Ahkaf Suresi okunuşu ve anlamı: Ahkaf Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, tefsiri ve okunuşu
Ahkaf Suresi, Mekke döneminde inmiştir. Tamamı 35 ayettir. Sure, adını 21. ayette geçen "Ahkaf" kelimesinden almıştır. Ahkaf, surede sözü edilen "Ad" kavminin yaşadığı Yemen'de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir. Konusu itibariyle bir önceki surenin devamı niteliğindedir. Ahkaf Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı, yazılışı, meali, fazileti, tefsiri ve diğer merak edilenler içeriğimizde yer alıyor.
- 1
Ahkaf Suresi, İslam dini için önem taşıyan dualar arasındadır. Ahkaf Suresi, Kur'an'ın 46. suresidir. Sure, 35 ayetten oluşur. Sure, ismini 21. ayetinde geçen “Ad” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları anlamına gelen “Ahkaf” kelimesinden almıştır. Konusu itibarıyla bir önceki surenin devamı niteliğindedir. Mekke döneminde indirildiğine inanılır. Ahkaf Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Ahkaf Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...
- 2
Ahkaf Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim.
1.Ha mım
2.Tenzılül kitabi minellahil azızil hakım
3.Ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma illa bil hakkı ve ecelim müsemma vellezıne keferu amma ünziru mu'ridun
4.Kul eraeytüm ma ted'une min dunillahi eruni maza haleku minel erdı em lehüm şirkün fis semavat ıtunı bi kitabim min kabli haza ev esaratim min ılmin in küntüm sadikıyn
5.Ve men edallü mimmey yed'u min dunillahi mel la yestecıbü lehu ila yevmil kıyameti ve hüm an düaihim ğafilun
6.Ve iza huşiren nasü kanu lehüm a'daev ve kanu bi ıbadetihim kafirın
7.Ve iza tütla aleyhim ayatüna beyyinatin kalellezıne keferu lil hakkı lemma caehüm haza sıhrum mübın
8.Em yekulunefterah kul inifteraytühu fe la temlikune lı minellahi şey'a hüve a'lemü bima tüfıdune fih kefa bihı şehıdem beynı ve beyneküm ve hüvel ğafurur rahıym
9.Kul ma küntü bid'am miner rusüli ve ma edrı ma yüfahü bı ve la biküm in ettebiu illa ma yuha ileyye ve ma ene ila nezırum mübın
10.Kul eraeytüm in kane min ındillahi ve kefartüm bihı ve şehide şahidüm mim benı israıle ala mislihı fe amene vestekbertüm innellahe la yehdil kavmez zalimın
11.Ve kalellezıne keferu lillezıne amenu lev kane hayram ma sebekuna ileyh ve iz lem yehtedu bihı fe seyekulune haza ifkün kadım
12.Ve min kablihı kitabü musa imamev ve rahmeh ve haza kitabüm müsaddikul lisanen arabiyyel li yünzirallezıne zalemu ve büşra lil muhsinın
13.İnnellezıne kalu rabbünellahü sümmestekamu fe la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun
14.Ülaike ashabül cenneti halidıne fıha cezaem bima kanu ya'melun
15.Ve vessaynel insane bi valideyhi ıhsana hamelethü ümmühu kürhev ve vedaathü kürha ve hamlühu ve fisalühu selasune şehra hatta iza beleğa eşüddehu ve belğa erbeıyne seneten kale rabbi evzı'nı en eşküra nı'metekelletı en'amte aleyye ve ala valedeyye ve en a'mele salihan terdahü ve aslıh lı fı zürriyyetı innı tübtü ileyke ve innı minel müslimın
16.Ülaikellezıne netekabbelü anhüm ahsene ma amilu ve netecavezü an seyyiatihim fı ashabil cenneh va'des sıdkıllezı kanu yuadun
17.Vellezı kale li valideyhi üffil leküma e teıdaninı en uhrace ve kad haletil kurunü min kablı ve hüma yesteğıysanillahe veyleke amin inne va'dellahi hakk fe yekulü ma haza illa esatıyrul evvelın
18.Ülaikellezıne hakka aleyhimül kavlü fı ümemin kad halet min kablihim minel cinni vel ins innehüm kanu hasirın
19.Ve li küllin derecatün mimma amilu ve li yüveffiyetüh ea' malehüm ve hüm la yuzlamun
20.Ve yevme yu'radullezıne keferu alen nar ezhebtüm tayyibatiküm fı hayatikümüd dünya vestemta''üm biha fel yevme tüczevne azabel huni bima küntüm testekbirune fil erdı bi ğayril hakkı ve bima küntüm tefsükun
21.Vezkür eha ad iz enzera kavmehu bil ahkafi ve kad haletin nüzüru mim beyni yedeyhi ve min halfihı ella ta'büdu illellah innı ehafü aleyküm azabe yevmin azıym
22.Kalu eci'tena li te'fikena an alihetina fe'tina bima teıdüna in künte mines sadikıyn
23.Kale innemel ilmü ındellahi ve übelliğuküm ma ürsiltü bihı ve lakinnı eraküm kavmen techelun
24.Felemma raevhü aridam müstakbile evdiyetihim kalu haza aridum müntıruna bel hüve mesta'celtüm bih rıhun fıha azabün elım
25.Tüdemmiru külle şey'im bi emri rabbiha fe asbehu la yüra illa mesakinühüm kezalike neczil kavmel mücrimın
26.Ve le kad mekkennahüm fıma im mekkennaküm fıhi ve cealna lehüm sem'av ve ebzarav ve efideten fe ma ağna anhüm sem'uhüm ve la ebsaruhüm ve la efidetühüm min şey'in iz kanu yechadune bi ayatillahi ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
