Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Malumunuz... Birkaç ay sonra milletin önüne gelecek sandıkla mevcut yönetim biçimimiz olan parlamenter sistemin yerine, siz deyin “Cumhurbaşkanlığı” ben diyeyim “Başkanlık” olan sistem oylanacak. Herkes gibi ben de çok merak ediyorum sandıktan çıkacak sonucu, bunun için bulduğum her anda da kendi çapımda nabız yoklama çalışmalarına girişiyorum.

Taksici kardeşlerim bu yoklamalarda en sağlam damardır. Onlardan aldığım yorumları çok önemserim, zira birçok insandan daha açık ve samimi olarak görüşlerini ortaya koyarlar. Bugünlerde de kısmet oldu epeyce gezindim taksilerle. Dolayısıyla da ilginç diyaloglar yaşadım. Dün mesela biri dedi ki: “Abla... Getirdikleri sistem aynı Amerikan başkanlığı gibi olsa vallahi gözümü kapatıp vereceğim ‘Evet’i. Çünkü Amerika’nın illaki bir bildiği vardır. Adamların medeniyeti bizim 50 yıl önümüzde. Ama diyorlar ki ‘Türk tipi’. Bu ne demek ya? Başkanlıksa başkanlık aynıdır. Amerikan’ı, Türk’ü mü var?..”

Bunun üzerine girdim araya ve “Mevcut sistem ne kardeş biliyor musun?” dedim. Ve diyaloğumuz aynen şöyle devam etti:

- “Biliyorum tabii abla! Parlamenter sistem!”

- “Peki biz hangi ülkenin parlamenter sistemini örnek almışız?"

- “Galiba İngilizlerinkini ama Almanya da olabilir; çünkü bildiğim kadarıyla orası da öyle yönetiliyor”

Diyalog bitti, ineceğim yere gelmiştim artık. İnmeden dedim ki: “Kardeş, hayır demenin tek nedeni buysa yanlış. Çünkü bizim parlamenter sistem de aslında Türk tipi! Ne İngilizlerinkine benzer, ne de Almanlarınkine! Vaktin olduğunda gir internete bir araştır!”

Sadede gelirsek... Muhalif kanadın yapılan değişikliği eleştirirken sık sık vurguladığı bu husus, halkın diline de pelesenk olmuş durumda, ama muhalefet de halk da yanlış bir yerden bakıyor. Çünkü ne parlamenter sistem, ne de başkanlık sistemi dünyanın hiçbir ülkesinde aynı biçimde uygulanmıyor. Sistem ister parlamenter olsun, ister başkanlık, ülkenin koşullarına göre değişebiliyor.

Mesela İngiltere’de... Evet, ülke parlamenter sistemle yönetiliyor ama bizim mevcut sistemimizle karşılaştırıldığında çok farkları olduğunu net söyleyebiliriz. En bariz fark mesela İngiliz parlamentosunun iki meclisli olmasıdır. İngiltere’de parlamentoda asıl gücü elinde bulunduran, genel seçimle işbaşına gelen meclise “Avam Kamarası” deniyor. Bir de “Lordlar Kamarası” diye başka bir meclis var ve bu mecliste de soylular, din adamları, lord veya leydi unvanlı deneyimli politikacılar yer alıyor.

“Seçkinler kulübü” de diyebileceğimiz bu meclisin tek işi ise asıl meclisin, yani Avam Kamarası’nın kabul ettiği yasa tasarılarını görüşüp geliştirmek ve bilgilerinden, görgülerinden avamları yararlandırmaktır. Ha bir de mesela İngiltere’de cumhurbaşkanlığı diye bir statü yok! Onun yerine sembolik olarak krallık (uzun bir süredir kraliçelik) var.

Öneriler, tasarılar Avam Kamarası’nda ve Lordlar Kamarası’nda görüşüldükten sonra kraliçenin onayına sunuluyor. Ama laf olsun diye; çünkü kraliçe sadece sembolik. Yasaları onaylaması, 18. yüzyıldan beri bir formalite olmaktan öteye gitmemiştir; çünkü kraliçenin yasayı geri çevirmesi diye bir olay söz konusu bile değildir.

Şimdi geldik asıl vurucu yere! Kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, parlamenter sistemi tercih etmiş. Neden? Çünkü Batı demokrasisinin ilerlemesinde etkisini görmüş de ondan, ama bunu yaparken de o rejimin beşiği kabul edilen İngilizleri bire bir örnek almamış. Daha doğrusu alamamış! Çünkü İngilizlerde sembolik olarak muhafaza edilen krallığın bizdeki karşılığı padişahlık topyekûn yok edilmişti.

O nedenle ne yapmış? Padişahlığın yerine Cumhurbaşkanlığı makamını oturtmuş. Şimdi, “Türk tipi başkanlık olmaz ya da bu ne demek?” türünden eleştirilere karşı desem ki, “Atatürk ve arkadaşları- nın Türk tipi parlamenter sistemine itiraz etmiyorsunuz da Erdoğan ve arkadaşlarının Türk tipi başkanlığına niçin itiraz ediyorsunuz arkadaşlar?” diye, ne cevap verirler acaba?

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar