Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Daha önceki hiçbir sataşmasına cevap vermedim. Şuursuz ithamlarla muhatap olmak istemedim. Ama artık yeter! Bu konuyu yazmanın zamanı geldi…

        Başarılı bir piyanist olmakla birlikte siyasi bilinci çok kısıtlı, sisteme muhalif gözüken ama sonuna kadar mevcut rejime faydalı Fazıl Say gerçeğini ifşa etmek şart oldu.

        Say’ın iki nazik müzik eleştirmeni Serhan Bali ve Feyzi Erçin’e yönelik son derece kaba, tahammülsüz ve çirkin tavırları geçen ay sosyal medyada gündem oldu, görmüşsünüzdür.

        O olayda Fazıl Say, nezaket dolu ufacık entelektüel eleştiriye bile toleransı olmayan, son derece tipik bir despotik Ortadoğu zihniyetine sahip olduğunu ispatladı.

        Benim eşimin de amcası olan ve Say’ı bu ülkede hiç kimse tanımazken, 90’ların başında bile kendisine hep büyük destek vermiş, Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde sık sık onu topluma anlatmış duayen müzik eleştirmeni Prof. Dr. Önder Kütahyalı da eğer hayatta olsaydı eminim Fazıl Say’ın kıymetli müzik eleştirmenlerini aşağılayan çirkin tavırlarını tenkit eden bir yazı yazardı. Ben bugüne kadar Say hakkında hiç olumsuz yazmadıysam biraz da merhum Önder Kütahyalı’nın hatırasına saygımdandır…

        Fakat maalesef Fazıl Say, Ekrem İmamoğlu ile yaptığımız Karadeniz seyahatinden beri kontrolsüz ve agresif tavırlarına devam ediyor. Beni bahane ederek sürekli İmamoğlu’na saldırıyor.

        REKLAM

        TEMEL GAZETECİLİĞİN GEREĞİ

        Biliyorsunuz geçen hafta AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve Sayın Tevfik Göksu beni “İstanbul’un kayıp 1000 günü” toplantısına davet ettiler.

        Hem Göksu hem Kabaktepe ile o toplantıda görüştüm. İmamoğlu dönemiyle ilgili tespitlerini dinledim. Hazırladıkları raporu inceledim. Ve onların İmamoğlu’na yönelik tenkitlerini bu köşe yazdım.

        Sonrasında da AK Parti’nin iddialarını tek tek Sayın Ekrem İmamoğlu’na sordum. Ekrem Bey’in cevaplarını da burada yazdım. Yani gazeteciliğin gereğini yaptım.

        Bu nedenle, yani gazeteciliğin gereğini yaptığım için hem ben hem Sayın İmamoğlu Fazıl Say’ın saldırılarına maruz kaldık. Hadi Say’ın bana olan takıntısını geçtim ama Ekrem İmamoğlu’na karşı bitmek bilmez saldırıları alenen vicdansızlık bence.

        Geçtiğimiz aylarda Mansur Yavaş ile de tıpkı İmamoğlu ile konuştuğum gibi konuşmuş, söylediklerini bu köşede sizlerle paylaşmıştım. O söyleşiyi de buraya koyuyorum. Nedense bu arkadaşlardan Sayın Yavaş’a bu konuda tek tepki gelmedi ama sürekli Ekrem İmamoğlu’na saldırılıyor. Bence ayrı bir yazıyı hak eden, çok ilginç bir durum bu.

        Karadeniz seyahati olayında hem bana hem de Sayın İmamoğlu’na sosyal medya lincini örgütleyen baş aktör Teğmen Mehmet Ali Çelebi’ydi. Dikkatle incelenince açıkça görülüyor. Linci Çelebi başlattı. Fazıl Say gibiler de aslında onun kuyruğuna takıldılar.

        MEHMET ALİ ÇELEBİ OLAYI

        Türk siyasetinde Mehmet Ali Çelebi olayını ayrı bir yazıya konu edeceğim. Çelebi’nin Cumhur İttifakı’na katılması ideolojik çizgisi bakımından son derece tutarlı. Onun tavrına şaşıranların siyasetin s’sinden ya da politikanın p’sinden bile anlamadıkları kanaatindeyim.