27.Ve le kad ehlekna ma havleküm minel kura ve sarrafnel ayati leallehüm yarciun
28.Fe lev la nesarahümlezınettehazu min dunillahi kurbanen aliheh bel dallu anhüm ve zalike ifkühüm ve ma kanu yefterun
29.Ve iz sarafna ileyke neferam minel cinni yestemiunel kur'an felemma hadaruhü kalu ensıtu felemma kudıye vellev ila kavmihim münzirın
30.Kalu ya kevmena inna semı'na kitaben ünzile min ba'di musa müsaddikal lima beyne yedeyhi yehdı ilel hakkı ve ila tarıkım müstekıym
31.Ya kavmena ecıbu daıyellahi ve aminu bihı yağfir leküm min zünubiküm ve yücirküm min azabin elım
32.Ve mel la yücib daıyellahi fe leyse bi bu'cizin fil erdı ve leyse lehu min dunihı evliya' ülaike fı dalalim mübın
33.E ve lem yerav ennellahellezı halekas semavati vel erda ve lem ya'ye bi halkıhinne bi kadirin ala ey yuhyiyel mevta bela innehu ala külli şey'in kadır
34.Ve yevme yu'radullezıne keferu alen nar leyse haza bil hakk kalu bela ve rabbinakale fe zukul azabe bi ma küntüm tekfürun
35.Fasbir kema sabera ülül azmi miner rusüli ve la testa'cil lehüm ke ennehüm yevme yeravne ma yuadune lem yelbesu illa saatem min nehar belağ fe hel yühlekü illel kavmül fasikun
- 3
Ahkaf Suresi Türkçe Anlamı
Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.
1.Ha Mim.
2.Kitab'ın indirilişi, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafındandır.
3.Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yarattık. İnkar edenler ise, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
4.De ki: "Allah'ı bırakıp da taptıklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin, yeryüzünden neyi yaratmışlardır? Yoksa göklerin yaratılışında onların bir ortaklığı mı var? Eğer doğru söyleyenler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı olsun getirin bana!"
5.Kim, Allah'ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır? Oysa onlar, bunların tapınmalarından habersizdirler.
6.İnsanlar (kıyamet günü) toplandığında, o taptıkları kendilerine düşman oluverir, onların ibadetlerini de inkar ederler.
7.Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine geldiğinde Hak (kitap Kur'an) için, düşünmeden "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
8.Yoksa, "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah'tan gelecek olana (cezaya) karşı siz benim için hiçbir şey yapamazsınız. O, sizin, hakkında (düşüncesizce) yaygara kopardığınız şeyi daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter! O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."
9.De ki: "Ben türedi bir peygamber değilim.2 bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."
10.De ki: "Ne dersiniz? Şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkar etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini (Tevrat'ta görerek) şahitlik edip inandığı halde, siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız?). Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez."
11.İnkar edenler, inananlar için, "Eğer o Kur'an iyi bir şey olsaydı, onlar onu kabulde, bizi geçemezlerdi" dediler. Onunla doğru yolu bulamadıkları için; "Bu eski bir uydurmadır" diyecekler.
12.Bundan önce bir rehber ve bir rahmet olarak Musa'nın kitabı da vardı. Bu ise, onu doğrulayan ve zulmedenleri uyarmak, iyilik yapanlara müjde olmak üzere Arap diliyle indirilmiş bir kitaptır.
13."Şüphesiz Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.
14.Onlar cennetliklerdir. Yapmakta olduklarına karşılık, orada sürekli kalacaklardır.
15.Biz insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve sütten kesilme süresi (toplam olarak) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: "Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım."
16.İşte, yaptıklarının iyisini kabul edeceğimiz ve günahlarını bağışlayacağımız bu kimseler cennetlikler arasındadırlar. Bu, onlara öteden beri yapılagelen doğru bir va'ddir.
17.Anne ve babasına, "Öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken, beni tekrar diriltilecek olmakla mı tehdit ediyorsunuz?" diyen kimseye onlar Allah'a sığınarak, "Yazıklar olsun sana! İman et, Allah'ın va'di gerçektir" diyorlar, o da, "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir" diyordu.
18.İşte onlar, kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmiş topluluklar içinde, haklarında o sözün (azabın) gerçekleştiği kimselerdir. Şüphesiz onlar ziyana uğrayanlardır.
19.Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. (Bu da) Allah'ın onlara yaptıklarının karşılığını tastamam vermesi içindir. Asla kendilerine haksızlık yapılmaz.
20.İnkar edenler ateşe sunuldukları gün, (onlara şöyle denir:) "Dünyadaki hayatınızda güzelliklerinizi bitirdiniz, onların zevkini sürdünüz. Bugün ise yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı, alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız."
21.Kendisinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçmiş olan Ad kavminin kardeşini (Hud'u) hatırla. Hani Ahkaf'taki kavmini, "Ancak Allah'a ibadet edin, çünkü ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum" diye uyarmıştı.
22.Onlar ise, "Sen bizi ilahlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir" dediler.
23.Hud, "(Bu konudaki) bilgi ancak Allah katındadır. Ben size, benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum" dedi.
24.O azabı vadilerine doğru yayılan bir bulut olarak gördüklerinde, "Bu bize yağmur getiren bir buluttur" dediler. Hud, "Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde elem dolu azabın bulunduğu bir rüzgardır" dedi.
25."O, Rabbimin emriyle her şeyi yerle bir eder." Derken evlerinden başka hiçbir şeyleri görünmez hale geldiler. İşte biz, suç işleyen toplumu böyle cezalandırırız.
26.Andolsun, size vermediğimiz imkan ve iktidarı onlara vermiştik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri kendilerine bir yarar sağlamadı. Çünkü Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlardı. Alaya aldıkları şey onları kuşattı.
27.Andolsun, biz çevrenizdeki memleketleri de yok ettik. (Doğru yola) dönsünler diye ayetleri tekrar tekrar açıkladık.
28.Allah'ı bırakıp ona yakınlık sağlamaları için edindikleri ilahlar kendilerine yardım etseydi ya! Aksine onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kayboldular. Bu onların yalanı ve uydurmakta oldukları şeydir.
29.Hani Kur'an'ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, "Susun!" dediler. Kur'an'ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler.
30.Dediler ki: "Ey kavmimiz! Şüphesiz biz, Musa'dan sonra indirilen, kendinden önceki kitapları doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola ileten bir kitap dinledik."
31."Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin ki, günahlarınızı bağışlasın ve sizi elem dolu bir azaptan kurtarsın."
32.Kim Allah'ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
33.Gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye gücünün yeteceğini görmediler mi? Evet şüphesiz O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
34.İnkar edenlere ateşe sunuldukları gün, "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar, "Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş" derler. Allah, "Öyle ise inkar etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!" der.
35.(Ey Muhammed!) O halde yüksek azim sahibi peygamberlerin sabretmesi gibi sabret. Onlar için acele etme. Onlar tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, sanki dünyada gündüzün bir anından başka kalmadıklarını sanırlar. Bu bir duyurudur. Ancak yoldan çıkmış olan topluluk helak edilir.
-
- 4
Ahkaf Suresi Konusu
Ha-mim ile başlayan diğer surelerdeki gibi bunun da başında Kur’an-ı Kerim’e dikkat çekilmekte; bu kitabı, sonsuz güç ve hikmet sahibi Allah’ın vahyettiği kesin ve açık bir ifadeyle açıklanmaktadır. Araya diğer konular girmekle beraber sure boyunca bu temanın işlenmesine devam edilmekte, daha önce de ilahi kitapların geldiği, bunları tebliğ eden peygamberlere karşı, son peygambere yapılan şeylerin yapıldığı bildirilmekte, çeşitli kanıtlar ortaya konarak Kur’an’ın Allah kelamı olduğu ispat edilmektedir. Surenin bu ana konusu dışında şu hususlara da temas edilmektedir:
1. Tek yaratanın Allah olduğu ve O’nun her şeyi bir hikmetle yarattığı.
2. İman etmeyi kolaylaştıran deliller, akıl yürütme şekilleri.
3. İman ve istikametin meyvesi.
4. İnsanın ameli yani yapıp ettikleri, eserleri ile derecesi arasındaki paralellik.
5. Aile fertlerinin karşılıklı hak ve ödevleri.
6. Ad kavmi ile peygamberleri arasında geçenlerin ibret için hatırlatılması.
7. Cinlerin Kur’an’ı dinlemeleri ve imana davet edilmeleri.
8. Başta yaratan ve insana can veren Allah’ın, ölenleri diriltmeye de kadir olduğunun, diriltmeyi takip eden zamanda inkarcıların başlarına geleceklerin hatırlatılması.
- 5
Ahkaf Suresi Nuzül
Sure Mekke’de Casiye’den sonra, Zariyat’tan önce indirilmiştir. İbn Aşur’un tesbitine göre (XXIV, 6) bu sure, peygamberlik geldikten iki yıl sonra vahyedilmiştir.
Ahkaf Suresi Kaç Ayet?
Ahkaf Suresi 35 ayetten oluşmaktadır.
Ahkaf Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?
Ahkaf Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 501. Sayfada başlayıp 505. Sayfada biter ve 26. Cüzde yer alır.
- 6
Ahkaf Suresi Abdestsiz Okunur Mu?
Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.
Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Ahkaf suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)
Keza, başörtüsü olmadan da Ahkaf suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.
Ahkaf Suresi Adetliyken Okunur Mu?
Ahkaf suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.
-
- 7
EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER