Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son deprem, İstanbul’da yaşayan herkesin gerilimini artırdı.

        Deprem ne zaman gelir, kaç şiddetinde olur, bilim insanları bunu tahmin edemiyor ama bilinen tek şey, 1999 depreminden bu yana geçen 20 yılda onca düzenlenen deprem eğitimlerine, acil eylem programına rağmen çoğu insan halen deprem başladığında ne yapılması gerektiğine dair yaşamsal önemi olan kuralları bilmiyor.

        Aslında küçük önlemler binlerce insanın yaşamını kurtarabilir.

        Depremde ilk 14 saniye çok önemli. Bu süre, güvenlik uzmanlarının görüşüne göre şiddetli bir deprem başladığında hayatta kalmak için aksiyon alınabilecek zaman aralığı.

        Şiddeti daha düşük depremlerde bu süre daha uzun olabilir, ancak uzmanlar olası bir İstanbul depremi için bütün hesapları bu süre üzerinden yapmak gerektiğini söylüyor.

        Arama kurtarma ekiplerinin deneyimlerine göre dünyada yaşanmış en büyük depremlerde insanlar bu 14 saniyeyi iyi kullanabilmiş olsalardı binlerce insanın yaşamı kurtulabilirdi.

        İlk planda bu süre için önceden ciddi ön hazırlıkların yapılması gerekiyor.

        DEPREMDEN ÖNCE, YANİ HEMEN YAPILACAK İŞLER

        •En öncelikli yapılacak iş, evde yaşayan aile fertlerinin toplanıp acil bir aksiyon planı hazırlanması. Ailenizin deprem anında kimin ne yapacağına, görev dağılımına dair senaryonun belirlendiği, senaryosu önceden hazır bir acil eylem planı olsun.

        •Deprem anında genel insan psikolojisi nedeniyle insanlar iki farklı reaksiyon verir. Bir bölüm insan içgüdüsel olarak panik içinde kaçmaya çalışır ya da bilinçsizce herkes bir diğerini kurtarmaya çalışır, bu bilinçsiz davranışlar deprem sırasında evde kaos ortamı oluşturur. Acil eylem planında önceden kimin kapıyı açacağı, kimin hangi çocuğu ya da yaşlıyı kurtarmaya gideceği ve nereye saklanacağı ya da hangi yoldan çıkacağı ya da evde saklanacağının planı hazırlanmalı ve provası yapılmalıdır.

        •Depremde tehlike oluşturacak ezici ya da travma oluşturucu tüm eşyalar bir yerlere sabitlenmelidir. Hemen mesela yarın işe evdeki büyük dolapları, eşyaları duvarlara vidalayarak sabitleyerek başlayabilirsiniz. Tablolar sağlamlaştırılmalı, duvara asılı tüm eşyaların depremde düşüp düşmeyeceği kontrol edilmeli ve yatak başında asılı olan tablolar kaldırılmalıdır.

        •Evde yaşayan her insan için ayrı olarak acil durumda kullanacağı bir deprem çantası hazır olmalıdır. Bu çantada öncelikli kullanılan ilaçlar, büyük su, kuru ve dayanıklı gıda maddeleri, soğuktan koruyacak giysiler, el feneri, yedek telefon şarjı ve bir düdük olmalı. Bu malzemeler evde yaşayanların kişisel ihtiyaçlarına göre artırabilir ya da değiştirilebilir.

        •Arama kurtarma ekiplerinin raporlarına göre depremlerde en çok ölümler masa, yatak yanda kanepe, okul sırası gibi eşyaların altına saklanan insanlar arasında ve ezilme kaynaklı olmaktadır. Deprem sonrası gözlemler bu eşyaların altına girmeyip yanında oluşan yaşam boşlukları denilen alanda saklananların yaşamını kurtardığını söylüyor. Bu nedenle her odada mutlaka deprem sırasında bir güvenli yaşam alanı oluşturmalısınız. Güvenli yaşam alanı, en az iki ya da üç güçlü eşyanın arasındaki boşluklar, bunun için her odayı ayrı ayrı bu bakış açısıyla yeniden gözden geçirin

        •Deprem anında şehir içi iletişim hatlarının çalışmama ihtimali nedeniyle farklı bir şehirdeki bir akrabanızı koordinatör kişi olarak tayin edin. Deprem anında ailenin diğer fertlerinden haber almak için o fertleri aramak yerine koordinatörü arayın. Yakın aile fertlerinin tümünü o koordinatör kişi ya da aileye yönlendirin. Böylece hem en kısa sürede ailenin diğer tüm üyeleri hakkında bilgi edinebilirsiniz hem de hatların yüklenmesini engellemiş olursunuz.

        DEPREM ANINDAKİ AKSİYON PLANI

        •Deprem başlar başlamaz ilk 14 saniye içinde evdeki herkes önceden belirlenen görevini yapmalı. Kendi sorumlu olduğu çocuğu ya da yaşlıyı alarak odadaki önceden belirlenmiş yaşam üçgeninde depremin bitmesini beklemeli.

        Depremde binalar çökerken genel olarak tavan ve duvarlar bloklar halinde yıkıldığı için önceden yaşam boşlukları hazırlanmamışsa masa, yatak, kanepe, koltuk gibi eşyaların altında kalmamak için sert ve güçlü bir eşyanın kenarının dış tarafına saklanın.

        •Saklanma pozisyonu özellikle vücudun yumuşak organlarını ve kafatasını koruyacak şekilde, cenin pozisyonunda olmalı. Çömelen ya da yatarak uzanan veya koşarak kaçmaya çalışanlar yaşamlarını daha büyük risk altına sokarlar.

        •Kapı kirişleri altında saklanın önerileri doğru değil... Deprem sırasında özellikle salınımlı depremlerde ilk kırılgan yapı genel olarak kapı kirişleridir. Kirişlerin kırılgan yapısıyla taşıdığı duvarın çökme riski yüksektir.

        •Deprem sırasında riskli alanlardan birisi de merdivenler; genel olarak merdivenler ana binadan farklı salınım aralığı olduğu için yıkılma ya da çökme olasılığı en yüksek yapılar. Kapıya ve binadan çıkmak için uzaksanız kontrolünüzü sağlayın, hemen merdivenlere yönelmeyin. Deprem sırasında çalışıyor olsa da asla asansöre binmeyin.

        •Deprem sırasında pencereden uzak durun, camlarının parçalanması ya da patlaması riski nedeniyle ilk iş olarak odanın pencereden en uzak tarafında saklanın.

        •Mutfak, banyo ve tuvalet gibi kapalı yerler refleks olarak ilk saklanılan yerlerdir oysa bu ıslak zeminlerdeki fayansların kırılması ve parçalanması öldürücü yaralanmalara neden olabilir. Kesinlikle deprem sırasında mutfak, banyo ya da tuvalet gibi alanlardan uzak durun.

        •Deprem sırasında evde doğalgaz ya da tüp gazına benzer yanıcı ve patlayıcı gaz borularının kırılması ve sızdırması ihtimaline karşı elektrik düğmesini ya da ışığını açmayın, karanlıkta iseniz sadece el fenerini kullanın.

        •Deprem sırasında otomobildeyseniz, otomobilin içinde kalmayın, ezilme riski nedeniyle hemen araçtan çıkın ve aracın yanında cenin pozisyonu alarak depremin bitmesini bekleyin. Çok katlı otopark ya da yollarda hemen aracı terk edin, hiçbir şekilde aracın içinde kalmayın.

        Deprem en tehlikeli doğal afetlerden birisi ama unutmayın ki ne kadar hazırlıklı olursanız şansınız o kadar artar.

        Aslında arama kurtarma ekiplerinin uzun süreçteki deneyimleri ve gözlemleri deprem sırasında bu kadar küçük önlemler alınabilse, insanların en az yarısının kurtulmuş olabileceği yönünde.

        Bu yazı uluslararası kurtarma ekiplerinin yaşadığı deneyimlerden ve ülkemizin önemli nöroloji uzmanlarından Prof. Dr. Meral Kızıltan’ın “Acil Arama Kurtarma Eğitimi” kurs notlarından yararlanarak hazırlandı.

        SON SÖZ

        Yazının başında söylediğim konuyu tekrar hatırlatmak istiyorum.

        Son deprem İstanbullularda panik havası oluşturdu.

        Ancak son günlerde medyada art arda farklı uzmanlardan gelen çelişkili yorumlar, çoğu bilim dışı duyuru ya da mesajlar da bu işin tuzu biberi oldu, panik ortamını sürekli alevlendiriyor.

        Sn. Fatih Altaylı’nın “Teke tek” programında Prof. Dr. Celal Şengör’ün yaptığı açıklamaların arasında gözden kaçan dikkat çekici bir uyarısı oldu.

        Şengör hoca, deprem konusunda ciddi bir çalışması olamamış, doğru dürüst emek vermemiş, araştırma yapmamış birtakım uzman adı altındaki kişilerin halkı paniğe sevk edecek magazinsel açıklamalarını ve bu açıklamalara reyting adına geniş yer veren medyayı ciddi olarak eleştirdi. Bu yayınların halkı olumsuz olarak etkilediği ve bir kaos ortamına neden olduğunu söyledi.

        Sn. Şengör’ün bu eleştirilerine sonuna kadar katılıyorum, yıllarca beslenme ve sağlık alanında magazin uzmanlarının yaptığı açıklamalar halkın üzerinde benzer panik etkisi yarattı. Bunu bizler de sıcak olarak yaşadık.

        Burada durum daha da kritik. Devletin, yetkililerin, medyanın ve uzmanların depremle ilgili açıklamalarında çok daha dikkatli olması, sorumsuzca halkı paniğe sevk edecek bildiri ya da yorumların filtre edilmeden basında doğruluğu araştırılmadan yer verilmemesi çok önemli.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar