Üç yılda bitmez

ABD Dışişleri Bakanı Kerry, IŞİD’e karşı operasyon için, “IŞİD’i önümüzdeki günlerde yok edeceğimize eminiz. Bu bir yıl da sürebilir, üç yıl da...” diyerek ömür biçmişti.

Bölgeyi dolaşınca anlaşılıyor ki, kazın ayağı hiç de öyle değil.

İster havadan, ister kara gücüyle yapılsın, operasyonun üç yıl içinde tamamlanıp çıkılması çok zor.

IŞİD ortadan kaldırılsa bile gerisinde birbiriyle iç içe geçmiş kavgalı, her an çatışmaya hazır geniş kitleler bırakacak.

Çünkü aradan geçen üç yıl, bölgede çok ağır travmaların yanında izi kolay silinmeyecek, bir nesilden diğerine aktarılacak derin yaralara yol açmış.

Bir zamanlar yan yana köylerde yaşayan insanlar bugün düşman olmuş.

Örneğin, Kobani’nin Kürtleri ile 30 kilometre kadar ilerisindeki Telabyad Arapları arasındaki ilişkinin sağlam bir zemine oturtulması için en azından bir nesil geçmesi gerekir.

Aynı şey, Cerablus ile Karamuk ve Kop için de geçerli...

İşin acı tarafı, sınırın bu tarafının da benzer yapıda olması...

Bir zamanlar birbirlerine acıma duygusuyla bakanlar, bugün kızgınlık içinde acı bakar hale gelmiş.

Daha ilerisi, “Biz onlara sahip çıktık, sınırdan geçişlerine aracılık ettik, şimdi onlar IŞİD ile işbirliğine girdi bize saldırıyorlar, evlerimizi mallarımızı, hayvanlarımızı talan ediyorlar” öfkesine dönüşmüş.

HERKES DÜŞMAN

Duygusal tepkiler bu haldeyken, işin bir de bilinçaltıyla hareket eden kimliğin getirdiği sorunlar yumağı var.

Örneğin, Kürt kökenliler yaşadıklarından dolayı Araplara güvenmiyor.

IŞİD ile birlikte hareket eden veya onun gölgesi altında kalıp olanları sessizce izleyen Araplar ise Kürtlerden hazzetmiyor.

Kürtler, bir yandan “Türk askerinin Kobani’ye girip soydaşlarının çatışmasına neden destek vermediğini” sorguluyor.

Türk askerinin IŞİD’e karşı savaşmasını istiyor, bu talebini de taş fırlatarak yapıyor.

Türk tarafına attığı havan ve top mermilerine karşılık verip, IŞİD’in Kop ve Karamuk’taki mevzilerini yok eden Türk askeri hakkında da sınırın bu tarafında “Türk askeri YPG mevzilerini bombalıyor” söylentisini yayıyor.

Yetmiyor, kurtarılmak isteyen Kobani Radyosu başta olmak üzere, birçok PYD destekçisi sabahtan akşama Türk güvenlik güçlerine küfrediyor; sınırın bu tarafına öfke yayıyor.

ASKERİN FEDAKÂRLIĞI

Türk askeri, polisi, AFAD görevlisi, Suruç’un Yumurtalık Köyü’nde oluşturulan kapı başta olmak üzere, IŞİD teröründen kaçıp gelmekte olanların geçişlerini sağlamak için eşyalarını omuzlarında taşıyor.

Yetmiyor, IŞİD’in sınıra doğru kama gibi uzayıp doğu ve batıya hareketini engellediği için tampon bölgeye hayvanları ve araçlarıyla sığınmış yüzlerce insana asker üç öğün gıda dağıtıyor.

Yetmiyor, kiraladıkları traktörleri kullanan askerler, tampon bölgede kalmış hayvanlara sabah akşam yem ve su taşıyor.

Kürt ve Arap olmayan Türk köyleri ise çekilmiş bir kenara, “Birbirlerini yesinler” modunda meseleyi uzaktan seyrediyor.

Hepsi birden de Batılı ülkelere diş biliyor.

Bu tablodan da üç yılda çözüm bekleniyor...