Çöp ev davasında verilen cezaya anneden tepki: Gerekirse AİHM'e gideceğim

Kapıyı kırıp içeri giren görevliler, çöple dolu odada baygın halde yatan bir çocukla karşılaştı.

Evin temizlenmesi için Nilüfer Belediyesi ekiplerine haber verildi. Temizlik çalışması başlatan ekipler, bir odanın kapısının kilitli olduğunu belirledi.

Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan ve 1 yıldır odada tutulduğu değerlendirilen çocuğun saçları ile tırnaklarının uzadığı, çok zayıfladığı ve vücudunda yaralar olduğu görüldü.

Polis, Cem Muhammet A. adlı çocuğun dairede kiracı olarak kalan Kamuran Pınar A.'nın kız kardeşi Yasemin A.'nın oğlu olduğunu belirledi.

Kamuran Pınar A.'nın uzun zamandır kardeşiyle görüşmediği ve baktığı yeğenini kilitli odada tuttuğu tespit edildi.

27 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Gözaltına alınıp, tutuklanan Kamuran Pınar A. hakkında "ihmali davranışla öldürmeye teşebbüs", "çocuğa eziyet" ve "çocuğu kaçırma" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından toplam 27 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

6'NCI DURUŞMADA TAHLİYE OLDU

Bursa 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Kamuran Pınar A., 2 Şubat'ta görülen 6'ncı duruşmada tahliye edildi. Mahkeme heyeti, yurt dışına çıkış yasağı koyup, adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını istedi.

Savcı, 7'nci duruşmada mütalaasını verdi. Savcı, Kamuran Pınar A.'nın "ihmali davranışla kasten öldürmeye teşebbüs" ile "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmasını istedi.

Savcı ayrıca aynı dosyada suça sürüklenen çocuk yargılanan sanığın kızı Esra Zeynep A.'nın (18) da "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

"YEĞENİMİ GETİRSENİZ BANA GELİR, SARILIR"

Davanın dün karar duruşması görüldü.

Duruşmaya tanınmamak için başörtüsü, gözlük ve maske takarak gelen Kamuran Pınar A., son savunmasında yeğenine şiddet uygulamadığını iddia etti.

Ağlayarak savunma yapan Kamuran Pınar A., "Şimdiye kadar hayatımda hiçbir ceza almadım, hiçbir kuralı aşmadım. Polis çocuğuyum, öğretmen çocuğuyum. Kızımı da yetiştirme tarzımdan dolayı hep takdir gördüm. Hiçbir kötü harekette bulunmadım ki şu an benim yeğenimi getirseniz bana gelir, sarılır. Elinizi kaldırsanız, kafasını çekmez. Çünkü hiç şiddet uygulamayan biriyim. Beraatimi istiyorum" dedi.

15 YIL HAPİS CEZASI ALDI

Mahkeme heyeti, Kamuran Pınar A.'yı "eziyet" suçundan 7 yıl, "cebir, tehdit ve hile kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 8 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kamuran Pınar A. "ihmali davranışla kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise beraat etti.

Sanığın kızı Esra Zeynep A.'ya da "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası verildi. Karara, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatlarının itiraz edeceği belirtildi.

DURUŞMA İÇİN ANTALYA'DAN GELDİ

Öte yandan Antalya'da yaşayan ve karar duruşması için Bursa'ya gelen Cem Muhammet'in annesi Yasemin A. mahkemenin kararına tepki gösterdi.

DHA muhabirine konuşan Yasemin A., kız kardeşinin oğlu için bir tehdit olduğunu belirterek, "Benim çocuğum, can güvenliği olmadığı için hala devlet korumasında. Zaten yıllarca çocuğuma hasret kaldım. Bu kadın ve kızı tutuksuz yargılandıkları için hala çocuğumdan ayrı tutulmak zorunda kalıyorum. Bu anne ve kız sadece bana değil, bize değil, bütün topluma karşı bir tehdit unsuru oluşturuyor. Benim oğlum, bu yaşadıklarımızdan sonra, adaletin yerini bulması anlamında savcı olmaya karar verdi" dedi.

