Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Evet, bu da oldu ve New York Times dün açıkça Türkiye’deki seçmene “koyun” dedi.

        Bunu bizzat kendileri yapmadı ama çok bilinen bir gazetecilik tekniğini kullanarak bir başkasına söylettiler.

        Gazetenin Türkiye’yi henüz pek anlamayan tecrübesiz İstanbul muhabiri Carlotta Gall’ın dün birinci sayfadan yayımlanan haberinde ilk alıntı yaptığı isim 55 yaşında İstanbullu bir emekli hemşire. Amerikan basınındaki haber geleneğinde ilk alıntı yapılan isim ve kullanılan demeç gazetecinin kendi pozisyonunu da açıklar, önemsiz ayrıntılar haberin sonuna gömülür.

        55 yaşındaki emekli hemşireye baştan söz verilmesi niyet konusunda açıklayıcı.

        KOYUN DAHA AKILLI

        Hemşire önce emekli maaşının yetmediğini söylüyor. İkinci cümlesiyse aynen şöyle: “İnsanlar artan fiyatlardan şikayet ediyorlar ama hala şikayet ettikleri adama oy veriyorlar. Böyle insanlara koyun derdik, ama koyunlar daha akıllı. Yağmur yağdığında ahıra sığınırlar, ağacına altına değil. Bu insanlar onlardan daha aptal. Hala ona oy verdiler.”

        Normal şartlarda editörlerin makasına kurban gidecek bu hakaretamiz alıntıya gözden kaçmış denemez. Özellikle haberde en tepesine yerleştirilerek altı çizilmiş. Bir başka ülkenin seçmenine açıkça hakaret etmek New York Times standartlarına uymuyor normal şartlarda. Dünyanın eli kanlı katillerinden (Osama Bin Laden mesela) “Mr.” diye söz eden bir gazete burası.

        Daha birkaç sene önce Türkiye’yi de liderini de övgülere boğmasalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız bütünlüğünü savunanları “seküler elit” diye küçümseyip FETÖ övgülerine sayfalarını açmasalar anlayacağım. Ama tıpkı ABD gibi New York Times için de Türkiye söz konusu oldu mu istikrardan söz edilemez; çifte standart işliyor.

        ALGI OPERASYONU

        Gazete bir süredir bu gibi haberleri sistematik bir algı operasyonu sonucu yapıyor. Türkiye’nin bir diktatörlük olduğu, seçmenin iktidarı değiştirme iradesinin olmadığı ve beyninin yıkandığı sonucu çıkıyor satır aralarından. Sık sık bu tema vurgulanıyor. Sadece ekonomik çalkantı değil, FETÖ’ye mücadele sonrasında yaşanan aksaklıklar ve demokrasi ihlalleri de sık sık hatırlatılıyor.

        Bir de akademide daha kapalı devre yaşanan tartışmalar var. Kendilerini Türkiye uzmanı olarak ilan eden ve bazıları önemli üniversitelerde ders veren kimi figürler Amerikan devletine akıl öğretiyorlar, kendilerince tutuklanacak isim listesi hazırlıyorlar. Algı operasyonun amacı Türkiye’yi İran, Kuzey Kore gibi ülkelerle aynı kategoriye sokmak. Hem ekonomik, hem de siyasi açıdan çöküşe zorlamak. Zamanla bu algıyı körükleyecek benzer başka haber ve köşe yazıları da çıkacak gibi görünüyor.

        * * *

        Hürriyet “de” okudum

        Dünkü Hürriyet’te Uğur Cebeci’nin havacılık sayfasını okuyorum. Noktasına virgülüne dokunmadan yayımlanmış yazıdan kimi kısımları aynen alıntılayayım:

        - Yakın gelecekte bu sistemde iyice yaygınlaşacak.

        - Uçuş kartınızı isterseniz havalimanlarındaki kiosklar da yapabiliyorsunuz.

        - Bu konuda uzlaşı sağlandığın da seyahat süresi iyice hızlanacak.

        Bu artık apayrı bir boyut, Demet Akalın’ın Türkçesiyle yarışıyor.

        * * *

        THY neden hedefte?

        Amerikan havayolları Türkiye’nin yıldızının parlamaya başladığı yıllarda birbiri ardına İstanbul’a sefer koymaya başladı. THY’nin New York’tan günde üç uçuşu karşısında ise ne Delta ne de United direnebildi. Hem dünyanın geri kalanına sağladığı bağlantılar, hem transit yolcu için daha ucuz fiyatlarıyla THY rakiplerini ekarte etti.

        Zamanla çeşitli bahanelere sığınıp Türkiye uçuşlarını iptal etti Amerikan şirketleri.

        Atlanta’dan Miami’ye şimdi Türkiye’ye direkt uçmak için THY’den başka alternatif yok.

        Dahası, birçok yabancı yolcu da milli havayolumuzu tercih ediyor.

        ABD şimdi ilişkilerin bozulması vesilesiyle THY tehdidine başlıyor. Aslında amacı bir şekilde kaybettikleri pastadan yine pay alabilmek. Trump zaten Amerikan şirketlerinin önünü açacağını vaat etmişti, THY’ye kısıtlama getirerek Delta ve United’a yeniden imkan sağlayacaklar.

        Düpedüz devlet eliyle haksız rekabet bu. Ama planın tutması da zor görünüyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar