Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şimdi değil.

        Oldum olası karşıyımdır milletvekillerinin ya da belediye başkanlarının ya da seçimle görev almış diğer sorumluların diledikleri anda istifa edip bağımsız kalmalarına ya da başka bir partiye geçmelerine…

        Olmaz böyle bir şey!

        Olamaz.

        Olmamalı!

        Ama bizim ülkemizde oluyor.

        Hem de sık sık.

        Hele de seçim sathına girildiğinde.

        Futbolcu transferlerini aratmayacak pazarlıklar birbirini kovalıyor.

        Şu aralar da manzara aynı maalesef.

        İsimler üzerinde tartışmayacağım zira benim meselem o değil.

        Sorun Mehmet Ali Çelebi ya da geçmişte “Fırıldak Kubi” lakabıyla tanınan eski Afyon Milletvekili Kubilay Uygun değil.

        Sorun yasalardan kaynaklı bir durum!

        Bu durumun mutlaka ortadan kaldırılması gerekiyor.

        Nasıl olur bilmiyorum ama seçildiği partiden istifa eden milletvekilinin seçildiği dönem sona erinceye kadar başka bir partiye transfer olması imkansızlaştırılmalı.

        İsterse görevine bağımsız olarak devam eder ayrı konu ama partisinden istifa ederek başka bir partiye giren ya da yeni bir parti kuran milletvekilinin üyeliği kendiliğinden düşürülmeli.

        O nedenle Ahmet Eşref Fakıbaba’nın sergilediği tavır örnek bir tavırdır.

        Böyle olmalı işte.

        Bir vekil başka bir partiye gidecekse o zaman vekaleti yanında götüremez!

        Hakkı yok böyle bir şeye!

        Çünkü vatandaş vekaleti dilediği yerde dilediği şekilde kullansın diye vermiyor milletvekiline!

        Kaldı ki oyunu da ona vermiyor.

        İnandığı siyaseti, fikirleri temsil eden partisine veriyor.

        O milletvekili de o partinin bir mensubu olduğu için o vekaleti teslim alıyor.

        Olmasa zaten o vekilliği alması mümkün değil.

        O yüzden bu suistimalin önünün kesilmesi lazım.

        Elbette uyarına gelmiyorsa istifa eder ve bağımsız olarak sürdürür vekaletini ama milletin ona, o partide olduğu için verdiği vekaleti şahsi çıkarları ya da siyasi kariyeri uğruna falan pazarlayamaz!

        Parti değiştirecekse eğer tıpkı Ahmet Eşref Fakıbaba gibi sıfırdan başlamalı!

        Yepyeni bir sayfa açıp siyasi kariyerine öyle devam etmeli!

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Mansur Yavaş tek bir şartla aday olabilir

        Mansur Yavaş tek bir şartla aday olabilir
        0:00 / 0:00

        6’lı masanın adayı olarak konuşulan isimlerden biri de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş…

        Kendisi bu konuda hiçbir zaman açıklama yapmadı ama seçildiği günden bu yana sergilediği tutum ve Ankara’da yaptığı çalışmalar nedeniyle sadece muhalif seçmen nezdinde değil, iktidara destek verenlerin de aday olarak görmek istediği isim oldu.

        Yapılan tüm anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakipleri arasında en şanslı ismin de Yavaş olduğu biliniyor.

        Tabii bu mevcut koşullar için geçerli bir tez.

        8 ay sonra şartlar ne olur bilmek mümkün olmadığı için seçimde kimin aday olması halinde hangi şansa sahip olduğunu söylemek ne gerçekçi bir yaklaşım olur ne de mantığa uygun…

        Ancak evet... Mevcut koşullarda Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıktığında Mansur Bey diğer tüm isimlerin üzerinde bir oranla kazanıyor seçimi.

        Peki Yavaş’ın aday olma ihtimali var mı?

        Elbette ki var.

        Neden olmasın?

        Hele de halk tarafından böyle yüksek bir teveccühe sahipken…

        Hangi siyasetçi adaylığı düşünmez?

        Düşünür tabii ki Mansur Yavaş da…

        Sorun şu ki şartları uygun mu?

        Daha doğru soru; “Mansur Bey hangi koşullarda aday olmayı kabul eder?”

        Şunu söyleyeyim bir kere; “CHP aday göstermez ise Mansur Yavaş kesinlikle İYİ Parti’nin adayı olur” ya da “Bağımsız aday olur” ya da “Zafer Partisi’nin başını çektiği bir ittifakın adayı olur” iddiaları tamamen çöp!

        Hiçbirinin doğruluğu da yok tutarlılığı da…

        Çünkü Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olması ancak ve ancak CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun bunu kendisinden talep etmesiyle olur.

        Yani eğer Kemal Bey; “CHP’nin adayı siz olmalısınız” derse Yavaş’ın adaylığı mümkün.

        Başka türlü değil.

        Emin olun değil.

        Çünkü öğrendiğim kadarıyla Mansur Bey, Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük saygı, sevgi ve vefa duygusuyla bağlı.

        Hayat tabii…

        Dahası siyaset…

        En nihayetinde kimin ne yapacağı belli olmaz ama ben Mansur Yavaş’ın Kemal Bey’i kıracak, incitecek herhangi bir eylemde bulunmasını pek olası görmüyorum.

        Çok şükür!

        Çok şükür!
        0:00 / 0:00

        Boşaltılan 12 Eylül’ün cehennem ızgarası Diyarbakır Cezaevi’nin ne olması gerektiğini yazmıştım geçen gün…

        Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ınDiyarbakır mitinginde ilan ettiğine göre müze olacak o işkencehane…

        Kültür Bakanlığı’na devredildi mekan.

        Bakalım tabii nasıl bir müze olacak?

        Ben Sayın Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un her şeyin en iyisini, en doğrusunu yapacağınainanıyorum ama yine de minik bir tavsiyem var:

        Lütfen orada o işkenceleri, o kötülükleri bizzat tecrübe etmiş kişilerle konuşup öyle bir konsept oluşturun…

        Ve mümkünse başta AK Parti mensubu olan eski milletvekili Orhan Miroğlu başta olmak üzere o cezaevinde, Esat Oktay Yıldıran ve faşist ekibinin zulmünemecbur kalmış insanların görüşlerine, tavsiye ve önerilerine başvurun!

        Diğer Yazılar