Galatasaray - Çaykur Rizespor maçı yazar yorumları
Süper Lig'in 27. haftasında Galatasaray, Çaykur Rizespor'u 4-2 mağlup etti. Spor yazarları, Galatasaray - Çaykur Rizespor maçını yorumladı
- 1
UĞUR MELEKE
Dün Ali Sami Yen’deki maçın hikayesini özetleyen enteresan bir istatistik çıktı ortaya: İlk 45 dakikada tam 11 faul yapan Galatasaray, ikinci yarının başından 75’e kadar faule hiç başvurmadı! Evet, büyük takımlar da bazen çok faul yapabilirler. Mesela Manchester City de az faul yapan bir takım değil. Özellikle set halinde hücuma yerleşip top kaybettiklerinde hazırlıksız yakalanmamak için rakiplerini sıkça faulle durduruyorlar. Ancak topa tümüyle sahip olan bir ev sahibi takımın ana savunma planı faul olmamalı. Topu kaybettikleri zaman önce geri kazanmak olmalı hedef. İlk yarıda Galatasaray çok faul yapınca, oyun çok kesilince, atak sürekliliği sağlanamayınca çöpe atmış oldular koca kırk beş dakikayı.
- 2
İkinci devreyle birlikte Galatasaray maç içinde büyümeye başladı. Gomis’in girmesiyle beraber de zaten müsabakanın tonu değişti. Gomis’in enteresan bir enerjisi var, o sahada olunca takımının hücumları daha tehditkâr oluyor. Atak sürekliliği sağlıyorlar. Hücumda daha inançlılar. Göztepe deplasmanında da mucizevi bir galibiyet kazanmalarının sebebi Gomis’ti. Dün de Fransız santrforun girmesiyle kontrolü ele aldılar. Atak sürekliliği, Gomis’in sahaya enjekte ettiği tutku, organize baskı ve Van Aanholt’un Süper Lig kariyer maçını oynaması üç puanı getirdi sarı-kırmızılılara.
- 3
ERMAN TOROĞLU
Tansiyonu yüksek bir maç. Rizespor kafa kafaya oynuyor. Büyük takımlarla İstanbul'da oynadığında, 1 golle puan çıkaramazsın, 2 golle belki puan çıkarırsın, 3 golle belki galip gelirsin. Seyirci baskısı, hakem, her şey ters gider. Rize'de Fernandes müthiş oynadı. Durdurmak için maalesef futbolun dışında bu oyuncuya her şeyi yaptılar, hakem de müsaade etti.
-
- 4
Penaltı pozisyonlarına gelelim fazla uzatmadan; ikisinde de kalecinin hatası var. Birincide hiç gereği yokken Gomis'in kafasına darbe yapıyorsun. Çünkü Gomis topu oyun sahası içinde tutuyor. Dışarı vursa tamam. İkincide Kerem geliyor penaltı istiyor. Pozisyonu kaybetmiş durumda kaleci çıkıyor Kerem'in bir tek şansı var penaltıyı almak. Kaleci yardım ediyor niye neden? Sağ ayağını yerde tutsa Kerem gelip onu sürükleyecek çünkü Kerem bu işi bilerek yapıyor ama ayağını kaldırıyor. Ayağını kaldırınca da penaltı alıyor. İyi bir kaleci, ikinci pozisyonu düşünen bir kaleci iki penaltıyı da yaptırmaz.
- 5
Belki de maçın en güzel golü 3. gol. Peki bu golün mimarı kim Feghouli. Üçüncü pası arkadaşının önüne öyle güçle bırakıyor ki bütün Rize defansı hem taca hem auta çıkıyor, çok iyi gol atıyor. Yani kalitesi fazla olmayan, oyun planları fazla olmayan iki takımın, heyecanlı, gollü bir mücadelesini izledik. Galatasaray puan olarak da psikolojik olarak da iki maçı üst üste alınca biraz rahatladı. Öyle demeyin! Düşme hattına doğru gidersin, orası uçurum. Ayağını kaldırır gol yersin, boş kaleye vurursun auta gider.
- 6
AHMET ÇAKAR
Galatasaray dün gece de kazandı ve artık rahatladı diyebiliriz. Aslında hak etti mi? Bence "Evet." Rize iki mükemmel gol attı ama onun haricinde neredeyse kaleye bile gidemedi. Rizespor Gedson'un çaprazdan frikik golüyle öne geçti. Ondan sonra G.Saray, her ne kadar pozisyon üretmese de sürekli topu alan, alanı daraltan, neredeyse rakip yarı alanda oynayan takım oldu. Devrenin sonlarına doğru da ceza alanı çizgisi üzerinde pas trafiğinde Aanholt ile golü geldi. İkinci yarı ev sahibi farka gider diye düşünüyorduk ama Boyd son yılların en güzel gollerinden birini attı. Tabii bu golde Omar'ın da hatası var. Hem topu kontrol ettirmeyecekti hem de bu kadar rahat vurdurmayacaktı.
-
- 7
Bundan sonra sahneye penaltılar çıktı. Tıpkı geçen haftaki gibi. Art arda iki penaltı. İlkini Gomis kaçırdı. İkincisini Babel attı. Sonra dakikalar kala hazırlanış, yapılış, bilardo tipi paslaşmalarla gelen Van Aanholt'un golüyle G.Saray öne geçti. Son saniyede de Gomis pastanın kremasını sürdü.
