldır geçici duruşa geçirilen, yani çalıştırılmayan bazı Petkim fabrikalarına dikkat çektim.
Bu uyarıları yaptıktan sonra SOCAR Türkiye İletişim ve Kamu İlişkileri Başkanı Mikayil Yusifov ile buluşup, konuştuk. Önemli yatırım kararlarının söz konusu olduğunu, hazırlıklar yapıldığını önümüzdeki aylarda kamuyla paylaşılacağını ifade etti. Bu çerçevede sohbet edip, onlardan gelecek güzel haberleri bekleyeceğimi hatırlattım. Yusifov da ilk yatırım bilgilerini benimle paylaşacağını belirterek, tesisleri de birlikte gezip, inceleyebileceğimizi hatırlattı. Mikayil Bey’den bilgiler geldikçe, herhangi bir tesisi yerinde inceleme söz konusu oldukça ben de buradan paylaşacağım.
Öte yandan pazartesi günü SOCAR’ın Türkiye’de yeni yatırımlar yapmak için “Master Plan” çalışması yaptığını da SOCAR Türkiye CEO’su Elçin İbadov açıkladı. Elçin İbadov’un konuyu bu şekilde gündeme getirmesi sevindirici, umarım kısa sürede “Master Plan” hazır olur. Gönlümüz ve arzumuz iki kardeş ülke ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde daha ileri seviyelere taşınmasıdır. Bunu da kim yaparsa ona minnettar oluruz.
Ancak SOCAR’dan gelen bu güzel haberi daha iyi anlamak için biraz analiz etmek gerekiyor. Zira İbadov’un açıklamalarına tersten bakınca Aliağa Yarımadası Özel Endüstri Bölgesi’nde yatırımların bir süreliğine durduğunu anlıyoruz. Benim uyarılarımın da bu aşamada ne kadar yerinde olduğu da teyit edilmiş oluyor. Ama güzel olan “Master Plan” ile kapsamlı bir yatırım yapılacağına dair en tepeden açıklama yapılmış olması, bağlayıcı beyanlar ortaya koyulmasıdır.
Bilindiği üzere SOCAR, 2008 yılında Petkim’in yüzde 51 hissesini Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan (ÖİB) satın aldı. On yıl sonra 2018’de ise Star Rafineri'yi hizmete soktu. Petkim’in de katkılarıyla Star Rafineri büyük bir hevesle inşa edildi. Star’ın hizmete girdiği yıl bulunduğu alan “Özel Endüstri Bölgesi” ilan edildi. Bir nevi Türkiye şükranlarını bildirip, yatırımların devam etmesi için SOCAR’ın önünü açtı. Teşvik edici özel avantajlar sağladı. Akabinde yeni petrokimya kompleksinin SOCAR-BP ortaklığı ile kurulacağı duyuruldu. Şu günlerde hizmette olması için söz verilen bu yatırım maalesef gerçekleşmedi. Petkim’in bazı fabrikaları da geçici duruşa geçirilince “Aliağa’da neler oluyor?” sorusu akıllara gelmeye başladı.
Merak edilen bu hususları CEO Elçin İbadov, Türkiye’de petrokimya alanında yeni yatırım alternatiflerinin değerlendirildiği ‘Master Plan’ adı verilen bir ana plan üzerinde çalıştıklarını açıklayarak aydınlığa kavuşturdu. Artık bu aşamadan sonra gözlerimiz İbadov’dan veya SOCAR’dan gelecek yeni açıklamalarda olacak. Bakalım Türkiye’nin en büyük entegre endüstri grubundan ne türden mutlu haberler alacağız.
Çalık, Bayegan, Rönesans henüz başaramadı!
Elçin İbadov, STAR Rafineri’sinin Türkiye’nin işlenmiş petrol ürünleri ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini karşıladığını vurguluyor. Yani bu türden entegre tesislere aşırı ihtiyacımız var. Çalık Holding’e büyük desteklerle rafineri kurma görevi verildi. Yıllar geçmesine rağmen başarılamadı. Bayegan Grup da 2012’da bazı bakanların desteğini alarak, yabancı bir ortakla Ceyhan’da 500 bin ton üretim kapasitesine sahip polipropilen fabrikası kuracağını açıklamıştı. 2015’te hizmete gireceği ilan edilen o yatırım da halen daha ortada yok. Rönesans Grup da benzer şekilde 2018’den bu yana Cezayirli ortağı Sonatrach ile Ceyhan’da 1,7 milyar dolarlık bir petrokimya tesisi inşa edeceğini uzun süredir tekrarlıyor, ama ne kadar ilerleme sağlandığı belli değil. Ortada henüz bir tesis yok.
Netice itibariyle bu alanda Türkiye’nin tek stratejik varlığı Petkim ve Star Rafineri’dir. 1965’lerde koyulan vizyonun eseri olarak iyi bir entegrasyon ile Petkim ve Tüpraş kuruldu. Akabinde iyi bir özelleştirme stratejisiyle Star – Petkim entegrasyonu sağlandı. Evet, kaç yıldır Ceyhan’da rafineri kurulacak deniyor, kurulamıyor. Yıllardır yeni petrokimya tesisleri konuşuluyor, polipropilen fabrikaları zikrediliyor. Çalık Holding, Bayegan Grup ve Rönesans Holding’e imkanlar sunulmasına rağmen vizyon isteyen böyle bir işin altından kalkabilmiş değiller.
Sektörün temel gerçeği şu; rafineri olmadan petrokimya üretimi rekabetçi olamıyor. Şu anda Türkiye’nin petrokimya ürünlerinde yerli üretimi yüzde 10’un altına düşmüş durumda. Ülkemizde hâlihazırda iki rafineri var. Koç Grubu’nun Tüpraş’ı ile SOCAR’ın Star rafineleri. Bu iki grubun bu alana daha fazla yatırım yapmaları gerekir. Neden uzak durduklarına anlam veremiyorum. Anlaşılacağı üzere Petkim-Star entegrasyonu çok kıymetli sanayi yatırımdır. Değerini takdir etmemiz, hatta üzerine titrememiz gerekir.
SOCAR CEO’su Elçin İbadov’un dikkat çektiği gibi Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip, Türkiye’nin ilk ve tek entegre petrokimya tesisi olan Petkim’e azami özeni göstermemiz şart. Star’da yılda 12 milyon ton ham petrol işlenebiliyor. Böylece ülkemizin işlenmiş petrol ürünleri ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’si Star ile karşılanıyor. Ama yeni entegre tesislerine de ihtiyacımız olduğu yıllardır konuşulmasına rağmen hayata geçiremiyoruz. Bu durumda en azından elimizde olanın kıymetini bilelim.
Yaklaşık 1,5 yıldır kapalı olan Petkim’in bazı fabrikalarının ne zaman hizmete gireceğini de merak edelim. Petkim halka açık bir şirket olduğu için SOCAR’dan da zaman zaman bilgilendirme açıklamaları duyalım. Star Rafineri’sine sağlanan imkanların ülkemize hangi yatırımlarla geri döneceğini, iki kardeş ülke ilişkilerine nasıl katkı sunacağından da zaman zaman haberdar olalım…
Çok fazla bir şey istemiyoruz, değil mi?