"ASLA YETERLİ BİR CEZA DEĞİL"

Karara itiraz edeceğini belirten Yasemin A., şunları söyledi:

"Ceza alması çok güzel. Ceza aldı ancak bizim için yeterli değil. Çektiğimiz şeyler için, oğlumun uğradığı işkenceler adına asla yeterli bir ceza değil. O kadın benim çocuğumu öldürmeye teşebbüs etti ve bu suçtan da beraatine karar verildi. Şok geçirdim, bu olayın devamı için uğraşacağım. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim. İçeride karşı tarafın 2 avukatı vardı, çok güzel müdafaa ettiler. O anda şaşırdım, acaba suçlu ben miyim diye düşündüm. Eziyet gördüğü ve işkenceye uğradığı için benim oğlum mu suçluydu. Ciddi anlamda neler olduğunu anlayamadım. Toplam 15 seneye çarptırıldı ancak bir detay var; o çok önemli. Öldürmeye teşebbüs etmiş. Bu şahıs ki en çocuk ölmeyince organ mafyasıyla görüşmüş. Bu şahıs, bu suçtan beraat aldı. Bu, çok ilginçti. Öldürmeye teşebbüs suçundan beraat alması, çok ilginçti. Bu uygun değildi bence ve ceza da yeterli değil."

"BU KİŞİLER TOPLUM İÇİN DE TEHLİKELİLER"

Yeğeninin de oğluna işkence yaptığını ve annesi kadar suçlu olduğunu söyleyen Yasemin A., "Mutlaka tutuklama kararı olmalı. Çünkü bu kişiler, toplum için de tehlikeliler. Gerçekten suç potansiyeli olan insanlar bu kadar kolay bırakılmamalı ya da bu kadar az ceza almamalı. Oğluma söz verdim. Oğlum ilk öğrendiğinde dedi ki, 'Anne nasıl olur. En ağır şeyleri annesi ile birlikte yapan ve teşvik eden de oydu. 'Ama ne var ki 18 yaşından birkaç ay küçük olduğu için şu an çocuk kapsamında. Duruşma tutanağına bakın, suça sürüklenen çocuk. Hayır, öyle değil aslında. Bugün 18 yaşındaki bir insan, çocuk değil. 17 yaşının sonundaki bir insan çocuk değil" dedi.

"PSİKOLOJİSİ İYİ GİDİYOR"

Devlet koruması altındaki oğlu ile yasal olarak 3 haftada bir, hafta sonu görüşebildiğini söyleyen Yasemin A., "Sosyal hizmetlerde kalan çocuklar, aileleriyle 3 haftada bir görüştürülüyor. Yaz tatillerinde yanlarına veriliyor. 15 tatilde yanlarına veriliyor. Sadece hafta sonları görüşebiliyoruz. Geziyoruz, eğleniyoruz. Sosyal hizmetlerin oğlumu bana teslim ederken bir ricaları vardı. 'Buna uymak zorundasın' dediler. Ben de o sözümü hala tutuyorum. 'Hiçbir soru sormuyorsun. Çocuk, kendini hazır hissedene kadar soru sormak yok.' İnsanların kafasına şu takılabilir. Bu işkence olayları daha yeni mi ortaya çıktı. Teyze salındıktan sonra mı ortaya çıktı. Hayır. Cem iyileşti, travmalarını psikolog gözetiminde anlatmaya başladı. Travmalar iyileştikçe, bazı yaralar kabuk tuttukça anlatmaya başladı. Bu da ocak ayına rastlıyor. Anlatmaya başladı. Gayet güzel. Psikolojisi iyi gidiyor. Şu anda çok iyi, 40 kilo. Boyu çok uzun. Her gördüğümde bayağı uzuyor. Yaşıtlarıyla eşitlendi. En çok mutluluğum, o benim" dedi.