Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Dün akşam saat 22.30 civarı telefonum çaldı.

Arayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca idi.

Bildiğiniz gibi Çin menşeli Sinovac şirketine ait Kovid-19'dan koruyan aşının Türkiye’deki Faz-3 araştırmasına gönüllü denek oldum.

Ve sizlerle paylaştım.

Paylaştım ama tabii sonrasında Fatih Altaylı’ya yaptığı; “Memnun kalmazsak aşının parasını ödemeyeceğiz” açıklaması ve tabii onun üzerine eş, dost, ahbaplardan gelen telefonlar, mesajlar dolayısıyla da biraz endişeye kapıldım.

Sağolsunlar. Basın danışmanları bu endişemi iletmişler kendisine.

O da hem gönüllü katılımımı kutlamak hem de endişelerimi gidermek adına bizzat aramak istemiş.

"İLK AŞI YAPTIRACAK OLAN BENİM"

“Aşıyı almamak gibi bir şey olmayacak rahat olun. 50 milyon doz için el sıkıştık. Ve bu ay sonuna doğru da yoğun bir şekilde aşılama başlayacak. Ve emin olun başladığı anda da ilk yaptıracak olan benim. Ve benimle birlikte tüm Bilim Kurulu üyeleridir!” diye başladı söze Bakan Koca ve neden “Beğenmezsek parasını ödemeyeceğiz” ifadelerini kullandığını da şu sözlerle açıkladı:

“Demek istediğim şuydu aslında; Sinovac şirketi ile yaptığımız sözleşme, aşısının da ne kadar güvenilir olduğunun bariz ispatıdır. Biz şirkete dedik ki; Sizinle 50 milyon doz için anlaşma yaparız ancak sonuçlarında bir olumsuzluk olursa parasını da ödemeyiz. Yani bir bakıma aşılarına ne kadar güven duyup duymadıklarını, ne kadar emin olup olmadıklarını test etmek için rest çektik.

"MEVCUTLAR İÇİNDE EN GÜVENİLİR"

Diğer aşı şirketleri böyle bir reste tamam demezken Sinovac hiç tereddüt etmedi ve teklifimize; 'Biz aşımıza sonuna kadar güveniyoruz!' diyerek onay verdi. Sinovac’ın aşısıdan vazgeçmemiz söz konusu bile değil. Bırakın vazgeçmeyi, biz şu anda 100 milyon doza nasıl çıkarırız anlaşmamızı diyerek şartlarımızı zorluyoruz. Çünkü yaptığımız tüm çalışmalar, araştırmalar bize gösterdi ki mevcut aşıların içerisinde en güvenilir olanı Sinovac’ın aşısı!”

Uzun bir konuşmaydı.

O nedenle sohbeti soru/cevap şeklinde aktarmak istiyorum.

"HEDEF TÜM TÜRKİYE'Yİ AŞILAMAK"

Aşıda hedefiniz ne? Ne zaman başlayıp ne zaman tamamlamayı düşünüyorsunuz?

Hedefimiz tüm Türkiye’yi aşılamak. Zaten bu virüs illetinden ve yarattığı ortamdan da başka türlü kurtulmamızın imkanı yok. Bu ay sonu başlıyoruz. 50 milyon dozu şubat sonuna kadar bitirme amacındayız. Sonraki süreçte de hızlı ve yoğun bir şekilde devam edeceğiz aşılamaya ve Haziran ayına girmeden de tüm Türkiye’nin aşılanmış olmasını planlıyoruz.

Peki Sinovac ihtiyacımızı karşılayamazsa ne olacak? Yani ikinci 50 milyon doz gelecek mi?

Şartları zorluyoruz. Zorlamaya da devam edeceğiz ancak olmazsa da paniğe gerek yok. Çünkü yerli aşı tahminimize göre Nisan ayında hazır olacak.

"YERLİ AŞI SİNOVAC İLE AYNI OLACAK"

Yerli aşıyla ilgili güven sorunu olursa peki, bunu aşabilecek misiniz?

