O son ayakkabıyı almayacaktım!
SEDA ZEYNEP KÖSE / szk@haberturk.com
Eminim hepimiz bu cümleyi çok sık telaffuz etmişizdir. Kıyafet ve aksesuar dışında en çok yatırımı ayakkabılara yapıyoruz. Net! Bu klasmanda hiç de yabana atılmayacak bir performansa sahibim bendeniz de.
Peki düşündünüz mü? Neden bazen kutusunu bile hiç açmadığımız, umutsuzca birgün giyilmeyi bekleyen ayakkabılara para harcıyoruz? Dahası bunun bir psikolojik açıklaması var mı? Yazının sonuna dek bana eşlik ederseniz, bu sorunun cevabını bulmakla kalmayacak, ayakkabı satın alırken nelere dikkat etmeli, hangi modelleri tercih etmeli, bu sene narin ayaklarımızı hangi ayakkabılar süslemeliyiz sorularına da yanıt bulacaksınız. Kısacası ayakkabıya dair ne varsa anlatacağım...
Peki ”Imelda Marcos sendromu”nu yaşama nedenlerimiz nedir? Eski Filinpinli diktator Ferdinand Marcos’un eşi İmalda’nın tam 4000 çift ayakkabısı olduğunu düşünürsek, sanırım bu tanım doğru olacaktır! Bu sendromun temelinde, kadınların ayakkabı alarak kendilerini daha mutlu hissedecekleri düşüncesi yatmaktadır. Örneğin, Freud yorumuna göre ayakkabıların yuvarlak hatları ile kadın vücudu ve uzuvlarının benzeşir olması en göze çarpan nedenlerden biridir. Topuklu ayakkabıların, kadın ayağını seksi ve narin gösteriyor olması da önemli bir etken. Ayrıca boyu olduğundan daha uzun göstermeleri ve hatları ortaya çıkarıyor olmaları da cabası.... İngiltere’deki Portsmouth Universitesi’nde yapılan bir diğer araştırmaya göre ise yüksek ökçeler üzerinde adımlar değiştiğinden kadın daha feminen bir görüntüye bürünüyor. Kalça hareketleri, atılan kısa adımlarla karakterize bir yürüyüş topuklu ayakkabılarla vurgulanıyor ve böylelikle kadın kendini daha özel hissediyor. Ayrıca, çok bilinen topuklu ayakkabı sesinin erkeklere çekici geliyor olması da, bilinçaltında kadınları ayakkabı mağazalarına itiyor olabilir...
Nedeni ne olursa olsun engellenemez bir ayakkabı tutkunuz varsa, satın alırken nelere dikkat etmelisiniz buna değinelim.Öncelikle zaman... Ayaklarınız günün tüm yorgunluğunu taşırken yapılan alışveriş sağlıklı olmayacaktır. Ayrıca ayakkabının görüntüsüne değil, rahatlığına önem vermelisiniz. Eğer sırf şık duruyor diye, rahatsız bir ayakkabı tercih ederseniz, ayak deriniz ve tırnaklarınız için dönüşü olmayan bir yola girmişsiniz demektir. Ayakkabıları oturarak değil, mutlaka ayakta deneyin. Böylelikle “giydikçe açılır” klişesini de duymak zorunda kalmazsınız.
2014 kadın ayakkabı trendlerine gelince, bu yıl platformların dönüşünü izleyeceğiz.Bootie’ler dolabımızdaki yerlerini koruyacaklar. 2008 yılının yansıması T-bant shoes’lar, erkeklerde olduğu gibi loafer’lar bu senenin trendleri arasında yer alacak. 2010 yılında da çok trend olan diz üstü çizmelerle yine “pretty woman” rüzgarları esecek. Babetler her zamanki gibi bizimle olacaklar. Onlara dolgu topuklar eşlik edecek. Leopar desenlerle seksapaliteden ödün verilmeyecek. Bordo renk bu sene hüznü temsil edecek. Rengarenk desen ve modelleri ile Oxford style ayakkabılar ve sneakerlar bu sene ayaklarımızı neşelendirecek.
İşte 2014 kadın ayakkabı modası alternatifleri:
