Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sezon bitiyor, takımın iki beki için papatya falı açılıyor. Bir hafta Şener-İsmail, bir hafta Van der Wiel-Hasan Ali... Kjaer yoksa defans da yok. Neustadter’i bu takıma kim almış, alkışlar ona. “Mehmet Topal-Ozan-De Souza yan yana oynamaz” diyorlar. Advocaat “Oynar” diyor. Aatif devamlı dönüyor, çırpınıyor. İyi dediğimiz Alper bir parlıyor, bir sönüyor. Fenerbahçe hücumda Lens’i mumla arıyor. Peki Lens yoksa maça Volkan Şen ile niye başlamıyor? Fernandao çırpınıyor, sakatlanıyor; yerine Van Persie giriyor. Bildiğiniz gibi yine etkisiz oynuyor. Konyaspor Kadıköy’de bilhassa ilk bölümde evinden daha rahat oynuyor. Golünü atıyor, beraberliğe yakalanıyor ama hemen cevap veriyor. Takım olarak iyi pas, iyi savunma yapan, atağa çabuk kalkan Konyaspor alkışı da hak ediyor. Bajic golleriyle, Milosevic asistleriyle göz kamaştırıyor. İlk yarıyı yenik kapatan Fenerbahçe’de ikinci yarıda Ozan’ın yerine Sow oyuna giriyor. Konyaspor’un bu yarıda üçüncü golü gelince tribünler de iyice çileden çıkıyor. Bitime 20 dakika kala Advocaat son bir hamleyle Volkan Şen’i sahaya sürüyor. Bu bölümde Fenerbahçe baskıyı arttırıyor ama skoru değiştiremiyor. Dün gördük ki, Aykut Kocaman’ın Kadıköy’e misafir olarak gelişi bile Sarı-Lacivertli taraftarları tribüne çekmiyor. “Fenerbahçe taraftarının yüzde 70’i Kocaman’ı istiyor” diyorlar. Bu doğru mu, bilmiyorum. Benim bildiğim, dünkü Fenerbahçe’yi Aykut Kocaman da kolay kolay ayağa kaldıramaz. Yazımızı ‘İddaa’cılara bir not düşerek bitirelim. Ligin geriye kalan her Fenerbahçe maçı üç ihtimallidir, yani 1-0-2.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar