Türkiye'nin en yüksek noktası: Yıldızlara 'Meydan' okuyan karakol
Türkiye-İran sınırında, ülkenin en yüksek noktası olan 3 bin 55 rakımlı 'Meydan Karakolu'nun bir gününe tanık olduk. Van'ın Başkale İlçesi'ndeki karakolda sınırı bekleyen 'zirvenin kartalları' sırayla iftarını yapıyor. Gözü sınırda, parmağı tetikte 7/24 hudut bekleyen Mehmetçik dinlenme zamanında Playstation da oynuyor, Kuran da okuyor
LÜTFİ ERDOĞAN/ GAZETE HABERTÜRK
Van’da, İran sınırında 3 bin 55 rakımlı tepede bulunan Türkiye’nin en yüksek noktasındaki askeri ‘Meydan Karakolu’ kapılarını HABERTÜRK’e açtı. 7 gün 24 saat gözünü kırpmadan kaçakçılıkla ve terörle mücadele eden Mehmetçik’in bir gününe tanık olduk. İki yıl önce ‘kalekol’ tarzında yeniden inşa edilen Van 6. Hudut Alay Komutanlığı 4. Hudut Taburu’na bağlı Meydan Karakolu, Başkale İlçesi’nde bulunuyor. Karakolu, 50’den fazla Mehmetçik koruyor. Uludağ’ın zirvesinden 512 metre daha yüksekte olan ve bağlı olduğu taburdan 1.5 saat uzaklıktaki karakola ulaşım, kışın eksi 40 dereceye varan soğukta helikopterle sağlanıyor.
İRANLI ASKER SELAM VERİYOR
Van’dan karayoluyla, iyi hava koşullarında karakola 3 saatte gidilebiliyor. En yakın köyse 6 kilometre uzaklıktaki 15 hanelik Erenler Köyü. Yol boyunca Türk ve İran nöbet kuleleri sınır boyunca karşılıklı görev yapıyor. Kulede nöbet tutan İran askerine selam verdiğimizde, el selamıyla karşı- lık alıyoruz. Karakola, “Kobra” denilen askeri araç eskortluğunda gidiyoruz. Bizi Türkiye-İran sınırında nöbet tutan Mehmetçikler karşılıyor. Karakoldan daha yüksekte ve en uçtaki 405 numaralı kuleye gidiyoruz. 3 bin 124 rakımlı tepedeki kulede, Mehmetçik gözünü kırpmadan nöbet tutuyor. Sınır termal kameralarla 24 saat takip ediliyor. Bir kaçakçı tespit edildiği zaman karakolun Ani Müdahale Mangası yola çıkıyor.
GÖZ SINIRDA PARMAK TETİKTE
Güneşin batmasına yakın saat 19.39’da el tetikte, göz sınırda, kulak ezanda bekliyor Mehmetçik. Bursalı Er Muhammet Mahmutoğlu ile Er Ramazan Süer orucunu kule nöbetinde açıyor. Ramazan orucunu açarken, Muhammet gözünü kırpmadan sınırı gözetliyor. Ramazan, arkadaşı Muhammet’e suyu uzatarak orucunu açmasını istiyor. Zirvenin kartalları sırayla iftar yapıyor.
EKMEĞİNİ YAPAN MEHMETÇİK
Karakola su 5 kilometre uzaktan pompayla ulaştırılı- yor. Kışın su boruları donuyor. Elektrik telleriyse sert rüzgârlara dayanmıyor. Elektrik kesintisine karşı karakolda 2 jeneratör bulunuyor. Mehmetçiklere 3 ay yetecek kadar mercimek, kuru fasulye, nohut, pirinç, bulgur, yağ ve salça gibi gıdaların stoklandığını öğreniyoruz. Haftada en az 2 kez yaş erzak geliyor. Kışın yaş erzak askeri helikopterle ulaştırılıyor. Askerler ekmekleri kendileri yapıyor. Yemekleri, “Askere gelmeden önce elma kabuğu bile soyamazdım” diyen Kastamonulu Er Selim Tetik hazırlıyor.
Türkiye’nin 3 bin 55 rakımla en yüksek karakolunun bulunduğu birlikte bir asker iftarını açarken diğeri sınırı izliyordu.
‘EL CLASICO REKABETİ
Meydan Karakolu’nda nöbet dışı hayat 06.00’da başlıyor. Gecenin yarısı da olsa, timler alarm düdüğüyle zorlu yollara düşüyor. Düdük kimi zaman bir kaçakçılık ihbarı, kimi zaman da mülteci geçişi için çalıyor. Güne sabah sporuyla başlayan Mehmetçikler, görevlerinden kalan zamanlarını, asker gazinosunda geçiriyor. Playstation’da Barcelona Real Madrid El Clasico rekabeti yaşanıyor. Gazinoda askerler için kütüphane de var. Kütüphanede Türk ve dünya eserlerinin yanı sıra dini kitaplar yer alıyor. Er Mücahit Aydın, Kuran-ı Kerim okurken, Erhan Paça ve Hasan Karademir dünya klasiklerinin sayfalarını çeviriyor. Mehmetçik, spor odasında boks ve ağırlık çalışması da yapıyor.
MEHMETÇİKLER ANLATIYOR
Dursun KUTLU: Sinopluyum. Aralıkta inşallah tezkere alacağım. Burada günler zor geçiyor. Sonuçta sınırdasın. İnsanın aklına her şey geliyor. Burası çıktığında tedirgin oldum. Kabul etmek zor oldu ama sonradan alıştım.
Selim TETİK: Kastamonuluyum, geleli 10 ay oldu. Mutfakta çalışıyorum. Evde elma soyamazdım. Şimdi aşçı oldum. Eve gittiğimde anneme yemek yapacağım. ‘Oğluma ne olmuş’ diyecek.
Ahmet GÖK: Buraya geldiğimde bazı yemekleri ilk defa yedim. İzmirliyim ilk kez burada kar gördüm. İzmir’den Van’a bir sınırdan diğerine geldim.
Burak GÜMÜŞ: 2.5 yıldır evliyim, 7 aylık kızım var. Onları çok özlüyorum. Bana çok zor geliyor. Kızımı 2.5 aylıkken bıraktım. Burası keyifli. Halamın oğluyla aynı karakoldayım. Kızımın büyüdüğünü göremiyorum. Sadece ona üzülü- yorum.
Erhan PAÇA: Geçtiğimiz günlerde 3 tane deve yakaladık. Kaçakçı bıraktı kaçtı. Ne yapaca- ğımızı bilemedik. Sonunda ipinden tutup çektik. Benim için bir ilkti.
Oğuzhan SÖZBİR: Buranın esas kışını ben çektim. 27 Mayıs’ta kar yağdı. Kış çok zor geçiyor. Eksi 40’ı görüyor. 41 günüm kaldı. Son günler hiç bitmiyor.
Selçuk ALKAN: Bursalıyım. 3 aydır bu karakolda askerlik yapıyorum. En çok yemeklerini seviyorum. 61 kiloydum, 2.5 kilo aldım.
Fotomuhabiri Arif Akdoğan (solda) ve Lütfi Erdoğan Meydan Karakolu’nda bir gün geçirdi.