Fratelli La Bufala ile bir akşam sefası...
2 YIL önce yine bir temmuz günü Levent Loft’un alt katındaki Fratelli La Bufala’ya gitmiş, İtalya’dan özel olarak getirtilen odun fırınından çıkan gerçek bir Napoli pizzası ile tanışmıştım. Hoş, İtalya’da çok pizza yedim ama Napoli pizzanın ana vatanı olduğu için oranın pizzası bir başka olurmuş! Gerçekten de doğruymuş. Sonrasında pizzasının müdavimi oldum vallahi:) Müdavimi olmamın bir diğer sebebi de mekanın sahibi Kemal Bey’in doyumsuz sohbeti... O gece yanımdaki dostlarla kendisi ile ilk kez tanışıyor olmamıza rağmen sanki uzun yıllardır birbirimizi tanıyor gibiydik...
ÖZEL ODUN FIRINI...
Dünyaca ünlü Fratelli La Bufala’nın başarı hikayesinden Napoli’de kuşaktan kuşağa geçen pizza ustacılığına, Napolili olan sevgili eşi Margharita ile tanışma hikayesinden, Napoli halkının yaşam tarzına kadar birçok konudan sohbet ederken çaktırmadan da bir yemiştik ki yerimizden kalkamaz hale gelmiştik! Benzeri bir akşamı geçen akşam yine yaşadık. Ama bu kez Levent’te değil yaz sezonu boyunca hizmet vereceği Sortie’de açtığı yeni mekanında. Sortie’nin bana göre en keyifli yerine konumlanmışlar. Tam denizin kenarında, muhteşem bir manzara ile buluşan Napoli lezzeti, daha ne olsun... Levent Loft’a gidenler bilir; mekanın en gösterişli objesi tüm heybeti ile duran odun fırını! Napoli pizzasının lezzetindeki en önemli faktör, ustasının, hamurunun yanısıra fırınmış. O yüzden odun fırını İtalya’dan özel olarak getirtilmiş. Hatta o akşam Türkiye’ye getirilişinin hikayesini, ne zahmetlerle kurulduğunu hayretler içerisinde dinlemiştik.
BÜTÜN MASALAR DOLU
Sortie’deki durum da aynı. Yine aynı gösterişe sahip bir odun fırını getirtilmiş. Etrafı da koruma altına alınmış! Mis gibi pizzalar havada uçuşuyordu yine o akşam. Fratelli’nin lezzetini bilenler, yaz sezonu boyunca Levent şubesi akşam servisine kapalı olduğu için Sortie’ye akın etmişler, bütün masalar erken saatten itibaren doluydu. İstanbul’da bunaltıcı geçen yaz sıcaklarına rağmen o akşam şansımıza güzel bir esinti vardı. Bir süredir denk gelip görüşemediğimiz için pizzalarımızı ve tabii ki pizzadan yer kalmayacağı için sadece tadımlık olacak makarnalarımızı sipariş eder etmez başladık sevgili Kemal ile sohbete. Şöyle diyebilirim; sanırım 3 saat kadar oturduk ve tek bir dakika sohbetimize ara vermedik! Yemeklerden, İtalya’dan, Portofino’dan seyahatlerden konuştuk da konuştuk...
Gecenin sürprizi: Ananas sorbe...
GELELİM o heybetli odun fırınından çıkan pizzalara. Pizzalarımız henüz hazırlık aşamasındayken daha o gün Napoli’den gelmiş olan manda sütünden yapılmış özel mozzarella peynirinin tadına baktık. Fratelli La Bufala’da mutlaka tadılması gereken bir lezzet! 5 kuşaktır mozzarella peyniri üreten dünyanın en büyük mozzarella üreticisi olan Mandara Fabrikası’ndan geliyor mozzarellalar...Olağanüstü! Pizzalarında da mutlaka bu peynir kullanılıyor. Lezzetinin diğer bir sırrı da bu işte. Benim favori pizzam patlıcanlı. Daha önce başka bir yerde denk gelmedim patlıcanlı pizzaya, son dereceli başarılı. Eğer halen yemediyseniz kesinlikle denemenizi tavsiye ederim. Masaya oturur oturmaz Kemal, gündüzden geleceğimizi bildiği için bize bir sürpriz hazırladığını ama yemeğin sonunu beklememiz gerektiğini söyledi. Sürprizin ne olduğunu söylemediği için de bütün gece hayal gücümüzü zorlayarak beyin jimnastiği yaptık; masaya dansöz mü çıkacak, Boğaz’ın ortasında havai fişek gösterisi mi olacak, Sortie’de dört gözle konser vermesini beklediğimiz Serdar Ortaç sürpriz sahne mi alacak gibi gibi fikirler kahkahalar eşliğinde havada uçuştu o gece:) İşin ilginç yanı hiçbirimizin aklına yemek ile ilgili bir sürpriz gelmemiş, beklenen sürpriz masaya gelince anladık! Gecenin sonunda masaya 3 çeşit sorbe geldi. Sorbeye bayılırım. Limonlu sorbe çok yedim ama portakal ve özellikle de ananas sorbeyi ilk kez tattım. Zaten Kemal de ilk kez ananas sorbe yapmış ve ilk tadan da biz olmuşuz. Bundan sonra yaz sezonu boyunca mönüde olacakmış . Anlayacağınız sürpriz gerçekten de başarılıydı, hayal gücümüzle örtüşmese de beklediğimize kesinlikle değdi diyebilirim.
