'İrade fesadı...'
ÜZERİNE söz söylemeye yetkili hemen her kurum aynı açıklamada bulundu.
Uludere'de 34 Türk vatandaşı kaçakçının öldürüldüğü sınır ötesi bombalama olayının istihbaratının "yerli kaynaklardan geldiği" bilgisi aktarıldı.
Ancak dün Wall Street Journal Gazetesi, ABD Savunma Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı haberinde, bugüne kadar Türkiye de söylenenlerin ötesine geçti.
BÜTÜNLEŞME HÜCRESİ
WSJ'nin haberine göre, 2007 Kasım'ında Türkiye ile ABD, PKK'ya karşı "Bütünleşme Hücresi" adını verdikleri ortak bir istihbarat paylaşım merkezi kurdu.
Bu merkezde iki ülkenin subayları, insansız hava araçlarından gelen gerçek zamanlı görüntüleri yana yana izleyip değerlendiriyor.
Habere göre Uludere olayının yaşandığı 28 Aralık gecesi de "ABD'ye ait insansız araçları, Türkiye'ye doğru gelen bir konvoyu tespit edip" istihbaratını aktarmış.
Hatta bu kişilerle ilgili daha iyi tespit yapmak için "insansız hava aracını yaklaştırmayı" önermiş.
Ancak Türk yetkililer bu öneriyi reddedip aracın daha uzak bir noktaya yönlendirilmesini istemiş.
Eğer yazılan doğru ise Uludere konusundaki ilk istihbarat ABD'den gelmiş.
Ancak haberde de yer verilen; geçmişte ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone tarafından da benzer şekilde aktarılan bilgiye göre istihbaratla yetinilmiş.
GÖZCÜ'NÜN VERİSİ
Bunlar bugüne kadar aktarılanlarla örtüşüyor.
O saatlerde Bitlis semalarında bulunan, "Gözcü" ismi verilen insansız hava aracı Heron, Hakkâri üzerinden Şırnak'a doğru getirilince ABD'ye ait Predatorların uzaklaştırıldığı belirtilmişti.
Sonrasının tamamen Genelkurmay Başkanlığı nın kararları doğrultusunda geliştiği kayda geçirilmişti.
Bu aşamada ilginç bir gelişmeden daha söz edilmişti.
ABD'nin Predator'u ile birlikte Türkiye'nin kontrolündeki Heron'dan gelen görüntülerin daha detaylı incelenmesi gerektiği, konvoyun geldiği güzergâhı PKK'nın değil kaçakçıların kullandığı kuşkularının askerin kendi arasındaki konuşmalara da konu edildiği ileri sürülmüştü.
Hava Kuvvetleri'nin de benzer bir kaygıdan dolayı uçaklarını bombalama için kaldırmadan önce Genelkurmay'dan yazılı talimat alarak havalandığı da dile getirilmişti.
YÜZDE BİRİ...
Dün bir dostumun da dediği gibi, "bunlar bilinenlerin yüzde biri" bile değil.
Çünkü Uludere olayı, operasyonları 1.5 ay öteleterek bölgede o dönemde askerin kazandığı üstünlüğü eksiltti.
Terör örgütü ve yandaşlarına önemli bir koz verdi.
Konu üzerinde dün çalışırken ziyaretime gelen Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özcan'da şu önemli tespitte bulundu:
"Hukukta da yeri olan irade fesadı burada da gerçekleşmiş. Yıllardır oradan kaçakçılık yapıldığı bilindiği halde gidilip vurulmuş. Birilerinin amacı farklıydı. İstediğini de elde etti."
İktidar, anamuhalefet, yavru muhalefet; kim varsa herkesin sert tepki gösterdiği bu olayda acaba kimin çıkarı olabilir?
Dilerim komisyon süreci bütünü ortaya çıkarır.