Olmaz böyle bir sorun çünkü bizim aşımız da Sinovac’ın aşısı ile bire bir aynı olacak. Aşının elde edilme yöntemi tamamen aynı.

Biraz açar mısınız?

Sinovac, inaktif virüs tekniğine göre hazırlanan bir aşıdır. Bizim yerli aşımız da öyle. Bu tür aşılarda enfekte etme özelliğini yitirmiş olan virüs vücuda verilerek, vücudun hastalığa bağışıklık kazanması hedeflenir. Geleneksel yöntemle geliştirilen bir aşı türüdür yani. Ancak üretimi kolay değildir ve maliyeti de yüksek bir aşıdır. O yüzden Sinovac’ın fiyatı diğer aşılara bakıldığında daha uygun geliyor.

Nasıl yani?

MRNA aşı tipi genetik yoldan etki eden ve daha kısa sürede üretilebilen bir aşı. Küçük ortamlarda, yoğun üretilen ucuz aşılardır. Ancak bu aşı insanlarda yeni uygulanan bir teknolojiyle hazırlanıyor. Yan etkilerinin çok fazla olduğu biliniyor. Ve bir salgında bu yöntem ilk kez kullanılıyor. Biz ülke olarak, toplum olarak inaktif aşılara alışkınız. Daha önceki hastalıklarımızda hep bu tipi kullandık.

BioNTech/Pfizer aşısı mRNA tipi aşı değil mi?

Tabii...

"GÖNÜLLÜLERİN TERCİHİ SİNOVAC"

Benim de gönüllü olduğum Sinovac’ın Türkiye’de yaptığı deney gibi başka aşı şirketlerine de izin verecek misiniz?

Var zaten. Şu an iki aşının Faz-3 izni var. İkisi de sahada. Biri evet sizin de dahil olduğunuz Çin menşeli Sinovac. Diğeri ise Pfizer. İsteyen gönüllü Pfizer’ın da deneyine katılıp denek olabilir. Bizim için hiçbir farkı yok ancak gördüğümüz kadarıyla gönüllülerin büyük kısmı Sinovac’ı tercih ediyor. Ancak başta Cerrahpaşa, Çapa, Hacettepe olmak üzere üniversitelerde Pfizer’ın Faz-3 çalışması da başladı ve yapılıyor.

Ne zaman açıklanacak peki bu araştırma sonuçları?

Sinovac’ın hedefi 12450 gönüllü. Şu ana kadar 3700 kişiye yapıldı. Bazıları ikinci dozu aldı bile. Toplamda 5000 doz olduğunu biliyorum yapılan aşının. 12450 kişinin tamamının aşılanmasını beklemeden bir açıklama yapılabilir bu çalışmada. Buna erken dönem açıklama diyoruz. Ki haftaya sonuçlar açıklanacaktır. Ve Sinovac’ın etkisi bizzat kendi insanımız üzerinde yapılan çalışma ile ortaya çıkacaktır.

İKİ İDDİAYA YANIT VERDİ

CHP’li Milletvekili Murat Emir, Sinovac aşısının ilk partisinin ülkeye geldiğini ve AK Partililere ve yakınlarına yapılmaya başlandığını iddia etti. Buna bir yanıtınız var mı?

Kesinlikle böyle bir şey yok! Sadece Sinovac Faz-3 çalışması yapıyor şu anda. Gönüllüler üzerinden yürüyor bu çalışma. Onun dışında böyle bir şey mümkün değil. Eğer Sayın vekilin bahsettiği o aşıyı yaptıran gönüllülerden AK Partili varsa bilemem. Ama siz de biliyorsunuz ki o çalışmaya katılabilmek için de bazı kıstaslar var. Mesela 59 yaş sınırı var. Gönüllülerin kronik hastalıkları olmaması lazım vs gibi.

Sinovac aşısının Türkiye’ye getirilişinde iktidara yakın bazı şirketlerin aracı olduğu iddiasına ne diyorsunuz? Aracı şirket var mı? Varsa kim?

