Uluslararası Balkanlar'da Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu sona erdi

Sempozyumda emeği geçenlere teşekkür eden Gürgendereli, özellikle oturumlarda sunulan bildirilerin çok verimli ve doyurucu bilgiler içerdiğini vurguladı.

Daha sonra sempozyumun oturum başkanları toplantılarda yayınlanan bildirileri değerlendirdi.

Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Satı Kumartaşlıoğlu, sempozyumda tüm bildirileri takip etmeye çalıştığını söyledi.

Oturum başkanlığı yaptığı salonda 4 bildiri sunulduğunu aktaran Kumartaşlıoğlu, "Alevilik ve Bektaşilik geleneği Anadolu'dan Balkanlar'a uzanan çok geniş bir coğrafyaya yayılıyor. Sunulan 4 bildiri de özellikle Balkan coğrafyasının farklı yerlerinde Bektaşilik kültürüne değişik açılardan yaklaşarak bize kapı açan bildirilerdi." dedi.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu ise Balkan coğrafyasında çok sayıda tekke ve türbe olduğunu, ayakta kalmış türbe ve tekkelerin mutlaka yok olmadan veya değişime uğramadan eldeki bilgi ve belgelerle dijital ortama aktarılması gerektiğini söyledi.

- "Gençler bizi dinlesin bizde gençleri dinleyelim"

İnönü Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dönmez ise kültür ve geleneklerin unutulmaması için gençlerinde bu tür sempozyumlara aktif olarak katılması gerektiğini söyledi.

Bilimsel çalışmalarda gençlerin önünü açarak yol göstermek gerektiğini ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:

"Türkiye'de şu an üç üniversitede Alevilikle ilgili lisans üstü eğitim yapılıyor. Benim önerim bundan sonraki sempozyumlarda Alevilikle ilgili yüksek lisans yapan, doktora yapan öğrenciler sempozyuma davet edilmesi. Gençler bizi dinlesin bizde gençleri dinleyelim. Özellikle yurt dışından gelen hocalarımızla gençleri bir araya getirmememiz gerekiyor.

Yoksa samimi söylüyorum sözüm üniversiteden dışarı 'Körler sağırlar, birbirini ağırlar'dan öteye geçemeyiz. Yani buradaki profesörler zaten birbirini tanıyor, çalışmalardan zaten haberdarız. Bunun ötesine geçmemiz lazım, özellikle gençleri bu çalışmalara dahil etmemiz yol göstermemiz lazım. Birde bu tür sempozyumlara vatandaşlarında katılması gerekir, gerekirse otobüslerle dolaşıp halkı toplamamız lazım. Çünkü bilgiyi tabana yaymalıyız."

- "Gittikleri her yerde sevgi ve iyiliği yeşertmişler"

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Hasan Ali Uzun da sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Alevilik ve Bektaşilik ruhunun Anadolu ve Balkanlar'a sevgi, iyilik ve İslam inancını yaydığını anlatan Uzun "Erenlerimiz nerelere gittiyse büyük bir gönül fethi yapmışlar. Hiçbir karşılık beklemeden gittikleri, yaşadıkları topraklara iyilik yaymışlar. Bu müthiş bir duygu. Toprakların kılıçla değil ancak gönüllerin fethiyle kazanıldığını görüyoruz. Bütün erenlerimiz bunu sağlamış. Gittikleri her yerde sevgi ve iyiliği yeşertmişler." dedi.

- "Dedeler, babalar ve canlarla bir araya gelmeye devam edeceğiz"

Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk ise Balkanlar'daki kültürel miras ve zenginliğin farkında olduklarını söyledi.

Edirne Valisi Yunus Sezer'in talimatıyla Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu kurduklarını anlatan Soytürk, platformun Balkanlar'a yönelik önemli çalışmalar yaptığını belirtti.

Çok önemli bir sempozyuma iki gün boyunca ev sahipliği yaptıklarını ifade eden Soytürk, "Güzel bir sempozyum olduğunu düşünüyorum. Umuyorum kitap haline gelecek olan sempozyumdaki bu bildirilerin karar vericilere, politika üretenlere bir yol gösterici olur. Biz Edirne'de dedeler, babalar ve canlarla bir araya gelmeye devam edeceğiz." dedi.

Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, Nevşehir Hacı Baktaş Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Bayram Durbilmez ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Fahri Maden de sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür etti.