X

Günün gelişmelerini anlık takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Takipte Kalın

İzlenme rekorları kıran Yaprak Dökümü'nde bu hafta yine hüzün vardı. Cem'in ölümü Ali Rıza Bey ve ailesini sarsarken; Cem'in annesi ile babası yıkıldı. Cenazeye sürpriz isimlerin gelmesi izleyicide daha da heyecan yarattı. Cem'in cenazesine Yaman Bey'den, Mithat Bey'e; Ferhunde'nin eski sevgilisinden, Ferhunde'nin en yakın arkadaşı Gülşen ile eşine kadar herkes hazır bulundu. Cenazede herkes birbiriyle yüzleşti. Mithat Bey'in cenazeye katılması aile üzerinde büyük bir şok etkisi yarattı. Mithat Bey'i karşısında gören Hayriye Hanım ilk önce "Bunun ne işi var burada" dese de sesini çıkarmadı. Levent ve Şevket'in göz göze geldiği sahne şüphesiz ki büyük heyecan yarattı. Ama cenazenin iki sürpriz konuğu daha vardı. Leyla ve Oğuz... Cevriye Hanım'ın "Ölüm günüdür, kardeşine destek ol" sözleri üzerine Leyla konuşmadığı Necla'ya destek olmak için cenazeye gitti. Genç kadın caminin dışından içeride olanları izledi. Bir diğer konuk ise Oğuz'du. Ancak Oğuz da hiç kimseye görünmedi. Necla ve Leyla cenaze arabası kalkmadan önce göz göze geldi ancak hiç konuşmadılar. Yani iki kardeş arasındaki husumet yine bitmedi.



Dizinin en etkileyici bölümlerinden biri de cenazeden sonra Ali Rıza Bey'in bahçeye çıkıp hıçkıra hıçkıra ağlamasıydı. Bir diğer ilginç olay ise Ali Rıza Bey ve ailesi hakkında sürekli iğneleyici olarak konuşan Cevriye Hanım'ın insafa gelmesiydi. Yaşlılık yüzünden Ali Rıza Bey'in evinden çıkamayan Cevriye Hanım, yeni komşulara aileyi övmesi, gelini hakkında hep iyi sözler saretmesi izleyiciyi epeyce şaşırttı. Hele ki Fikret'e söylediği "Kızım sen iki canlısın, kendini düşünmüyorsan bebeğini düşün" sözleri "Cevriye Hanım'ın başına taş mı düştü?" sorularını da beraberinde getirdi.

Bu arada Cem'in ailesi kendi evlerinde cenaze için dua okuturken, Necla'nın evinde de ayrı bir dua düzenlendi. Duadan sonra cenaze evlerinde rutin olan hem gülüp hem ağlamak durumu bu evde de gerçekleşti ancak yanlış zamanda. Cevriye Hanım'ın sohbetine gülen ev ahalisi karşılarında Cem'in babasını görünce ne yapacağını şaşırdı. Kemal Bey ise, 'Oğlum öldü, bu aile gülüyor' düşüncesine kapıldı.

Bölümde en yaralı kişi Necla ile Cem'in ailesiydi. Necla sık sık geçirdiği sinir krizleriyle başa çıkmaya çalışırken, Cem'in anıları onu hiç yalnız bırakmadı. Cem'in ailesi ise hala Necla'yı suçlarken, gelinlerini dışladılar. Necla Cem'in kabrine gittiğinde kayınvalidesi Suzan ile karşılaştı ve yıkıcı cümle orada geldi: "Cem'in yerine sen ölseydin"

Bu arada Ferhunde ve Ceyda pişmanlıktan birbirlerini suçlarken, Şevket'in içinde inanılmaz bir intikam ateşi yandı. Ve Ferhunde'den intikam almaya yemin etti. Ferhunda vicdan azabıyla Şevket'in telefonuna "Çok üzgünüm başın saolsun" şeklinde mesaj attı. Şevket de ona karşılık olarak "Çok ihtiyacım vardı buna" şeklinde yazdı. Ferhunde bunun üzerine Şevket'in inşaatına gitti ve bölüm bu şekilde sonlandı.

Şimdi merak konusu olan Şevket'in neler yapacağı, Leyla ve Necla'nın aralarındaki husumetin dinip dinmeyeceği, Cevriye Hanım'ın aynı iyi niyetli tavrının sürüp sürmeyeceği, Necla'nın Cem'in ailesiyle aralarındaki sorunları halledip halledemeyeceği konusu oldu.

HABERTURK.COM MAGAZİN SERVİSİ