        REKLAM

        Bugün siyasette, medyada ve akademik çevrelerde 6’lı masaya destek veriyor zannedilen, muhalif sanılan yüzlerce Mehmet Ali Çelebi var. Gerçek muhalifler bence Çelebi’ye dürüst olduğu için teşekkür etmeli ve kendi içlerindeki Mehmet Ali Çelebi’leri tespit etmeye odaklanmalı. Binlerce böyle “sahte muhalif” var.

        Mehmet Ali Çelebi zihniyetinde olanlardan biri de Fazıl Say. İdeolojik söylemlerini karşılaştırın, Say ile Çelebi yüzde 90 oranında aynı siyasi düşünceye sahip. Sadece Mehmet Ali Çelebi daha şuurlu ve tutarlı.

        Say yüzde 90 Çelebi ile aynı ideolojik yapıya sahip olmakla beraber tweet'lerinde bir yandan Canan Kaftancıoğlu gibi özgürlükçü sosyalizm arayışında olup 40 senedir her türlü resmi devlet ideolojisinin karşısında olan bir kadını över, hatta İstanbul seçimini İmamoğlu’nun değil Kaftancıoğlu’nun kazandığını söyler, sonra da Ekrem İmamoğlu’nun asla aday olmaması gerektiğini ileri sürüp 2023 Cumhurbaşkanı adaylarından biri olarak Ersan Şen’in ismini zikreder!

        Bir insan birbirilerine tamamen zıt siyasi ideolojiye sahip, neredeyse hiçbir ortak yanları olmayan Canan Kaftancıoğlu ve Ersan Şen’i nasıl aynı anda över?

        Ersan Şen ne demişti hatırlamıyorum ama Şen ile büyük oranda aynı ideolojik çizgide olan Ümit Özdağ, Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını desteklemişti. Şen de böyle demişse şaşırmam.

        Fazıl Say işte politik ve entelektüel açıdan bu kadar şuursuz bir insan. Başarılı bir piyanist olması ayrı, bu yazdıkları ancak ortaokul seviyesinde trollerin yazdıklarıyla kıyaslanabilir.

        Diğer bir mesele Say’ın tweet'lerinde bu dönemi “20 senelik zulüm dönemi” diye adlandırıp beni de o bağlamda suçlaması. Elbette tüm tenkitlere saygılıyım.

        Önce askeri vesayetin sonra da FETÖ vesayetinin çökertilmesi süreçlerinde gençlik heyecanlarıyla benim de bireysel olarak haksızlık ettiğim insanlar olmuştur. Bu konuda her türlü insaflı eleştiriye açığım.

        20 SENELİK ZULÜM DÖNEMİ İSE BU FOTOĞRAFLAR NEYİN NESİ?

        REKLAM

        Fakat Fazıl Say’ın tabiriyle bu dönem “20 senelik zulüm dönemi” ise 2018 ve 2019’da Fazıl Say’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı övgülere boğduğu o görüntüler ne olacak? Tayyip Bey’e inanılmaz methiyeler düzerek imzalayıp hediye ettiği albümü ne olacak? 2019 yılının Ocak ayında oldu bunlar. Fotoğrafları bu yazıya koyuyorum.

        2019 yılının Ocak ayında bile şimdi “zalim diktatör” dediği Tayyip Erdoğan’a Fazıl Say bu övgüleri düzerken bir yandan da nasıl muhalif oluyormuş? Olur mu böyle saçma şey?

        Say benimle ilgili de yalan söylüyor… Ben Fazıl Say’ın attığı o tweet'lerden ötürü bırakın ceza almasını, yargılanmasına bile karşı oldum. Ama elbette diğer yandan da Fazıl Say’ın militarist ve sağcı bir zihniyete sahip olduğunu da ifade ettim. Bu tespitimin bugün de arkasındayım. O videonun tamamını da buraya koyuyorum.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar