Bal-Kes'in eksikleri
Dün hep artılardan söz ettik, bugün de gördüğümüz eksikleri söyleyelim. Orta sahada Balıkesir'in kalbi diyebileceğimiz Ertuğrul ile Muhammet'e bir nasihatim olacak... Bir an önce kilo sorununu halletsinler. Her ikisi de çok kaliteli oyuncular. Ancak en az 3-4 kilo fazlalıkla oynuyorlar. Gıda kontrolü ve ekstra çalışmayla bu kiloları atmaları şart. Çünkü maçın ilerleyen bölümlerinde her ikisi de geriye gelme sorunu yaşıyor. Dolayısıyla toplam koşu mesafelerinde sıkıntılar yaşanıyor. Oysa oynadıkları pozisyon gereği, her ikisinin de topun arkasına geçmek adına çok daha fazla kilometre katetmesi gerekir. Ne söylemek istediğimi daha iyi anlamak için; her ikisi de Galatasaray'da oynayan Arda ile Madrid'teki Arda Turan'a baksınlar. Mesele çok net anlaşılacaktır. İsmail hocanın da bu meseleye el atması ve sorunun çözümünü hızlandırması şart.
SAĞ BEK CANER BU LİGİN LAHM'I OLMALI
Eleştiri bölümünde bir de Aykut Çeviker'e iki sözüm var. Pozisyon oyununda çok iyi, ancak iki stoperin önünde oynayan bir adam olarak, topla ilişkisini artırmalı. Daha çok top almalı ve Ertuğrul'un yükünü azaltmalı. Hemen olumlu görüntülere geçiyoruz... İlk sözümüz 35'lik delikanlı Ahmet Şahin'e... Bir kaleci olarak en iyi dönemini yaşıyor, atletik olarak çok iyi durumda... Aynen devam ederse 40 yaşına kadar oynar. Libero Rıza savunmanın ortasında çok güvenli oynuyor.
Sağbek Caner ise bence bu ligin Gökhan Gönül'ü veya Lahm'ı olmaya aday... Öne hamlesi mükemmel, ancak topları iyi kullanmada sıkıntılı. Caner'e önerim; Bayern Münih maçlarında Kaptan Lahm'ı izle... Hatta kasetlerini bul ve onları tekrar tekrar izle... Sonra da gördüklerini sahada özel olarak çalışıp uygula... 27 yaşından sonra da çok gelişebilirsin. Lahm ne yapıyorsa; sahaya çık, aynısını defalarca uygula... İnan bana, gelişeceksin. Çünkü sende bu potansiyel var. Tabii İsmail hoca da bu konuda Caner'e yardımcı olmalı. Çünkü bu adam başlı başına bir gizli silah!
Gelelim yeni transferler Togolu Lalawele ile Ganalı Karikari'ye... Bu transferler için yönetimi tekrar kutluyorum. İsveç 1.Ligi'ndeki AIK Stockholm'den bu oyuncuları bulmak ve almak gerçekten çok iyi bir performans... İtalyan, Portekiz ve İspanyol takımları için İskandinav ülkelerinde futbolcu izleyen Almanya'daki bir arkadaşımı aradım. Her iki oyuncuyu defalarca izlediğini ve Bal-Kes'in çok iyi iki transfer yaptığını söyledi. Zaten her iki oyuncunun ilk iki maç karnesi de bunu açıkça gösterdi.
Evet; yazıyı toparlayalım... Yazının başında, "Bal-Kes nereye koşuyor?" demiştik. Hemen söyleyelim, doğru yere koşuyorlar... Yani koşu yönleri doğru istikamette. Ancak ulaşmak istedikleri mesafe konusunda üstlerine şimdiden çok büyük yük almaları doğru olmaz...
Yani; şampiyonluk ve Süper Lig konusunda istekli olmak haklarıdır... Ama bu konuda şimdiden takımın üstüne ağır bir yük bindirmeleri yanlıştır. Üstelik böylesine gereksiz bir yük takım üzerinde baskı ve olumsuz bir etki de yaratabilir. Üstelik karşılarında çok daha iddialı, paralı ve büyük kadrolu takımlar var. Bal-Kes yönetimi ve taraftarları; uzun vadeli başarı konusunda bu takıma ve İsmail Hoca'ya zaman tanımalı... Her koşulda destek sağlamalıdır.