Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugünlerde futbol kulüplerimizin satılmasıyla ilgili bir çok tevatür var. "Yeni spor yasası ile kulüplerimizi körfez ülkelerine satacaklar" diyenler var. Kendi kendine "benim kulübümü falanca alıyor" diye gazlayanlar var. Ben de hep "Türk kulüplerini kim neden alsın? Dünya kadar borç, uluslararası arenada geçerliliğinin olmaması ve bir sürü denge ile idare edilmeye çalışılan futbol iklimi.." diyorum. Aklı başında kimse bizim bu iklimimizde, bizim bu futbol yapımızda kulüp almaz. Eğer bir kulübümüzü almak isteyen de olursa dikkat etmek lazım, alanlar kim ve asli niyetleri nedir diye..

        Yıllardır söylediğim bu fikrimi bilen bir dostum geçen gün aradı ve "Senin dediklerini resmi ağızdan duydum" dedi.

        Yurtdışında yaşayan, dünyadaki birçok kulübe teknoloji desteği sağlayan bir şirketi olan iş insanı dostum geçtiğimiz hafta Manchester City yöneticileri ile buluşmuş. Abu Dabi Şeyhi'nin City Futbol yapılanmasındaki en üst düzey 2 ismiyle yaptığı görüşmede birkaç haber birden almış.

        City, bir araştırma yapmış ve yetenekli genç yetişmesi açısından dünyanın en iyi liglerinin Fransa - Brezilya ve İtalya olduğunu rakamlarla sabitlemişler ve bu 3 ligden kulüp almaya karar vermişler. İtalya'dan Palermo'yu almak üzerelermiş. Fransa 2. liginden ve Brezilya liginden de bir takım almak üzerelermiş. Hollanda'da taraftar itirazı olmasa zaten NAC Breda'yı alacaklardı. Hollanda'ya ilgileri hala sürüyormuş. Bildiğiniz gibi Amerika'da da Japonya'da da kulüpleri var.

        Dostum, elbette "Peki ya Türk kulüpleri" demiş. Manchester City'nin en tepe yöneticilerinin cevabı aynen şu: "Avrupa'da 2 ligden takım alınmaz. Almanya ve Türkiye. Almanya, çünkü dernek yapısı ve yönetim kurulu oluşturma şartları kulübü yüzde yüz yönetmenizi engelliyor. Bu yüzden satın aldığınız kulübün yönetiminde tamamen hakim olamıyorsunuz. Türkiye ise tam bir kaos. Bir kere sürekli regülasyon (kurallar-düzenlemeler) değişiyor. Yabancı sayısından, saha kurallarına neredeyse tüm kararlar devamlı değişiyor. Yabancı kısıtıyla yerli oyuncu yetişir diye yanlış bir algı var.

        Ayrıca yönetim özgür değil. Regülasyonun futbol aktörleri kendi kararlarını tam olarak veremiyor. Bir de yabancı kısıtı var. Türkiye'de gelişemeyiz de yarışamayız da.."

        İster el gözü terazidir deyin ister kardeşin duymaz el oğlu duyar deyin.. Ben "Adamlar gerçekten gayet iyi araştırmış bizi net bir şekilde tahlil etmişler" dedim. İşte bu sebeplerle doğru dürüst futbol yatırımcısı bizden kulüp almaz.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar