Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu Takas neden Putin'in zaferi

        Soğuk savaş günlerinin casuslar köprüsü Glienicke’den, şu sıcak zamanlarda Ankara’ya kayan tutuklu takas trafiği büyük olmasına büyük ama bloklar arasında dengeye oturduğu pek şüpheli. Perşembe gecesi Ankara Esenboğa Havalimanı’nda takas edilenlerin kimlik ve suç kayıtlarına, takasın perde arkasındaki pazarlıklara ve takas sonrası analizlere bakılırsa ortaya çıkan tablo şu: ABD-Almanya-Rusya üçgeninde yürüyen pazarlık neticesinde ABD istediğini almayı başardı ama esas zaferi Putin kazandı; Almanya ise ABD’nin başarısıyla Rusya’nın zaferine “yem” oldu.

        Berlin, Putin’in tetikçisi diye cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdığı Vadim Krasikov’u uzun yıllar direndikten sonra takasa kaptırdı. Bu yüzden Olaf Scholz hükümeti siyaset ve medyanın yaylım ateşi altında. Suçlamaların odaklandığı nokta; Almanya artık Rusya’nın her türlü şantajına açık hale geldi, Putin yeni infaz emirleri verebilir ve istediği adamları almak için önüne gelen Alman vatandaşını türlü bahanelerle rehin tutabilir.

        Takasın kilit adamı Krasikov, beş yıl önce Berlin’in bağrındaki Cumhurbaşkanlığı sarayının hemen karşısında, Türklere mangal yasağıyla da ünlü Tiergarten parkına dağ bisikletiyle dalıp ikinci Çeçen savaşının Gürcü komutanı Selimhan Hangoşvili’yi infaz etmişti. Almanya’ya iltica etmiş bulunan Hangoşvili’yi parkta güpegündüz tek atışla yere indiren Krasikov sonra da kurbanın kafasına sıkmış ve tesadüfen ele geçirilmişti. Alman makamlarına göre bu cinayet, Rus iç istihbarat servisi FSB’nin intikam hamlesiydi. Muhtemelen Putin de St. Petersburg Belediye Başkan Yardımcılığı günlerinden tanıyordu tetikçiyi. Hatta bir iddiaya göre Krasikov o dönemde Putin’in yakın korumasıydı.

        Putin, Vadim Krasikov'u böyle karşıladı
        Putin, Vadim Krasikov'u böyle karşıladı

        Krasikov ise inşaat mühendisliği tahsil etmiş basit bir spor öğretmeni olduğunu ve siyasi oyunlara kurban gittiğini iddia ediyordu. 2021’de Krasikov’u ömür boyu hapis cezasına çarptıran Alman mahkemesi, tetikçinin kendisine sahte kimlik ve pasaportla cinayeti işlemesi için gereken kaynakları temin eden Rus otoritelerinin emriyle hareket ettiği hükmüne varmıştı. O gün bugündür Krasikov, Moskova’nın pazarlık listesinde bir numaraydı. Putin, Almanya’da tutulan “bir vatanseverin” serbest kalması için takasa yanaşabileceğini açıklamıştı bu yılın başlarında.

        Neticede Putin çoğu sudan sebeplerle tutuklu Amerikalı ve Almanlar dahil Avrupalı tutukluları bırakıp müebbetteki gözde adamını geri almayı başardı.

        Almanya ne mi aldı? Geçen ocak ayında Tinder randevusu için St.Petersburg’a gidişinde valizinden kenevirli ayıcık şekeri çıkan Patrick Schöbel’i aldı mesela. Havalimanında “Tetrahidrokannabinol” (THC) testiyle sabit uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçundan tutuklanan Schöbel’in yedi yıla kadar hapsi isteniyordu.

        Patrick Schöbel ayıcık şekerler yüzünden Rus gümrük polisince tutuklanmıştı
        Patrick Schöbel ayıcık şekerler yüzünden Rus gümrük polisince tutuklanmıştı

        Almanya Belarus’ta hüküm giyen vatandaşı Rico Krieger’i de namlunun ucundan kurtardı ama Krasikov takası için hazırlanmış senaryo kokusu vardı olayda. Krieger, başkent Minsk’teki bir demiryolunda medyada gelen patlamalarla ilgili terör suçundan kurşuna dizilerek idama mahkum edilmişti. Ancak tam da Ankara’daki takasa ramak kala Devlet Başkanı Lukaşenko tarafından affedildi ve takasa girdi.

        Alman vatandaşı Schöbel vakası Moskova’nın uyuşturucu karşılığı ilk başarısı değil. Amerikalı basketbolcu Brittney Griner de iki yıl önce esrar bulundurmaktan Rusya’da dokuz yıl hapis cezasına çarptırılmış ve on ay sonra “Ölüm Taciri” lakaplı Rus silah tüccarı Viktor Bout’la takas edilerek serbest kalmıştı.

        WNBA yıldızı Brittney Griner Rusya'da yargılanırken
        WNBA yıldızı Brittney Griner Rusya'da yargılanırken

        Griner ile takas edilen Viktor Bout, El Kaide’den PKK ve El Şebap’a kanlı terör örgütlerini Kaleşnikof’larla beslemiş, Taliban’a tonlarca silah satmış, Ruanda’da hem Hutu hem de Tutsileri, Angola ve Kongo’da çatışan tarafları savaş makinesiyle kuşandırmış azılı bir silah kaçakçısıydı. Tayland’da yakalanıp ABD’de 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

        ESAS TAKAS HEDEFİ NAVALNY’YDİ AMA…

        Ankara’daki alışverişin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük tutuklu takası olduğu doğru; kadro kalabalık, 7 ülkeden 26 kişi. Ama soğuk savaş atmosferinin aksine denklemde eşitlik yok, özgül ağırlık Moskova’dan yana.

        Soğuk savaş döneminde Batı Berlin ile doğudaki Potsdam’ı Havel Nehri üzerinden birbirine bağlayan Glienicke Köprüsü’ndeki ilk takas 10 Şubat 1962’de gerçekleşmişti. Amerikalılar, Sovyet casusu Rudolf Abel’i verip, vurulan U-2 casus uçağının pilotu Gary Powers’i almışlardı. Takas ağır toplar üzerinden yürümüştü.

        Bugün ise Putin’in en değerli adamı Krasikov Almanya’nın elinde olduğu için Washington belli ki Berlin üzerinde epeydir baskı uyguluyordu. Güvenlik kaynaklarından Alman medyasına yansıyan haberlere göre Putin, ABD ve Almanya ile aylar süren gizli takas pazarlığında Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich ile eski ABD askeri Paul Whelan’ı bırakmak için Krasikov’un verilmesini şart koşuyordu.

        Takasla serbest kalan ABD vatandaşları
        Takasla serbest kalan ABD vatandaşları

        CIA, Krasikov’un ne kadar değerli olduğunu fark edeli hayli zaman olmuştu; önce 2022 yazında basketçi Griner’i kurtarmak için bu kozla şansını denemek istemiş, Almanya Amerikalıların talebini reddetmişti, Krasikov’un salıverilmesi söz konusu değildi. Bunun üzerine Griner, Viktor Bout ile takas edilmiş ama Krasikov pazarlığı henüz kapanmamıştı. Rusya’da 19 yıl hapis cezasını çekmekte olan muhalefet lideri Aleksey Navalny’nin Krasikov karşılığında kurtarılıp Batı’ya nakli gelmişti masaya. FSB ajanlarının Berlin’de Noviçok sinir gazıyla öldürmeye çalıştığı Navalny’ye büyük sempati vardı Almanya’da. Alman hekimler hayatını kurtarmış, dönemin Başbakanı Angela Merkel hasta yatağında ziyaret etmişti.

        Böylece Berlin ve Washington, Navalny’yi de takasa dahil etmek için aylarca gizli görüşmeler yürüttü. Berlin’de şu soru işaretleri vardı: Acaba Putin, Navalny’yi vermeyi kabul eder miydi? Navalny velev ki takas edildi, zehirlendikten sonra yaptığı gibi yine Rusya’ya dönmeye kalkar mıydı? Krasikov’un verilmesi Putin’i daha fazla sayıda Batılıyı rehin alması için cesaretlendirmez miydi?

        Nihayet geçen ocak ayında Almanlar, ülkede özgürlük savaşçısı olarak namı yürüyen Navalny’nin de takas edilmesi şartıyla Krasikov’u vermeye razı oldu. Şubat ayındaki Münih Güvenlik Konferansı sırasında taraflar anlaşmayı netleştirdi ve Navalny’nin karısı bilgilendirildi, kurtuluş için bir umut doğmuştu. Ancak umut kısa sürdü, Navalny’nin hapiste öldüğü haberi konferansa bomba gibi düştü. Scholz hükümeti bu şok vakadan Putin’i sorumlu tutarken, kaçınılmaz teori devreye girdi: Putin sırf takasa dahil edilmemesi için can düşmanını öldürtmüştü. Suçlama bugün halen gündemde ama kanıtlanmış değil.

        Aleksey Navalny, Berlin'den Moskova'ya son uçuşunda (17 Ocak 2021)
        Aleksey Navalny, Berlin'den Moskova'ya son uçuşunda (17 Ocak 2021)

        Takas pazarlığı çökmüş gibi görünse de, Rusya’nın elinde halen üç Amerikan vatandaşı ve Almanlar bulunuyordu. Bu kez Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Berlin’deki muhatabı Jens Plötner nezdinde devreye girdi; acaba halen takas ihtimali var mıydı? Alman tarafında ABD’nin baskılarına uzun süre direnmenin mümkün olmadığı görüşü ağır basıyordu. Gizli servis BND ve Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Amerikan istihbarat servisleriyle bağımlılık ilişkisi de rol oynuyordu. Ayrıca Navalny’nin ölümü sonrası hapisteki en tanınmış Rus muhalif konumundaki Vladimir Kara-Murza ağır hastaydı. Almanya’nın biraz daha etraflıca düşünmesi gerekiyordu.

        Navalny’nin ölümünden birkaç ay sonra Biden ve Scholz meseleyi baş başa görüştü; ardından CIA ile BND ve Rus istihbaratı arasında çalışmalara geçildi. Geçen temmuz ayında ABD ve Alman hükümetinin üst düzey yetkilileri Aspen Güvenlik Forumu’nda buluştu. Konferans sürerken ABD’li gazeteci Gershkovich Rusya’da casusluk suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer ABD vatandaşı Paul Whelan ise dört yıl önce aynı suçtan 16 yıl hapse mahkum olmuştu.

        Artık takas zamanı gelmişti, CIA ve BDN ile Rus istihbaratı FSB’nin temsilcileri önce Suudi Arabistan’da, ardından MİT gözetiminde Türkiye’de bir araya geldi, takas adaylarının listeleri gözden geçirildi. Son dakika adayı olarak Belarus’ta affedilen Alman Rico Krieger listeye girdi. Ve Perşembe gecesi Krasikov seçkin polis timi nezaretinde bir Gulfstream uçağıyla Karlsruhe’den Ankara’ya gönderildi.

        Krasikov’un salıverilmesine hukuki zemin aylar önce hazırlanmıştı; kamu güvenliğine tehdit olduğu gerekçesiyle sınır dışı ve 20 yıl süreyle ülkeye giriş yasağı kararı çıkarılmış, ardından cezanın infazı durdurulmuştu.

        GİTMEK İSTEMEYEN MUHALİF DE POSTALANDI

        Ankara takasında Moskova, ABD’deki ajanlarıyla hacker ve dolandırıcı dahil adi suçluların yanı sıra Slovenya’da Arjantinli karı-koca kisvesiyle casusluk faaliyeti yürüten Rus çifti çocuklarıyla birlikte geri aldı.

        Slovenya'dan bırakılan Rus ajan çift ve çocukları
        Slovenya'dan bırakılan Rus ajan çift ve çocukları

        Moskova’nın serbest bıraktığı 16 kişi arasında ise Navalny’nin yol arkadaşı olan Rus muhalifler Vladimir Kara-Murza, İlya Yaşin ve Andrey Pivovarov da vardı. Yaşadıklarını Bonn’da basın toplantısında anlattılar.

        Rus muhalifler (soldan sağa) Vladimir Kara-Murza, Andrey Pivovarov ve İlya Yaşin
        Rus muhalifler (soldan sağa) Vladimir Kara-Murza, Andrey Pivovarov ve İlya Yaşin

        İngiliz vatandaşlığı da bulunan Kara-Murza, iki kez zehirlendiği için sinir sistemi hasar görmüş ama hayatta kalmış, Washington Post yazarıyken Ukrayna savaşıyla ilgili yalan haber yaydığı gerekçesiyle vatana ihanet suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılmış, Sibirya’daki hücresinden yazdığı yorumla Pulitzer ödülü almıştı.

        “İstenmeyen” faaliyetlerden 2021’den beri hapiste olan Pivovarov daha önce defalarca tutuklanıp serbest bırakılmış, her seferinde seçimlerde aday olmuştu.

        İlya Yaşin ise özgür iradesine karşın zorla takasa dahil edildiğini, kendisine bir nevi deport işlemi uygulandığını, parmaklıklar arkasından Ukrayna savaşına muhalefet ve siyasi mücadele hakkının elinden alındığını söylüyordu. Yaşin’in dediğine göre Rus Anayasası, vatandaşların rızası olmadan sınır dışı edilmesini yasaklıyordu, bu bakımdan takas edilmesi illegaldi. Ankara’ya iner inmez, refakat eden FSB görevlisinden derhal Rusya’ya dönüş bileti almasını istemiş, “Tabii Navalny gibi dönersin, sonra onun gibi sonunu görürsün” yanıtı almıştı.

        Yaşin ajanın uyarısını pek umursamamış, hedefini açıklıyor: “Daha ilk günden takas edilmeye karşı olduğumu söylemiştim. Ben Rus vatandaşı ve Rus siyasetçiyim. Hedefim özgür ve mutlu bir Rusya. Geri dönecek ve vatanımı geri kazanmak için çalışacağım.”