İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'dan Habertürk'e açıklamalar

450 günü devirmişiz. 50 bin kişini hayatını kaybettiğini biliyoruz. İnsan zaman içinde duyarsızlaşıyor. Bu duyarsızlaşma içinde düşündük. Milli İrade Platformu bünyesinde biz bunu yeniden yapmalıyız diye düşündük. Soykırım devam ediyor. İnsanların gündeminden geçip gitmemesi lazım. İnsanlık vicdanının karardığı dönemi yaşıyoruz. Dünya tarihinde bir soykırım canlı yayılarak gerçekleşmemişti. Her gün gözü yaşlı annelerin, kan revan içinde çocukların resimlerini, görüntülerini insanlar gündeminden düşürebiliyor. Çaresizliğin de etkisi var. Gündemimizden çıkardıktan sonra duyarsızlaştıktan sonra. Çocuklarımız bize sorsa 'Anneciğim, babacığım siz ne yapıyordunuz' dese ne cevap vereceğiz. Şimdi boykot ne işe yarar? Bunları da söyleyenler oluyor. Hiçbir şey yapmaktan iyi değil midir? Haykırmak, duruş almak. Gerçekten dünya kamuoyuna da mesaj veriyor. Türkiye'de yeni yılın ilk sabahı insanlar uyurken bunu gündemde tutmak çok kıymetlidir diye düşünüyorum. Kimsenin yaşam hakkı olmasına izin verilmiyor. Biz bunu konuşalım. İnsanların gündeminde tutalım. İnanıyorum ki, yarın orada güzel ve güçlü düşünceyi verdikten sonra bir ümit daha olacak.

"BÜTÜN TÜRKİYE'NİN MESELESİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

Herkese çağrı yapıyoruz. Bu gerçekten insanlığın ortak meselesi. Geçen sene filanca bayrağı getirmiş vs. dendi. Türkiye'de tabii ki belli kesim biraz daha fazla sahipleniyor sanki. Başka insanların da meselesi olduğunu ıskalayanlar da oluyor. Biz gerçekten bütün Türkiye'nin meselesi olduğunu düşünüyoruz. Millet olarak burası bizim 400'ü aşkın süre ecdadımızın yönettiği yer. Orada yaşayan insanların dedeleri bizim vatandaşlarımızdı. Aynı memleketin insanlarıydık. Fransa 60 sene, İngiltere 80 sene kaldığı yerde bugün hala kendi pazarı olarak oraları tutmanın hesabında. Biz böyle hayallere sahip olalım demiyorum tabii ki.

İstanbul'da bazı yollar kapatılacak

"YARIN SABAH SURİYE'NİN GELECEĞİ İÇİN DE DUA EDECEĞİZ"

Saat 08.30'da Galata Köprüsü üzerinde programımız başlayacak. Öncesinde Ayasofya, Sultanahmet, Yeni Camii, Beyazıt'ta sabah namazında buluşulacak. Yılın ilk sabah namazını ailemizde bu selatin camilerde kılabiliriz. Allah'ım bu yıl bize esenlik nasip eyle, kazadan beladan koru, bolluk bereket nasip eyle, şu devam eden zulmü bitir ya Rabbi' diyeceğiz. Suriye'nin geleceği için dua edeceğiz. Konuşmacılarımız olacak, Filistinli kardeşlerimiz konuşacak. Bazı marşlar, ezgiler. Oraya gelen insanlara o mesajları hissettirecek, o mesajı vereceğiz.

"MESCİD-İ AKSA DA ASLİ HÜVİYETİNE BİR GÜN KAVUŞACAK"

Suriye bizi heyecanlandırdı. Suriye gerçekten halkının ülkesi mi olacak, diktatörlük kalıntısı rejimlerden kurtulacak mı? Türkiye ile komşu, müreffeh, terörden arındırılmış şekilde kardeş bir ülke mi olacak, ümitlendik. Daha yolun başındayız belki. Dünyanın çeşitli ülkelerine yayılmış 10 milyonu aşkın Suriyeli'nin vatanlarına dönmesi için fırsat doğdu. Bir Güneş Doğuyor'dan maksat, nasıl ki Ayasofya zincirlerini kırdı, asli hüviyetine kavuştu. Halep ve Şam'daki Emevi camileri asli hüviyetine kavuştu. İnşallah Mescid-i Aksa da hızlı bir şekilde hüviyetine kavuşacak.