Bu da kesinlikle doğru değil. Biz anlaşmamızı doğrudan Sinovac’ın kendisiyle yaptık. DMO yani Devlet Malzeme Ofisi ve Sinovac arasında herhangi bir aracı filan yok. Sinovac eski bir şirket. Aşı konusunda uzun bir geçmişi var. Hepatit, İnfluenza gibi aşıların üretimini yapan bir kuruluş. Dolayısıyla burada bir distribütörü var ama biz anlaşmamızı bizzat Sinovac’ın merkeziyle yaptık. Bunlar yanlış bilgiler.

"BİZİMLE AYNI NOKTAYA GELECEKLER"

Avrupa ve Amerika kıtası başta olmak üzere birçok gelişmiş ülke Pfizer ve diğer aşılardan yana tercihini kullandı. Türkiye’nin ise ilk tercihi Sinovac oldu. Neden?

Onlar da en sonunda bizimle aynı noktaya gelecek. Bakın virüse karşı ilk toplu aşılama çalışmalarına başlayan İngiltere’de İngiliz Ulusal Sağlık Hizmeti yetkilileri, Pfizer-Biontech aşısının, alerji geçmişi olanlarda olumsuz etki yarattığı açıklandı. “İlaç ya da gıdalarda alerjik reaksiyon geçmişi olan kişiler ile kanser hastalarının Pfizer-BioNTech tarafından geliştirilen aşıyı olmaması gerektiğini” açıkladılar. Alerji dediğiniz şey çok kapsamlıdır ve çok insanın türlü nedenlerden alerjileri vardır. Bu durumda bu insanlar hangi aşıyı tercih edecek?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de aşı yaptıracağı açıklandı. Hangi aşıyı tercih edecekler bir bilginiz var mı?

Konuşmadım. Sormadım ama iki lider de herhalde bizim halkımıza tavsiye ettiğimiz aşıyı tercih edeceklerdir.

Peki kendimle ilgili bir soru... İkinci dozu ayın 21'inde alacağım. Benim merak ettiğim gerçek aşı ise bana denk gelen ben bunu ne zaman öğreneceğim?

3700 kişi deneye katılmış durumda. Dediğim gibi bunların bazıları ikinci dozu bile aldı. Ancak kime boş aşı yani plasebo kime gerçek aşı yapıldı bilinmiyor şu anda. Bu deneklerden en az 20 kişinin koronavirüse enfekte olması lazım ki sonuçlar açıklansın.

Olan var mı peki? Varsa kaç kişi?

Var tabii ama şu an rakam telaffuz etmek yanlış olur. Araştırmayı yapan bilim insanlarının işine karışmak olur. Bekleyelim. Haftaya bir sonuç açıklanır gibi geliyor.

Eğer bana gerçek aşı denk geldiyse... Ben bu aşının beni koronavirüsten koruyup korumadığını nasıl öğreneceğim?İkinci doz sonrası antikor testi yapılacak. O zaman göreceksiniz sonucu.

"AŞI KORUYACAK AMA MASKEYE DEVAM"

(Gülerek) Yani Sayın Bakanım eğer antikor varsa Kovid-19’dan yırtmış olacağım öyle mi?

Aşı olanların endişe etmesine gerek olmayacak artık. Çünkü kesinlikle koruyacak koronavirüsten. Enfekte olsanız bile çok hafif atlatacaksınız.

Yani bu maskeden kurtulacak mıyım?

Yooo.... Maskeye, mesafeye bir süre daha devam edeceğiz. Maske ve mesafe kuralı ancak tüm Türkiye ve hatta tüm dünya aşılanıp toplumsal bağışıklık kazanıldıktan sonra hayatımızdan çıkacak. Ancak tabii aşılanan herkes aşılanmayan diğer insanlara göre daha rahat edecek çünkü aşılanan insanın artık koronavirüse enfekte olma riski, bir korkusu olmayacak artık!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar