Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MECLİS’te dün klasik “salı gündeminin” ana başlıkları birkaç gün önceden kalan konulardı.

        İlki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’nin PYD’nin sınır gücü kuracağını açıklaması üzerine Afrin çıkışı.

        Bir diğeri, MHP ile ittifakın Kürt seçmen üzerindeki etkisi...

        Bir de seçildiği günden bu yana AK Parti’nin oklarını üzerine çevirdiği CHP İstanbul İl Başkanı konusu...

        CHP Lideri bir süredir devam eden tutumunu devam ettirdi, CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu hakkında Erdoğan’ın sözlerine yanıtı il başkanına bıraktı.

        Grup konuşması sonrası Meclis’teki odasında CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun neşesi yerindeydi.

        Sohbete Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrin operasyonu ve ABD’ye dönük sözlerini anımsatarak başladık.

        Kılıçdaroğlu ise tespitle başlamayı tercih etti:

        “Erdoğan’ın konuşmasını dinleyen, yarın ABD’yle çatışacağız, ‘Askerlerinizi öldürdük gelin alın’ diyeceğiz gibi algılıyor. Kendisi içeriye konuşuyor ama dışarıda farklı anlaşılıyor...”

        Bu aşamada “Hava desteği olmadan Afrin’e operasyon yapılmamalı” dedi.

        Daha önce Cerablus ve El Bab operasyonlarında hava desteği sağlanamadığı için yaşanan zorlukları anımsatıp devam etti:

        “Hava desteği için de o bölgeyi denetimi altında tutan Rusya ve ABD ile bu konuda uzlaşı lazım. ABD, Afrin bölgesinde biraz uzak kalabilir ama yine de bir uzlaşıya ihtiyaç var...”

        ‘ESAD’A GÜVENCE VERMELİ’

        Operasyon yerine başka alternatif çözümlerin bulunduğunu da anımsattı; başında da “diplomasinin” geldiğini söyledi.

        “Diplomasiyle başarı sağlanırsa Türkiye için daha olumlu sonuç elde edilir” deyip devam etti:

        “Eğer Türkiye için amaç Afrin bölgesindeki havaalanının alınması ve silahlı PKK unsurlarının o bölgeye geçişlerinin engellenmesiyse bu diplomasi yoluyla da yapılabilir.”

        Rusya, İran ve Esad yönetiminin “PKK’nın Afrin bölgesinde yuvalanmasına sıcak bakmamalarının diplomasi yoluyla çözümü kolaylaştırdığını” da belirtip devam etti:

        “Onun için Türkiye’nin sözlerinin (PKK kaygısı) önemi dünyaya daha iyi anlatılır. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda Esad’a güvence verilebilir. ‘Siz gelince biz çekileceğiz’ diyerek o bölgede Türkiye’nin etkinliği artırılabilir.”

        Hükümetin Suriye politikasında “yanlışta ısrarının Türkiye’nin kaybına neden olduğunu” belirtti.

        Örnek olarak Türkmenleri gösterdi, “Herkes kazandı, tek kaybeden Türkmenler oldu” dedi.

        ÖNCE ÖSO GİRER

        Afrin bölgesindeki duruma gelince...

        Birkaç gündür Reyhanlı’dan obüslerle bombalama devam ediyordu; dün itibarıyla tam ters taraftan Fırat Kalkanı kapsamında TSK kontrolündeki güçlerin elinde bulunan Azez bölgesinden YPG noktalarına atış yapılmaya başlandı.

        Beklenti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dün belirttiği gibi Afrin’e ilk girenlerin ÖSO olması, TSK’nın da tank ve obüs atışlarıyla destek vermesi...

        Hedefte de Halep’in üzerinden Kobani’ye doğru uzanan PYD kontrolündeki Tel Rifat dilinin koparılması var.

        Bundaki amaç, Fırat Kalkanı bölgesinden İdlib’e geçişi sağlamak, ancak orada da İran’ın Zaraa bölgesindeki “Şii nüfusun zarar göreceği” kaygısıyla sergilediği hassasiyetle karşılaşılıyor.

        Bölgede hava ısınırken, çözüm de çok daha girift hal almış bulunuyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar