HIMSS Avrasya Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Konferansı ve Fuarı Antalya'da başladı

Bu teknolojilerin, sağlık hizmetlerine erişimi daha pratik hale getirmenin yanı sıra bireylerin kendi sağlıklarını daha etkin bir şekilde takip etmelerine ve yönetmelerine olanak tanıdığını belirten Birinci, "Pazar araştırmalarına baktığımızda, küresel giyilebilir sağlık cihazları pazarının büyüklüğü 2023 yılında 81,15 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Pazarın her yıl yüzde 17,2'lik bir yıllık bileşik büyüme oranı sergileyeceği öngörülmekte ve 2032 yılına kadar 324,73 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmekte." dedi.

Birinci, dijital sağlık hizmetinin, bireyleri, bölgeleri ve kıtaları birbirine bağlarken, aynı zamanda bir kişinin geçmiş ve güncel sağlık durumu ile klinik verilerini entegre ederek bütünleşik ve kişiselleştirilmiş bir sağlık hizmeti sunulmasını mümkün kıldığını kaydetti.


Dijital sağlık hizmetlerinin, hastanın kendi sağlığını izleme ve yönetme imkanı sunarak aslında bireyin katılımını ve güçlenmesini sağladığını vurgulayan Birinci, şöyle konuştu:

"Dijital sağlık sistemi, sadece sağlık hizmeti alan hastalar için değil, sağlık profesyonelleri için de çığır açmıştır. Nitekim, bu sayede sağlık çalışanları, hastaların geçmiş ve güncel bütüncül verilerini görebilmekte ve hatta bazı yapay zeka modelleriyle tanı ve tedavi sürecinde destek alabilmekte, geleceğe dönük öngörücü analizler elde edebilmektedir. Giyilebilir cihazlar hastalardan gerçek zamanlı, doğru biyometrik verileri topladıkça, bazı sağlık sistemleri hastaların durumlarındaki istatistiksel olarak anlamlı eğilimleri izlemek ve çok daha erken harekete geçmek için yapay zekayı klinik olarak uygulamaya başlıyor."

Birinci, dijitalleşmenin, hem hasta hem de sağlık profesyonellerine sağladığı avantajların, sağlık sisteminin çıktılarındaki verimliliği ciddi düzeyde artırdığını ifade ederek, her yıl dünyanın sağlığı için harcanan 1,8 trilyon doların verimsizlik sebebiyle boşa harcandığının değerlendirildiğini dile getirdi.

- "Mamografi taramaları sayesinde 40 kat iyileşme"

Sağlık teknolojilerinin geleceği dendiğinde, herkesin aklına yapay zeka geldiğini vurgulayan Bakan Yardımcısı Birinci, gelecekte yapay zekanın, daha hızlı ve doğru tanı koyma, hastaların sağlık geçmişine göre özelleştirilmiş tedavi planları geliştirme gibi süreçlerde önemli bir rol oynayacağını söyledi.

Birinci, Sağlık Bakanlığı olarak, yapay zekayı vatandaşların ve sağlık personelinin hizmetine sunmak için birçok proje geliştirdiklerini ve geliştirmeye devam ettiklerini aktararak, "Mamografi taramaları sayesinde daha önce her 5 kadından 1’i birads 4 seviyesinde sağlık kurumlarına başvururken şimdi 200 kadından 1'i birads 4 seviyesinde başvurmakta ve bu sayede 40 kat iyileşme gerçekleşmiştir." dedi.


- "10 milyon küresel sağlık çalışanı açığı olacak"

Dünya Ekonomik Forumu'nun Mayıs 2023 tarihli tahminlerine göre, 2030 yılına kadar 10 milyon küresel sağlık çalışanı açığının olacağını aktaran Birinci, şöyle devam etti:

"Bu ihtiyacı karşılamak için her yıl istihdam edilen sağlık personeli sayısının 2 katı kadar istihdam gerekir. Bu açık ancak, yapay zeka algoritmaları ile hasta sağlığı verilerini analiz etmek için eğitilebilir ve sağlık çalışanlarına hızlı teşhis ve tedavi planlamasında yardımcı olursa kapatılabilir. Bu bağlamda, sağlık hizmetlerinde dijitalleşme ve yapay zeka teknolojilerinin artan rolü, yalnızca sağlık çalışanı açığının yaratacağı zorluklarda destek olmakla kalmayıp, aynı zamanda teletıp gibi yenilikçi uygulamaların da hızla benimsenmesine zemin hazırlamaktadır. Teletıp, artık sadece bir trend değil, sağlık hizmetlerinin geleceğinde merkezi bir yer tutuyor. Uzak bölgelerdeki hastaların, şehir merkezlerine gitmeden sağlık hizmeti alabilmesi için en önemli araçlardan biri."


- "Sağlığı daha erişilebilir, daha güvenli ve daha etkili hale getirmek için çalışmalara devam edeceğiz"

Birinci, sağlık teknolojilerinin geleceğinin oldukça parlak olduğunu ancak bu geleceği inşa etmek için tüm paydaşların işbirliği içinde çalışması gerektiğini belirterek, "Sağlık Bakanlığı olarak, milli teknoloji hamlesi kapsamında ülkemizde sağlık alanında teknolojiyi doğru şekilde entegre ederek sağlığı daha erişilebilir, daha güvenli ve daha etkili hale getirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin dijital sağlık sisteminin, Harvard Üniversitesinin yayımladığı raporda dijital veri sistemlerinde 5 üzerinden 4,5 puan aldığını anlatan Birinci, karar destek sistemi, elektronik sağlık kaydı sistemi ve telesağlık gibi alanlarda ise bağımsız kuruluşların yayınladığı raporlarda zirvede yer aldığını bildirdi.

- "Türkiye bizim için örnek ülke"

Karadağ Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Milena Cojic de sağlık alanında dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunun herkes tarafından bilindiğini belirterek, ülkesinde henüz sağlık alanında teknoloji kullanımında en üst seviyeye gelemediklerini söyledi.

Yapay zeka uygulamalarının küresel olarak yayılması gerektiğini, belli ülkelerde kalmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Cojic, "Son yıllarda tıp çok gelişti. Modern yeni ilaçlar kullanıma girdi. Ancak hala kronik hastalıklarda hastalarımız için arzu ettiğimiz optimum seviyede tedavilere ulaşamıyoruz." dedi.

Özbekistan Sağlık Bakanlığı Dijital Sağlık Teknolojileri Müdürü Ümidbek Tulkinov ise Türkiye'nin dijitalleşme altyapısının çok güçlü olduğunu dile getirerek, "Biz de bu konuda reformlar yapmaktayız. Türkiye bizim için değerli, örnek ülkedir." ifadesini kullandı.

HIMSS Avrasya Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Konferansı ve Fuarı, 4 Aralık'ta sona erecek.