"SURİYE'DEKİ GELİŞMELER GERİ DÖNÜŞ İÇİN BİR FIRSAT"

Barış görüşmelerinde olduğu dönemlerde bile geri dönüşü gündeme getirmemişlerdi. Suriye'de bir fırsat penceresi oluştu. Şu anda Şam'a hakim olan gruplar, gerçekten birçok grubun birleşmesi. Uzun süredir işbirliği içinde yönetim kabiliyeti göstermeleri. Gerçekten Suriye'nin bugüne kadar ki durumuna kıyasla çok daha geniş kesimlerini temsil eden yapıyla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Bu Suriyelilerin geri dönmesi için fırsat. Biz mültecilerin asla Türkiye'den gitmeyeceklerini sanıyoruz ama en ufak gelişmede ülkelerine döndüklerini görmeye başladık. Yeni yönetimin de buna dair mesajları var. Asıl mesele Suriye'de başarılı bir yönetim sistemi, devleti kurulabilecek mi?

"İSRAİL, SURİYE'DE İŞLERİN İYİ GİTMESİNİ İSTEMEYECEKTİR"

Batı'nın müdahale ettiği yerlerin hepsinde sözüm ona medeniyet, demokrasi getirdi. Uluslararası hukuka göre düzenlemeler vs. oldu. Kimse abat olmadı. Tam aksine oradaki huzursuzluklar, insanların içine yerleştirdikleri öfke demlenmeye devam etti. Suriye'de Türkiye'nin de müessir olabileceği süreci öngörüyoruz. Türkiye dost elini uzattığı zaman siyasi, iradi, iktisadi tecrübelerini seferber ettiği zaman Suriye'de bir tablonun başarılması mümkün olabilir. Türkiye bu konuda çok tecrübeli. Yeniden inşa en kolay konu. Yeni anayasa, demokratik ortamın kurulması çok hayati. Suriye'nin kendi halkına yabancı olmayan hepsinin benimseyebileceği düzenin olmasına Türkiye destek verebilir. Bu dünya çapında paradigma değişikliğine yol açabilir. İsrail bunu asla istemeyecektir. Suriye'de işler iyiye gittikçe İsrail bunu istemeyecektir, bunu göreceğiz.

"İSRAİL SİYASETİ DE BUNUN ÇIKMAZ SOKAK OLDUĞUNUN FARKINDA"

Gazze'de şu anda soykırımın bitirilmesine ilişkin bir süreç yok. Ülkeler mesafe koydukça ne olacak bilmiyoruz. Belki Netanyahu başka şekilde resmin dışına çıkacak. Bu işler hiç belli olmaz. Allah kimisine uzun ömür versin deriz ama buna öyle demeyiz. Sonuçta İsrail siyaseti de bunun çıkmaz sokak olduğunun farkında. Batı'nın geleceğinin çok aydınlık olmadığını her zaman savunuyorum ama İsrail çevresini ateş çemberine çevirip bu çemberin içinde huzurla yaşayamayacağını onlar da biliyor. Yarın bunun için kıymetli. İslam ülkelerinde bu kültürün zayıf olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin bu canlılığını koruması ve ümit vermesini istiyoruz.

"BOYKOTU ÖNCELİYOR VE DESTEKLİYORUM"

Batı'yı ayakta tutan kapitalist düzen. İliklerimize kadar nüfus etti. Kapitalizm batıyı ayakta tutuyor. Kapitalizm bütün toplumsal ilişkileri, insanın doğasını derinlemesine etkiliyor ve belirleyici. Bireyin en büyük gücü müşteri olarak bir ürünü alıp almaması. Boykot bu sistemde güçlü. 'Şu marka İsrail'e yardım ediyor' diyoruz. Bunların arkasında Batı var mı, ona bakalım. Mümkün olduğunca almayalım. Bu zulmü yaşatan Batı sistemi ise o zaman benim alternatifleri bulmamız lazım. Türkiye olarak hamdolsun günlük yaşamamız için her şey üretiyoruz. Boykotu önceliyorum ve destekliyorum. Cumhurbaşkanımız bu konuda İslam ülkelerini teşvik ediyor. Bizim de müşteri olarak bu tür eylemleri katılmamız lazım, barışçıl şekilde duruşumuzu belli etmemiz lazım.

"HARVARD MEZUNLARININ TÜRKİYE'DE YERİ HAZIR"

Karşı taraf ne yapıyor. Harvard'daki gösterileri hatırlayın. Bu Yahudi fon yöneticisi Harvard yönetimine bildiri yayınladı. Filistin'le dayanışma etkinliklerine katılanları bize bildirin ki, kimleri çalıştırmayacağımızı bilelim' dedi. O adam bunu yaparken ben bunun karşısında bir şey yapmayayım mı? Ben Harvard Müslüman Öğrenci Derneği'ne üye olarak oradan mezunları tabii ki ülkemize teşvik ediyorum. Mağdur olan mezunlardan bahsediyorum. Türkiye'de elbette yerlerinin hazır olduğunu söyleyebiliriz.

"YENİ YILA DUALARA GİRELİM İSTİYORUZ"

Boykot bir, etkinlik olduğunda gitmek, ara sıra kefiyeyle dolaşılabilir, cebimizde Filistin bayrağı olabilir. Bu hepimizin meselesi. Herkesin sahiplenmesi gerekir. Bu karınca misali değil mi? Duruş koymak önemli, ondan sonra halkın teveccühü olursa ne ala! Olmazsa sonraki maçlara bakacağız. Mücadeleniz doğru ise, haksa, o zaman yapmak düşer. Soykırım devam ediyor mu, ediyor. Yeniden bunun gündeme girmesini sağlayabiliriz. Yeni yıla dualarla girelim.

NEDEN 1 OCAK SABAHI?

Yeni yılda sokaklar sakin, normal şartlarda bu etkinlik trafikten yapılamaz. Sabah buraları boş. Bu çok önemli. Bundan önce de sivil toplum kuruluşları olarak yeni yılda sabah namazı buluşmaları tertip ediyorduk. Yeni yıla dualarla gidelim. Gece 12.30'da yatarsın sabah kalkarsın, kimse uykusuz kalmaz. İnsanların yeni yıla daha güzel girmesine vesile olur. İnsanlar sabah namazını kıldıktan sonra 'yeni yılda sabah namazını kılıp dua ederek girmek ne güzelmiş' der. Buna da vesile olabiliriz.

İŞTE ALANA GİRİŞ VE ULAŞIM DETAYLAR

400'e yakın sivil toplum kuruluşunun katılımıyla 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde dünyaya Gazze mesajı verilecek. Devam eden zulme karşı düzenlenecek eylemde alana giriş ve ulaşım detayları açıklandı.

Milli İrade Platformu çatısı altında bir araya gelen 400'e yakın sivil toplum kuruluşunun katılımıyla yarın Galata Köprüsü'nde Filistin'de devam eden zulme karşı dünyaya mesaj vermek için düzenlenecek eyleme ilişkin buluşma, alana giriş ve ulaşım detayları açıklandı.

İnsanlık İttifakı'nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, eyleme katılacaklar için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile Sultanahmet, Fatih, Süleymaniye ve Eminönü Yeni Cami toplanma alanları olarak belirlenirken, bu camilerde sabah namazı cemaatle kılındıktan sonra alana yürüyüş yapılacak.

Yayaların alana girebilmeleri için Galata Köprüsü Eminönü tarafında K1 ve K2 numaralı kapılar ile Galata Köprüsü Karaköy tarafında K3 numaralı kapı kullanılacak.

Yenikapı'daki otopark alanı, servisler ve özel araçlarla gelenler için kullanıma açık olacak ve buralardan da etkinlik alanına ulaşım sağlanacak.

Hareket kısıtlılığı yaşayan misafirlerin ulaşımı için K3 kapısı kullanılacak.

Eminönü yönünden gelen katılımcılar K1 ve K2 numaralı kapıları, Karaköy yönünden gelen katılımcılar ise K3 numaralı kapıyı kullanabilecek.

Eylemin gerçekleştirileceği Galata Köprüsü'ne, Marmaray Sirkeci İstasyonu'ndan K1 giriş kapısı için 5 dakika, M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı Haliç İstasyonu'ndan K2 giriş kapısı için 7 dakika, T1 Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattı Beyazıt İstasyonu'ndan toplanma alanlarına 5 dakika ve T5 Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı Küçükpazar İstasyonu'ndan K2 giriş kapısı için 5 dakika yürüme mesafesi öngörülüyor.