BMGK'nın 2170 sayılı kararıyla
Mardin-Diyarbakır
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın IŞİD’e karşı operasyonda Türkiye’nin katkısını açıklarken söylediği, “askeri, siyasi her şey”in kapsamı belli oldu.
Türkiye buna göre Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) İngiltere’nin önerisiyle 15 Ağustos tarihinde aldığı 2170 sayılı karar tasarısı çerçevesinde hareket edecek.
Yeni bir BM kararına ihtiyaç duymayacak.
O gün “aleyhine” olarak değerlendirilen, bugün ise Türkiye’nin elini rahatlatan BMGK’nın oybirliğiyle kabul ettiği karar tasarısı “Irak ve Suriye içindeki IŞİD ve El Nusra’ya karşı yaptırım ve güce başvurma hakkını” sağlıyor, bir dizi finansal ve insani yaptırımı da beraberinde getiriyor.
Askeri harekâta izin vermeyen karar tasarısında IŞİD ve El Nusra liderlerinin de aralarında olduğu 6 kişinin uluslararası yaptırım uygulanan listeye alınması öngörülüyor.
Suriye ve Irak’ta petrol bölgelerini elinde bulunduran çetelerle ticari ilişkilerin yaptırımlarla cezalandırılması da öngörülüyor.
KORUMASI TSK’DA
Ankara koalisyon güçlerine katılımını bu karar çerçevesinde gerçekleştirmek için çalışmalarına başladı.
Bu çerçevede Türkiye’nin planı şöyle:
1- BM kararıyla sınırda 30 kilometre derinlikte “insani güvenlikli bölge” oluşturulsun. Bölge silahlı unsurlardan arındırılacak.
2- Bölge koalisyon güçleri dışında “no fly zone” (uçuşa yasak bölge) ilan edilecek.
3- Sınırı boyunca uzayacağından dolayı bölgenin tüm kontrolü Türkiye’de olacak ve koalisyonu oluşturanlar da dahil başka bir güç izinsiz giremeyecek.
4- Buradaki silahlı unsurların arındırılmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin koordinasyonunda koalisyon güçleriyle işbirliği yapılacak.
5- Sınırın aşağı bölgesinde yaşayan, Esad güçleri veya IŞİD’den kaçanlar ile koalisyon güçlerinin bazı yerleşim yerlerini bombalayacağı kaygısıyla evlerinden uzaklaşanlar bu bölgeye yerleştirilecek. Onlara yönelik karadan saldırılara da Türk Silahlı Kuvvetleri koruma görevinde bulunacak ve insani destek Türkiye üzerinden verilecek.
6- IŞİD ve El Nusra’nın yanında bölge her türlü terör unsurlarından arındırılacak.
7- Suriye içinde yapılacak operasyonlar sadece IŞİD ve El Nusra’yı değil, Esad güçleriyle birlikte terör gruplarını da kapsayacak.
‘KORUMAM ALTINDA’
Plan Türkiye’nin Körfez savaşından bu yana sergilediği pozisyonunda değişiklik yapmayacak, daha çok insani yardım ve koruma amaçlı olacak.
Ayrıca insani amaçlı oluşturulan alanda başka bir güç olmaması da Ankara’nın kaygılarını giderecek.
Türkiye yeni oluşabilecek göç dalgalarını sınırın öte yanında tutacağı için dibinde oluşan sıkıntılara da böylece izin vermeyecek.
IŞİD’in Kobani bölgesine saldırısı dolayısıyla ortaya çıkan Kürt göçü dalgası sonrası yaratılan algıyı ortadan kaldıracak.
Çünkü Ankara’nın BMGK kararına dayanarak, “Kobani’de, Kamışlı’da, Serikani’de yaşayanlar yurttaşlarımın akrabası, dolayısıyla onlar da korumam altında” deme şansı doğacak.
Şu kadarını söylemeliyim ki, böyle bir söylem algıları ters yüz etmekle kalmaz, bölge insanın güvenini de artırır.
Ayrıca sınırın bu tarafına taşınan birçok olumsuz akıntıyı da diğer tarafta dondurur.
Eğer böyle bir bölge yaratılmaz ise Kürtlerle birlikte yeni bir Arap dalgasıyla karşılaşılır.
O da sınırın ötesindeki çatışmayı bu tarafa sıçratır.