Kosovalı dostlarıma selam olsun...

EN yakın arkadaşım başta olmak üzere birçok Kosovalı dostum olduğu için o yöreye ait tadları da kısmen bilirim... Bilmekle kalmayıp bizzat deneyimlemek için fırsat yaratırım:) Ispanak böreği, kıymalı kol böreği, mantı, kaymaçina tatlısı gibi yemekten hiçbir zaman usanmayacağım lezzetleri vardır.

Geçen hafta bir akşam arkadaşlar aradı. Pendik'te Marin Türk'e gidiyoruz, Sancak diye bir restoran var rezervasyon yaptırdık, mutlaka bekliyoruz dediler. Restorana gidip mönüyü elime alınca neden öyle dediklerini anladım; Sancak bir Boşnak Restaurant'ı! Mutfaklarına olan düşkünlüğümü bildikleri için koşar adımlarla gel diye boşuna dememiş bizimkiler.. Ben Türkçe'sini telaffuz ediyorum; restoranın tabelasında Boşnakçası olan Sandzak yazıyor...

Boşnak mutfağından bahsetmeden önce Marin Türk ile ilgili birkaç söz etmeden geçemeyeceğim, zira gerçekten çok güzel bir yer olmuş. Bulunduğu bölgeye büyük bir hareketlilik sağlayan Marin Türk, her önünden geçtiğimde vay be dediğim kadar varmış! Oldukça büyük bir alana kurulu. Zaten Türkiye'nin en büyük ikinci marinasıymış. Denizcilik firmaları, yat malzemeleri satan mağazaları, marketi, giyim mağazaları ile bir açıkhava alışveriş merkezi aynı zamanda...Tam teknelerin durduğu alana karşı da restoranlar ve kafeler dizilmiş... Sancak da bunlardan biri...

İnsana kendini bir sahil kasabasında hissettiren ambiyansa sahip marinanın içinde oturmak o gece sert esen rüzgara rağmen pek iyi geldi doğrusu. Bir de üzerine Boşnak mutfağının lezzetleri eklenince keyif ikiye katlandı.

Sancak meğer 1974 yılından bu yana Pendik'te hizmet veren bir Boşnak lokantasıymış. Marinanın açılması ile birlikte burada da bir şube açarak lezzetini daha geniş kitlelere ulaştırmak istemiş.

Mönüsünde yakından tanıdığım birçok lezzet var. Mesela ıspanak böreği ve kıymalı ufak mantı böreği. Bayılırım! Ana yemek öncesi, özellikle aç karna müthiş oluyor...

Böreklerini çok yakından tanıyorum ama ilk kez yediğim tadlar da vardı. Mesela "pirşuta" dedikleri kuru et... Görüntü olarak pastırmaya benzese de tad olarak yakından uzaktan alakası yok! Kuru eti görür görmez masadaki Kosovalılar hemen lafa giriyor; ayda bir mutlaka Kosova'dan kuru et getirtirlermiş; ya sandöviç yaparlar ya da içki mezesi olarak kullanırlarmış. Gerçekten nefis bir tadı var; çerez gibi. Mekanın sahibi Adnan Bey geliyor o sırada masaya. Onlar kuru eti bazen kendileri üretiyorlarmış bazen de memleketten getirtiyorlarmış. Yapılışı da oldukça ilginç; Oksijensiz bir odada etler iplerle tavana asılıyor, meşe odunu yakılıyor, onun ısısı ve çıkarttığı is ile etler kurutuluyor. En az 15 günlük bir süreye ihtiyacı varmış yenilecek hale gelmesi için... Dediğim gibi zahmetli ama nefis bir tadı var.

Kaymak eşliğinde Balkan Köftesi

Bir diğer yeni tanıştığım ve hayli lezzetli bulduğum tad ise soka dedikleri Boşnak turşusu. Bildiğiniz sarı renkli dolmalık biber, lor peyniri, kaymak ve süt kreması ile dolduruluyor, ortaya ilginç bir görüntü ve lezzet çıkıyor. Meğer bizimkiler bunu da kavanozlarla Kosova'dan getirtirlermiş! Bak sen, hiç haberimiz olmamış bugüne kadar bunlardan:)

Ve gecenin finali muhteşem bir köfte ile oluyor. Öyle köfte deyip geçmeyin, olağanüstü bir lezzeti var. Plaskavica dedikleri Balkan köftesi kaymak ile servis ediliyor. Köftenin sıcaklığı ile birleşen kaymak yayıldıkça yayılıyor ve doya doya yiyeceğiniz bir lezzet çıkıyor ortaya! Meğer bizim Kosovalı dostlar anlattılar; oralarda tam onların deyimiyle 'çebap' dedikleri bu köfteleri sabah kahvaltısında somon ekmek ile birlikte yerlermiş.

Ağır bir kahvaltı olduğu için öğle yemeklerini de akşam üzeri yerler ve yemek işini 2 öğünde bitirirlermiş. Çok akıllıca...

Dostlukları, samimiyetleri, misafirperverlikleri, geleneksel dansları, şarkıları ve muhteşem mutfakları ile tanınan tüm Arnavut dostlara selam olsun buradan:)

Bu arada küçük bir itiraf: Yazımı yazıp, gazeteye teslim eder etmez, yazdıkça gözümde uçuşan o nefis yemeklerle buluşmak üzere soluğu tekrar Sancak'ta aldım! O ortamı ve lezzeti mutlaka denemelisiniz, tavsiye ederim...

Tel: 0(216) 584 65 65