Medya-iktidar kavgasının altında ne var?
DonaldTrump’ınCNN’in Beyaz Saray muhabiriJimAcosta iptaletmesiErdoğan’ınbaşbakanlığı dönemindekimi gazetecilerebenzer biryasak getirilmesinihatırlatıyor.Ancak sadece akreditasyon iptali değil, bu noktaya gelinene kadar yaşananlarda benzer.
Washington’daki sözde acar gazetecilerin Başkan’a meydan okuyan tavrı Erdoğan’ın ilk yıllarındaki kimi medya patronlarının ve iktidarmeraklısıköşe yazarlarının üsluplarını andırıyor.İktidarı yönetmeyealışmışpatronlar, bakanlarla, liderlerleenseye tokat ilişki kurmaya alışkın köşe yazarları Ankara’dakimin güçlü olduğunu hissettirmekister gibiydio yıllarda.
Müesses nizama yeni katılan Erdoğan’a büyük medya gruplarının istekleri yapılmadan (Hilton arazisine imar izni mesela) iktidar olunamayacağınıkanıtlamak istiyorlardı,çünkü böyle alışmışlardı. Muhalefet partilerine yönelikkoalisyon hesapları, AK Parti içinden farklı isimleri öne çıkartmak, olmadık isimleri lider gibiparlatmak hep Ankara’ya “dışarıdan” gelen yeni bir siyasetçiye haddini bildirmekti.
Medya gücünü iktidarı denetlemek için değil, kendi arzusuna göre şekillendirmek için bir silah olarak kullanır zaman zaman zaman.
BugünTrump’ayönelik Amerikan basınının tavrı da benzer. Müesses nizam New York’tan gelen amatör emlakçıya “Buralar bizden sorulur” diyor.Sürekli küçümsüyorlar, her fırsatta vurmaya çalışıyorlar, her haberde yetersizliğini, tecrübesizliğini vurguluyorlar.Bizdeki diploma tartışmaları gibi…
CNN muhabiri Jim Acosta ile Başkan Trump basın toplantısında...KÖTÜ BİR GAZETECİLİKTARZI
Sinekten yağ çıkarma misaliTrump’ınher adımı, her sözü “skandal” olarak veriliyor ve sanki bilinçli olarak “Başkan şimdi düşecek” yayını yapılıyor. Ama Başkan da bir türlü düşmüyor. Bunun bizdeki karşılığı “AK Parti kapatılacak” haberleriydi ilk yıllardı.
Türkiye kısa sürede Ankara’nınsahibininHürriyet bürosu olmadığınıöğrendi; Washington da CNN’in, New York Times’ın ülkenin asıl sahipleri olmadığınıyavaş yavaş öğreniyor. Ancak o gün gelene kadar müesses nizam eski gücünü korumak içinmücadele ediyor.
Medya etiği üzerine yayın yapan bağımsızPoyntersitesi önceki günAcosta’nınyaklaşımının iyi bir gazetecilik örneği olmadığını yazdı.Üslubu farklı olsa, aynı soruyu farklı şekilde sorsa kriz bu kadar tırmanmazdı.
Bir süredir Meksika’dan ABD sınırına doğru ilerleyen bir yolcu kervanının ülkeyi işgal edeceğini söyleyenTrump’a“Bu durumu neye dayanarak işgal olarak tanımlıyorsunuz” diye sorabilirdi. Onun yerine “Bunun nesi işgal” diyerekmeydan okuyor.“Göçmenleri düşman gibi mi gösteriyorsunuz” sorusuna daTrumpdoğrudan “No” yanıtı verdi.Poynter’ınönerisi: “Göçmenleri düşman gibi gösterdiğiniz eleştirilerine ne diyorsunuz?”
CNN’deçalışan bir gazetecininTrump’lakarşılıklı atışmayı kendi lehine yönelik malzemeye dönüştürecek kadar tecrübeli olması gerek. Hangi soruya nasıl cevap vereceği, gazeteciyle gireceği ağız dalaşını kendi tabanına karşı çok önceden tutturduğu “yalan haber” ve “düşman basın” temasına uygun olarak sunacağını bilmeli.
Bile bile bu tuzağa düşülür mü?
İKTİDARA YAKINLIK ÇOK ÖNEMLİ
Gazeteciliğin en temel görevlerinden biri iktidarısorgulayabilmekse, gazetecilerin kendi görevlerine dair en önemsedikleriayrıcalıkiktidara yakınolabilmektir.Orada gazetecilik yapılamayacağını, gerçekhaberin“dışarıdaki” muhabirler tarafından bulunduğunu kendileri de bilirler. Ama devlet katına olan erişim ve yakınlıklarını bir madalya olarak taşırlar,varlıklarıo akreditasyona armağan olmuştur.
Çünkübüyük medya kuruluşları için devlet makamındatemsil edilmek, kapıdan girebilmek, başkana yakındurabilmenin simgesel bir değeri vardır.Özünde bu bir oyundur. Tıpkı kimin hangi soruyu önceden soracağının belli olduğu, metne sadık kalınan, provası önceden yapılmış basın toplantıları gibi.
EdwardHermanveNoamChomsky’nin geliştirdiği “propagandamodeli”negöre merkez medya objektifgörünmek için bağımsızmış gibiduran denetleyicikuruluşlaryaratıp zaman zaman kendisini kınatır.Bu denetleyici gövdelerin yönetim kurullarında da çoğu zaman iktidarın (siyaset ve iş dünyası) temsilcileri bulunur. BasınKonyesi’ndeişadamıAyhan Bermek’in, Doğan Yayın İlkeleri Kurulu’nda eski bakan ve büyükelçilerin göreve getirilmesi tesadüf değildir.Hermanve Chomsky özellikleFreedomHouse gibi bağımsız kuruluşların arkalarındaki dev şirketlerin desteğine dikkat çeker.
Medyada hiçbir şey tesadüf değildir, bu okumaya göre. New York Times’ın “başkan deviren” haberleride,CNN muhabirinin tavrı ve sonundaTrump’ınkazanması da.
***
“GeceyarısıEkspresi” krizi belli ki çözülmüş
Ahmet Hakan’ın yazdığına göreOliverStone bugünlerde Ankara’ya gelip Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşecekmiş. “Cemal Kaşıkçı hala hayatta” gibi bir Ahmet Hakan özel haberi değildir, umarım. Stone son yıllarda İsrail karşıtı çıkışlarıyla tanınıyor, Ankara’da kabul edilmesini de bu tavrı etkili olmuşturherhalde.
Ama Stone’u kabul etmenin bir anlamı daha var.
Oliver StoneDemek ki Türk devletinin artık “GeceyarısıEkspresi” filmiyle ilgili resmi bir problemi bulunmuyor. Daha birkaç hafta önceNetflix’tenbu filmin kaldırılmasını isteyenler olmuştuhalbuki. Yıllardır süren kamusal infial hali böylece bitmiş demek ki.
Stone’u tanıtan Ahmet Hakan nedense “GeceyarısıEkspresi”ni saymamış. Oysa bu filmin senaryosunu yazarak Oscar bile almıştı. Yönetmenliği kadar senaristliğiyle de bilinen Stone’un özgeçmişinde görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir nokta “GeceyarısıEkspresi.”