THY'de biletleri ellerinde kalanlar ne yapacak? Millere ne olacak?

Pazartesi günü Özgür Özel’in sözleri üzerinden tartışılan darbe meselesini yazdım...

Özel ve Canan Kaftancıoğlu’nun askeri darbe istemediğini ama toplumun sol kesiminin Gezi’de olduğu gibi sokaklara döküldüğü ve mevcut iktidarın bu şekilde bir devrim ile iktidardan indirildiği gibi bir hayalleri olabileceğini söyledim.

Manşet atacak olursak, askeri darbe değil ama bir devrim istiyorlar, dedim.

Bu iki ismin de CHP’nin ulusalcı değil solcu kanadından olduğunu da hatırlattım. Yani TSK ile arası iyi olan CHP’lilerden değiller.

Yazım üzerine Özgür Özel aradı.

Uzun uzun konuştuk.

Özel, iktidar cephesinin “Askeri darbe istiyor” diyerek ağır eleştiriler yönelttiği konuşmasında sandığa atıf yaptığını hatırlatıp “Kesip biçerek başka yere çekme gayretleri kasıtlı. Bunlar suni gündem yaratma çabaları Nagehan Hanım” dedi.

“İNSAN BAZEN SÖZÜN ŞEHVETİNE KAPILABİLİYOR”

Ama “’Türk Devleti gelir, saat gibi işlemeye başlar’ demek çok sorunlu bir ifade değil mi? O cümle ile ilgili bir özeleştiri yapmayacak mısınız?” diye sorunca da...

“Önemli olan ne kast ettiğim ve konuşmayı dinlediğinizde ne kast ettiğimi açıkça görüyorsunuz. Bazen sözün şehvetine kapılabiliyor insan fakat amacım belli. Ben bir demokratım” diye konuştu.

Konu benim işaret ettiğim devrim hayaline gelince ise...

“Nagehan Hanım özellikle o konuyu belirtmek istiyorum... Asla öyle bir devrim hayalim yok. Ben demokratik yolla yani sandık yoluyla barışçı siyasal değişim istiyorum. Ben sokakların karışması yoluyla gelecek kanlı bir devrimin ülkeye fayda getireceğine inanmıyorum. O anlamda devrimci değilim. Hepimiz demokrat olmak zorundayız. O konuşmada da anlatmaya çalıştım. Bugünkü düzen toplumun bunu değiştirme isteği ile sandıkta değişecek. Öyle devrim, ihtilal, sokak lafları yanlış. Bu adaletsizlik ve bu ekonomik çöküşe karşı insanlar zaten tepkilerini demokratik yollardan koyacaklar. Benim demokrasi ve sandık dışında başka bir yöntem isteme ya da işaret etme gibi bir amacım ya da isteğim olamaz.”

DEMOKRAT PARTİ’NİN ZAFERİNİN 70. YILI

CHP’nin önemli isimlerinden Özgür Özel ile yaptığım konuşmayı aktardığım bu yazının yayınlandığı gün 14 Mayıs. Yani Demokrat Parti’nin 27 senelik CHP iktidarını barışçı ve demokratik yolla değiştirmesinin 70. yıldönümü.

Menderes halk isyanları ateşlemeye ve sokakları hareketlendirmeye çalışmadı.

Bu türden ayaklanmalarla yapılan devrimler hiçbir topluma özgürlük getirmedi. Aksine hep totaliter rejimleri getirdi.

Türkiye, 14 Mayıs 1950’de önemli bir demokrasi başarısına imza attı. Dünyada da bu başarıdan övgüyle bahsedilir.

Ancak maalesef 27 Mayıs kanlı askeri darbesi o başarıyı yerle bir etti. Yeniden geri kalmış ülke sınıfına düştük.

CHP 13 gün sonra 60’ıncı yıldönümü olacak 27 Mayıs darbesini şimdiden en ağır dille kınamalı.

AK Parti’den bile çok daha sert bir dil kullanmalı. Son tartışmaların ardından en başta da Özgür Özel yapmalı bunu...

Deniyor ki; 20 yaş altı gençlerin sokağa çıkma günü 22 Mayıs değil, 19 Mayıs olsun.

Bence çok anlamlı ve güzel bir öneri bu.

Önümüzdeki hafta 4 saat haklarını 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda kullansın gençler. Hem korona günlerinde yapılamayan kutlamalar nedeniyle burukluk olmaz hem de kendi bayramlarını sokaklarda kutlamış olurlar…