AB bakışı...
BERLİN
BIRAKIN Avrupa'daki emsallerini, kendi ülkesindekilerin bile kıskandığı bir şehirdir Berlin...
Avrupa'daki ekonomik krizlerle kültür ve modanın yanında AB'nin siyasi karar alma mekanizmasının da merkezi oldu.
Son üç yıldır Berlin'in onayını almamış bir siyasi karar AB'den çıkamaz hale geldi.
Bir anlamda Brüksel bürokrasinin merkezi olmaya başlarken, AB'nin yeni siyasi başkenti Berlin olmaya başladı.
Yunanistan, İtalya, İspanya başta olmak üzere ekonomik krizin vurduğu ülkelerin hükümetlerini "tayin" etmesindeki rolüyle de bu kimliğini kanıtladı.
Nemli havasının dağıldığı, sonbaharın hafif rüzgârıyla kışa hazırlandığı dönemde, Berlin'in Türkiye'ye doğru Doğu'ya bakışı üzerinde iki gündür sohbet ediyoruz.
Baştan söyleyeyim, Türk nüfusunun en yoğun yaşadığı Avrupa başkentinin siyasi bakışı kapsamında Ortadoğu çok uzaklardaki ufuk çizgisinin bir kenarında kalan obje gibi duruyor.
İLGİ ALANINDA DEĞİL
Ne bölgedeki merkezi Suriye, ne Doğu Akdeniz ne de Afganistan ve Irak'taki yeni durum ilgi alanında bulunuyor.
Odaklandığı tek konu, ekonomik krizin etkisinin yayılmasını durdurup eski gücüne kavuşmak.
O nedenle Türkiye'nin sıkıntıları, Suriye'deki gelişmeler, İran sorunu kesinlikle ilgi alanı içinde yer almıyor.
Türkiye'nin son dönemde AB'ye ilgisi ne kadarsa, Berlin'in Türkiye'ye ilgisi de onun beş kat altı seviyesinde seyrediyor.
Açıkçası ilgi alanında yer bulmuyor.
Bu sadece siyasi erke değil, Avrupa'nın etkin gazetelerinin birinci sayfalarına da yansımış bulunuyor.
Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili haber ve yorumlar, iç sayfalarda küçük bir haber olarak yer bulabiliyor.
'SADECE 70 HASTA'
Bu gözlemlerimiz içinde önceki gün Türkiye'nin Almanya Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ile bir yemekte buluşuyoruz.
Sözleri gözlemlerimizi doğruluyor:
"Sürekli olarak televizyonlara ve gazetelere demeç de veriyorum; bölgemizdeki insanlık ayıbına Avrupa sessiz kalıyor..."
Türkiye'nin Suriye halkına verdiği desteğin binde birini Almanya'nın göstermediğini kayda geçirip devam ediyor:
"Türkiye 80 bin mülteciye kucak açtı. Daha ne kadar gelecek orası da belli değil. Almanya'nın Suriye'den kaçanlara desteği 70 hastaya bakmasıyla sınırlı kaldı. Koca Almanya'nın yapabileceği bundan daha fazla olabilirdi."
Alman hükümetinin gıda, sağlık gibi yardımlarının da bu aşamada söz konusu olmadığının altını çizip ekliyor:
"Almanya bir gemi dolusu gıda ve ilaç yardımı yapamayacak güçte olmasa gerek. isterse yükler gemilere, TIR'lara yollar. Son dönemde bir seyyar hastane yollayacaklarını söylüyorlar. Bence bunun daha ilerisi olmalıydı."
Büyükelçi Karslıoğlu'nun da belirttiği gibi Suriye'deki gelişmeler, Türkiye'deki terörün yarattığı sorun Alman hükümetinin ilgi alanı içinde yer almıyor.
Zaten öteden beri var olan AB'ye tam üyelik dışı bir modelle bağlanması gerektiğine inanan Berlin'in Türkiye'ye olan ilgisi, içinde yaşayan Türk vatandaşlarının sorunları çerçevesine inmiş bulunuyor.
Bu aşamada daha ilerisine geçmeyi de düşünmüyor.
- Fetvasını arayan İran…1 gün önce
- Gençleşemiyoruz...6 gün önce
- Mr. Fico…1 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...1 hafta önce
- Anneler günü…1 hafta önce
- Güç savurması…2 hafta önce
- Nüfus kalmayınca2 hafta önce
- Columbia'nın "dış aktörleri…"2 hafta önce
- Mirasın geleceği…3 hafta önce
- Metal yakalılar, mavi yakalıları yakalayamaz...3 hafta önce