Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İçimiz kan ağlıyor, insanın canı sahadaki görüntüyü yazmak istemiyor. Arena’nın zeminine çıkanların da ruh hali iyi değil. Zoraki oynuyorlar. Ancak o hain saldırıda hayatını kaybeden polisimiz, sivil vatandaşlarımızın anısına tribünlere koşup katkıda bulunmak isteyen her renkten taraftarın gücü, az da olsa oluşan kasvetli havayı dağıtıyor. Bu destek özellikle Beşiktaş’ın, Kayserispor karşısında bariz üstün olmasına yetiyor. Büyük takımlar için böylesine maçları oynamak zordur. İster istemez ana hedef lig ve Avrupa olunca, 3. hedef olan kupa arka plana atılır. Bu doğaldır ancak yine de Şenol Güneş’in çıkardığı kadroya baktığımızda kupaya da önem verdiğini görüyoruz. Geçen haftayı cezası nedeniyle boş geçen Quaresma’dan Aboubakar’a, Marcelo’ya, Beck’e, Gökhan İnler’e kadar herkes 11’de. 1 maçlık kısa ara bile Quaresma’nın futbola nasıl susadığını gösteriyor. Dün tek başına takımını Kayserispor yarı alanına taşıdı. Yaptığı bel kırıcı çalımlarla, ortalarla acıyı paylaşmaya gelenlerin gönlünü az da olsa rahatlattı. Futbolun güzelliklerini resital halinde sunup maç seçmediğini gösterdi. Dünkü oyunun skor açısından çok önemi yoktu. Önemli olan kardeşlikti. Bunu da gördük zaten. Tribündeki sporseverler sadece 4 gün önce yaşanan o menfur, o alçak saldırının bu ülkeyi bölemeyeceğini, bu milletin kenetlendiği an neler yapabileceğini gösterdiler. Dün skor anlamında Beşiktaş oyunu üstün tamamladı ama gerçekte “kardeşlik” kazandı. Başta Vefa müdürümüz ve Tunç kardeşimiz olmak üzere şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. İnşallah bundan sonra böylesine alçak saldırılarla karşılaşmaz, sadece futbolu konuşuruz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar