Yerel seçimler ve tenis
Yerel seçimlere yaklaşık bir buçuk ay kala siyasi partiler adaylarını açıklamayı sürdürüyorlar .Ben bugünkü yazımda seçimlere kendi penceremden bakmak, yani tenisin gelişmesi ile ilgili yorum getirmek istiyorum. Bugün tüm partilerin il ve ilçe adaylarına sorsanız hepside spora çok önem vereceklerini, halkın sporu sevmesini sağlayacaklarını, yeni tesisler kuracaklarını söyleyecekler ve hatta o il ya da ilçenin taraftarı bol bir futbol kulübü varsa ziyaret edip, kulüp forması giyip futbol kalesine bir iki de şut çekip basında yer almaya çalışacaklardır. Bunu normal karşılıyorum.. Çünkü ülkemizde reytingi en yüksek spor dalı futboldur ve bu konudaki yapılan şovlar siyasetçiye oy kazandırır. Ancak bundan on yıl öncede söylemiştim ve hala da söylemeye devam ediyorum.
İzmir mükemmel bir tenis kenti olabilir ve bu İzmir’e maddi ve manevi çok şey kazandırır. Balçova ilçesi bu konuda diğer ilçelere göre çok daha şanslı. Bugün Balçova’daki tesis sayısı ve bu tesislerdeki başarılı yöneticiler sayesinde mümkün olduğunca ulusal ve uluslar arası organizasyonlar izleme fırsatı bulabiliyoruz. Bu yeterli midir.? Asla... Öncelikle tenis sporunu bölge halkı ile birebir tanıştıracak orta ve uzun vadeli planlar yapılmalı, tesis sayısını artırmalı ve daha büyük ödüllü organizasyonlar için maddi destek sağlanmalı. İşte tam burada belediye başkanları ve yöneticilerine çok iş düşüyor.
Şanslı ilçe, Buca
Önümüzdeki yerel seçimde kazanması muhtemel olan farklı iki partiden rakip iki aday var. Bunlardan birisi Levent Piriştina. Henüz İzmir için yapmış olduğu planlarını gerçekleştiremeden erken yaşta kaybetmiş olduğumuz rahmetli Ahmet Piriştina’nın oğlu. Levent’i çok küçük yaşlarından tanırım. 6 yaşında iken tenis oynamaya başlamış ve hala da fırsat buldukça oynamaya çalışıyor. Buca ilçesinde sporu geliştirme projeleri içerisinde tenisin oldukça büyük yeri var.
Buca’nın bir üniversite kenti olduğunun ve genç nüfusunun fazla olduğunun bilincinde. İlçede tenisi 7 den 70’e yayacağını ve de özellikle uluslararası tenis turnuvalarını mümkün olduğu kadar çok sayıda gerçekleştirmek amacında olduğunu vurguluyor.
Bu konudaki sözlerinde ciddi olduğuna inanıyorum. Özelliklede meclis çalışma kadrosunda yer alacak olan Esat Tanık bu konuda kendisi için büyük şanstır diye düşünüyorum.
Diğer taraftan rakip partinin başkan adayı ise Sevgili Cemil Şeboy. Şeboy, benim hem meslektaşım hem de değerli bir arkadaşım. Buca’da daha önce birçok kez başkanlık yapmış ve kendi şahsi oyları olan güçlü bir aday.
Daha önce başkan olduğu dönemlerde kendisinin nazik daveti üzerine yapmış olduğumuz ziyaretlerde gerçekleştirmiş olduğu hizmetleri anlatırken duymuş olduğu heyecanı unutamam.
Özellikle de o dönemde inşa ettirmiş olduğu Buca Tenis kulübü kortları, yüzme havuzu, fitnes center ve saunası ile mükemmeldi. Kendi döneminde tenis kulübünün yaşaması için de elinden geleni fazlası ile yaptı. Bu dönemde de kesinlikle buna benzer projeleri olduğuna inanıyorum. Sonuç olarak benim baktığım pencereden en şanslı görünen ilçe hangisidir diye sorarsanız, Buca’dır derim...