Seferihisar (2)
Geçen yılın Aralık ayından başlayarak 2016 yılının ilk aylarına kadar devam eden bir Seferihisar olayı vardır.
8 Şubat 2016’da artık isyan ettim. Tunç Soyer hakkında öylesine onur kırıcı yazılar kaleme alındı ki, eğer kendisini ve ailesini tanımasam neredeyse ben de inanacaktım. Yazılar, Hamdi Türkmen tarafından seri halinde yazılmıştı.
Kendisine ulaştırılan bilgiler (o kişiler tarafından bana da iletilmişti) öylesine akıl ve mantık dışıydı ki, kamuoyu, özellikle Seferihisar’da yaşayanları şaşkına çevirmişti. 17 Aralık 2015’te yazılan “Pirinç Çok Taşlı” yazısı, neredeyse açıkça rüşvet kokuyordu. Bakın gazeteci arkadaşlar, sizi en az kırk yıldan beri tanırım. Dürüst ve namuslu insanlarsınız. Boğazınıza haram lokma girmemiştir. Ama şunu unutmayın, hayatınızı ve geleceğinizi başka insanlara emanet etmiş ve çalışıyorsunuz.
Nitekim bugüne kadar kaç gazete değiştirdiniz, hepimiz biliyoruz. Bugün oturduğunuz koltuk, yarın eskiyecektir. Yine biz bize kalacağız. Lütfen, ama lütfen köşelerinizi adaletli kullanın. Geçmişte olduğu gibi bugün de söylüyorum. Siz ne kadar şerefli ve namuslu iseniz, diğer insanlar da politikacılar da, belediye başkanları da sizin kadar dürüst ve namusludur. (Elbette az da olsa istisnaları vardır.)
Tunç’u zan altında bırakan yazılardan sonra Hamdi ve Tunç’la beraber olduk.
Gerçekleri öğrendi. Beklerdim ki “Pirinç taşlı değilmiş” diye bir yazı yazar. Olmadı.
Bakın tekrar söylüyorum. Ben hayatımın KDV’sini yaşarsam kendimi mutlu sayacağım.
TÜM BAŞKANLARA
Bir beldede örneğin belediye sınırları içerisinde kaç türlü arazi vardır.
a-Sit alanları: Burada hiçbir inşaat yapılamaz, koruma altındadır.
b- Bölge içinde ekilen, biçilen veya hayvanları emrinde yeşil alanlar vardır. Bunların sahibi köy hükmi şahsiyetleridir Bunlara dokunulamaz. Köylere ve köylüye aittir.
c-Belde içinde henüz boş araziler vardır. Bunların bir kısmı turistik, bir kısmı şartları yerine getirmek suretiyle imara açık arazilerdir.
8 Şubat 2016 tarihinde bunları yazdım. Tekrar yazıyorum.
Bu turistik bölgeleri veya inşaata müsait yerleri, en iyi şartlarla, komisyon kararları ile açık artırma yoluyla satmayan belediyeler, beldesine, partisine ihanet etmiş sayılırlar. Yeter ki hukuk ve doğru yoldan ayrılmayın. Bunu tüm gazetecilerin de bilmesi ve öğrenmesi lazım.
Ben bugün, başka belediyelerden farklı olarak Seferihisar’da neler yapılıyor, size onları anlatmaya çalışayım. Belediye Başkanı Soyer, diyor ki:
“Seferberlik başlatıyoruz. Seferihisar bu cennet vatanın cennet köşelerinden biridir. Yenilenebilir enerji adını taşıyan bu kaynaklar yönünden muazzam bir potansiyele sahiptir. Şimdi bu kaynaklarımız ile ilgili seferberlik başlatıyoruz. Halka açık bir şirket kuruyoruz. Bunun için iki adımı birlikte atmaya karar verdik. Hem bir enerji üretim kooperatifi, hem de halka açık çok ortaklı bir şirket kuruyoruz.”
TERMAL SU
Termal suda 40 yıllık hayal gerçek oluyor. İki yıl önce bir kuyu açtık. 1180 metrede seksen derece suya ulaştık. Bakanlıktan 1 milyar lira hibe almaya hak kazandık.
TARIM VE KADINLAR
Dört basamaklı bir politika ürettik. Birincisi üretici pazarları. Sadece kendi ürününüzü sattığınız pazarlar. İkincisi üretim birlikleri kooperatifleri. Üçüncüsü, ürünü işlemek, tarım ürününü sanayi ürünü haline getirmek. Dördüncüsü yerli tohuma sahip çıkmak.
Kentimizin en büyük geçim kaynağı mandalina. Göreve geldiğimizde üreticinin ürününü satamadığını ve yerlere atıldığını gördük. Belediye öncülüğünde bir üretim birliği kurduk.
Mandalina işleme ve paketleme tesisi satın alarak birliğe devrettik. Aracıları çıkardık. Bu sayede mandalina on iki ay raflarda kalacak.
Büyükşehir yasası ile mahalleye dönüşen köylerimizin mallarını satmama kararı aldık. Beyler köyünde atıl durumda olan zeytinyağı fabrikasını tekrar kullanıma açtık.
1200 yaşındaki zeytin ağacından elde edilen zeytinyağının kilosunu 2.400 liraya ye sattık.
Ata ekmeği. 2011 yılında yaptığımız tohum takas şenliğinde günümüzde eşine çok az rastlanan topan karakılçık buğdayı bulduk ve çoğaltık.
SIĞACIK KALESİ
Kanuni Sultan döneminde Rodos seferine hazırlık olarak yaptırılmış, elli yıldır içerisinde yaşamın devam ettiği çok özel bir yer. Ve öğrenciler için ücretsiz ulaşım. Geçen hafta yazmıştım. Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu’na soruyorum.
30 ilçemiz var. Hepsinin de köyleri var. Buralarda da Seferihisar’daki gibi altı yüz öğrenciyi köylerden toplayarak okula, okuldan da evlerine bırakıyorlar mı... Böyle başka bir ilçemiz var mı...
Öğrenmek için soruyorum.
Hoşça kalın.