- 8
Hakem Ümit Öztürk'ün bence verdiği iki penaltı da tartışılır... Sahada ben olsam ikisini de vermem. İlkinde bir hava topunda kalecinin eli, Gomis'in kafasına temas ediyor. Böyle bir penaltı yok. İkinci penaltıda ise her ne kadar kalecinin Kerem'e bir darbesi var ise de Kerem darbeyi aldığında bakti ki top auta çıkıyor, kendini yere bırakıverdi. Ayrıca ikinci yarının ortalarında sarı kartlı Omar'ın, Gedson'a yaptığı net kırmızı kartlık bir hareket var. Garip olan şu; Ümit Öztürk, Galatasaray maçlarında bir tuhaf oluyor.
- 9
ÖMER ÜRÜNDÜL
Galatasaray'ın dün bana göre en büyük artısı fizik kondisyonuydu. Maç başından itibaren tempo yaptılar, sonuna kadar da tempoları düşmedi. Tabii ki ön plana çıkan isim, iki gol atan Van Aanholt oldu. Kerem de alışılmış biçimde hücumda en etkili isimdi.
-
- 10
Rize elinden geldiğince mücadele etti. Galatasaray'ın dünkü hırsı karşısında fazlasını yapacak bir kadro kapasiteleri yoktu. Bundan sonrası için en büyük kazançları dün gecenin de başarılı ismi Gedson Fernandes'tir. Ümit Öztürk'ün birinci penaltısı tam bir eyyam penaltısıydı. VAR'da verdiği ikinci penaltı da yoruma açıktı. Kesinlikle VAR müdahale etmemeliydi.
- 11
LEVENT TÜZEMEN
G.Saray, "Psikolojik savaş"a dönüşen Rizespor maçını eğer kaybetseydi, kabak "Neden Gedson Fernandes'i almadın?" diye Başkan Burak Elmas'ın başına patlardı. Çünkü Fernandes, Rizespor'u bir lider gibi yönetti, yeri geldi faul aldı, yeri geldi Galatasaray'ı krize sokacak mükemmel bir gole imza attı. Galatasaraylı oyuncular coşkulu, iştahlı, mücadeleci ve maçı kazanmak için istekliydi. Cicaldau'nun vasat oyunu dışında tüm oyuncular mücadele anlamında çok çalıştılar. Sadece hücuma çıkarken ve son final paslarında, vuruşlarında özellikle Berkan, Mustafa ve Emre Kılınç gereksiz panik yaptılar.
- 12
Torrent maçı kenardan seyirci gibi izledi ve oyuna hiç müdahale etmedi, sadece oyuncu değiştirdi. Galatasaraylı oyuncular kenardan taktiksel yardım almadıkları gibi oyunu bireysel beceriyle ve kendi inisiyatifleriyle oynamaya çalıştılar. Torrent'in Ömer Bayram'dan vazgeçip orijinal bek Aanholt'a dönmesi doğruydu. Galatasaray'ın skor olarak iki kez geriye düşüp maçı çevirmesinde 35 bin seyircinin büyük payı vardı.
-
- 13
OSMAN ŞENHER
Torrent’in değişiklikleri, bilhassa Gomis’in oyuna girişi hücum anlamında geçen hafta Göztepe karşısında olduğu gibi sarı-kırmızılıları gol yollarında rahatlattı. Sonuçta kalecinin, Bafetimbi Gomis’e yaptığı penaltıydı. Fakat Fransız forvetin bu vuruşunu Tarık kurtardı. Daha sonra Tarık, Kerem’e kontrolsüz girişiyle penaltıya sebebiyet verdi. Bu sefer Babel affetmedi. Cim-Bom’un kazanma hırsı daha da arttı.
- 14
Takım olarak defans, orta saha, forvet bütünleşti. Galip gelmek için her şeyi yaptılar. Sonunda son sözü Gomis söyledi. Dördüncü golü atarak takımın üzerindeki kara bulutları dağıttı. Bu maçı kazanmayı taraftar çok istedi. Futbolcular çok istedi. Rizespor da çok direndi. Ama ne olursa olsun, Galatasaray daha kaliteli takım. Sarı-kırmızılı taraftarlar takımlarını müthiş destekledi.
- 15
REHA KAPSAL
Cicaldau'nun etkisizliği ve Kerem'in dağınıklığı da Mohamed'in yalnız kalmasına neden oldu. Organize olmuş savunmaya top ayağındayken sete yerleşemediler. Bununla birlikte de aşırı yüklenmeyi nereden yapacağını bilemediler. Top rakipteyken yapılan pres ve karşı preste de aynı şekilde topu geri kazanmada da konumlanmaları yanlıştı. Yalnızca topun ve rakibin peşinden koştular. Halbuki en temel şey topa nerde, nasıl, kaç oyuncuyla ve doğru yerleşerek basmaktı. Rakibi eksik yakaladıkları anlardaki bu pres doğru uygulanmadı.
-
- 16
Saha içinde telaşlı ve savruk oyunla da birleşince hücum kombinasyonları istenilen seviyeden uzaktı. Buna rağmen seyircinin takıma verdiği yüksek enerji, motivasyon desteği oyuncuların performansını yukarıya çekti. Başta Van Aanholt olmak üzere oyuncuların performansı da istenen seviyeye çıkınca Galatasaray kendisi için önemli olan maçı kazanarak üzerindeki baskı ve stresten uzaklaştı. Öz güvenini geri kazanmış moralli bir takım görüntüsünü bundan sonraki haftalarda görebiliriz.
- 17