Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP Kurultayı için söylenecek tek cümle var:

        "Darısı diğer siyasi partilerin başına..."

        Çünkü demokratik yarış, tüm kurum ve kurallarıyla işledi.

        Kimse çıkıp, "Demokratik olmayan bir yöntemle dışarıda bırakıldım"

        diyemez.

        Her ne kadar Genel Başkan Kılıçdaroğlu anahtar liste yöntemi uygulamış olsa da sonuçta aday olanların hepsi çarşaf listede yer aldı ve seçime girdi.

        Dikkat çeken ise bütün adayların tek listede yer alması anlamına gelen çarşaf listeyle seçime gidilirken, onu açmak için de bir maymuncuk liste çıkarılmasıydı.

        YARISI ADAY OLDU

        Siyasi hayata ilk kez giren maymuncuk uygulamasını açmak gerekirse...

        Parti yönetimini belirlemek için herkesin aday olabileceği bir liste yapıldı.

        Delegenin yarısı da aday oldu.

        Kılıçdaroğlu ise parti meclisinde birlikte çalışmak istediği 60 arkadaşının aralarından seçilmesi için 100 ismin yer aldığı bir anahtar liste çıkardı.

        Tam bu liste salonda kapışılıyordu ki, bu kez anahtar listenin de sarılı beyazlı maymuncukları dolaşıma girdi.

        Delege dün tercihini yaparken bu maymuncuklara ne kadar itibar etti bilmiyorum.

        Ancak Kılıçdaroğlu'nun çıkardığı 100'lük listeye bakıldığında hem bölgesel hem de uzmanlık alanları açısından dengeli bir liste yaptığı söylenebilir.

        Bugüne kadar olanlardan farkı ise Genel Başkan'ın ilk kez seçilecek olandan daha fazla kişinin yer aldığı tercih sunumunu delegenin önüne koyması, "Benim 20'lik listem budur, deldirmem" demek yerine delegeye belirleme hakkı vermesiydi.

        Şu kadarını söyleyebilirim, bu uygulama CHP delegesine dinamizm getirdi.

        Hafta arası olmasına karşın, delegenin neredeyse tamamı çarşaf liste olması dolayısıyla şansını denemek veya bir yakınına destek vermek amacıyla salonda kaldı.

        Daha ilerisi, ender rastlanan bir şekilde panayır yerine dönen salonda kimse kimseyi kırıp üzmeden adaylık propagandasını yaptı; kendisini tanıtan afiş, pankart astı, el broşürü dağıttı.

        Batılı demokrasinin bütün şartları dün salona hâkim oldu.

        PULLUK OLUR MU?

        Sabaha kadar süren seçimden, küçük itiş kakışlar bir yana bırakılırsa ortaya konulan sonuç, bölünme, parçalanma yerine bütünleşmeyi getirdi.

        Bunlar CHP tabanı açısından olumlu göstergelerdi.

        Seçilen yönetimin ne yapacağına gelirsek...

        Dün de vurguladığım gibi CHP yönetiminin bundan böyle parti içi muhalefet kaynaklı mazeret üretecek hali kalmadı.

        Yeni yönetim, uzun süredir miras kavgası dolayısıyla ekilip biçilemeyen sosyal demokrasi tarlasının yeniden ekilmesi için pulluk veya saban olur mu?

        Bunu anlamak için yeni yapılanmayı görmek gerekiyor.

        Anlaşılan o ki yeni yönetimde bir süre önce MYK'daki arkadaşlarıyla iç çekişme nedeniyle istifa eden Gürsel Tekin de olacak; karşı çıktığı isimler de yer bulacak.

        Bir anlamda CHP'nin 1970 sonlarındaki yapısı yeniden şekillenecek.

        Bu yapı yeni rotaya yelken açarken, bakalım uzun süredir arzu ettiği ortanın sağını da yanına çekebilecek mi?

        Bir anlamda CHP, siyasetin orta direğini oluşturmaya çalışacak.

        Ne kadar başarılı olabileceğini ise zaman gösterecek.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar