HABERTURK.COM

Türkiye'de siyasi tarihi bire bir yaşayan binalar, geçmişin ayakta kalmayı başarmış sembolleri. İşte o binalardan birkaçı ve hikayeleri...

TBMM

Türkiye Büyük Millet Meclisi günümüze kadar 3 bina değiştirdi. 1920-1924 tarihleri arasında bugün “Kurtuluş Savaşı Müzesi” olarak hizmet veren Birinci TBMM Binasında, 1924-1960 yılları arasında günümüzde “Cumhuriyet Müzesi” olarak bilinen İkinci TBMM Binasında, 1960 yılından günümüze ise bugünkü TBMM Binasında hizmet veriyor. Şuanda Meclis olarak kullanan binanın hikayesi ise oldukça ilginç;

Avustralyalı mimar Clemens Holzmeister Hitler rejiminden kaçıp Viyana'dan ayrılarak İstanbul'a yerleşti. Holzmeister, çıkarılan bir yasa ile açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi proje yarışmasında Birincilik ödülü aldı. Holzmeister'in Türkiye'de gerçekleştirdiği en önemli eseri 1963'te tamamlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi binası oldu.

1960 yılında inşaatı tamamen bitirilen bugünkü TBMM binası, 6 Ocak 1961 tarihinde Kurucu Meclis toplantısıyla hizmete açıldı.

 

CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ

2014 yılında kullanılmaya başlanılan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Atatürk Orman Çiftliği içerisine inşa edildi. Bina, Türkiye’de cumhurbaşkanlarının Çankaya Köşkü ile anıldığı bir dönemi de sona erdirmiş oldu.

Atatürk Orman Çiftliği'nde 150 dönümlük alan üzerinde yapılan kompleks, uzun süre "Yeni Başbakanlık Binası" olarak anıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mimari ayrıntılarını olduğu kadar inşaatını da yakından takip ettiği bina Cumhurbaşkanlığı olarak kullanılacağı kesinleşti.

Mimar Şefik Birkiye'nin tasarladığı idari bina, "Türkiye'nin en iyi korunan binası" olarak anılıyor. Kimyasal ve nükleer silahlarla yapılması muhtemel olanlar da dahil her türlü saldırıya karşı en yüksek korumayla inşa edilen binada, parmak izi ve retina okuma sistemleri kullanılıyor.

HUBER KÖŞKÜ

Cumhurbaşkanları için İstanbul'da yeni bir mekân ihtiyacı doğdu, çünkü; Atatürk'ün 1935'te yaptırdığı Florya Deniz Köşkü kullanılamaz duruma gelip Millî Saraylara devredilmişti.

1985'te içinde 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında Alman Mauser ve Krupp firmalarının temsilciliğini yapan silâh komisyoncusu Huber Kardeşler tarafından yaptırılan köşkde bulunan Tarabya yerleşkesi Cumhurbaşkanlığı'na tahsis edildi.

İkinci Meşrutiyet’ten sonra Huber Kardeşlerin ülkelerine dönmesi üzerine mülkiyeti 1932 yılına kadar Mısırlı Prenses Kadriye ve eşi Mahmut Hayri Paşa’ya geçen köşk, bu tarihten sonra Notre Dame de Sion Okulu’na bağışlanmış ve tapuya Therese Clement ve Marie Aimee Odent adına kaydedildi.

ÇANKAYA KÖŞKÜ

Ankara halkının bağışlarıyla alınan ve Mustafa Kemal Atatürk’e hediye edilen bağ eviyle serüvenine başlayan Çankaya Köşkü, 11 cumhurbaşkanına ev sahipliği yaptı.

Bağ evinin yetersiz kalması üzerine 1930’da yeni bir bina yapılması kararlaştırıldı. Pembe Köşk adını alacak bu bina 1,5 yıl içinde inşa edildi. Atatürk, Köşk’ü vefatına dek hem çalışma binası hem de konut olarak kullandı.

Pembe Köşk’ün de yetersiz kalması üzerine Kenan Evren döneminde Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nin içinde yeni bir hizmet binası yapılması kararı alındı. Bina 1993’ten itibaren yani Demirel döneminde kullanılmaya başlandı.

GENELKURMAY KARARGAH BİNASI

Genelkurmay Başkanlığı karargâh binasının bulunduğu yer; inşaat yapılmadan önce tarla konumunda olan bir arazi idi.

Ankara Ziraat Mektebinde faaliyet gösteren Genelkurmay Başkanlığının yeni bir karargâh binası için yer aradığı haberinin duyulması üzerine; tarla sahibi, tarlasını bağışlamak istedi. Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın emri ile tarla, metrekaresi 5 kuruş karşılığında satın alındı.

Binanın projesi TBMM'de olduğu gibi yine Avusturyalı Mimar Holzmeister tarafından çizildi. Binanın projesinde Erkan-ı Harbiye kelimelerinin baş harfleri esas alındı ve bina Büyük Erkan-ı Harbiye olarak isimlendirildi. Bina, 1930 yılında tamamlanarak hizmete açıldı.