Sandığın zor hesabı…
İTTİFAK halindeki bütün partiler son üç günü liste hesabı ile geçirdi.
Bu süreç içinde bugüne kadar olmadığından çok liderler arası temas sağlandığını söylesem yanılmış olmam.
Özellikle de Millet İttifakı cephesinde…
Bazen gece yarısı ev ziyareti, bazen de partilerin ikinci binalarında buluşma, çoğu kez de telefon trafiğinin işlediği mekik diplomasisinde her parti kendi konumunu koruyup, listede daha fazla sıra elde etmenin arayışına girdi.
Aralarında vardıkları anlaşmaları da kendilerini bekleyen liste komisyonuna aktarıp, onların üzerinde çalışmasını sağladı.
Millet İttifakı’nda 21 il ile başlayıp, sonunda dün akşam saatlerine 15 yer ile sonuçlanan anlaşmada ilginç modeller geliştirildi.
İller bazında ittifak bileşenlerinin en çok milletvekilinin ortaklaşa nasıl çıkaracağı üzerinde duruldu…
Bunun 10’unda CHP ve İYİ Parti birbirlerinin listesinden girerek liste ortaklığı yapma kararı aldı.
Geri kalan 5 bölgede ise ittifakın 4 partisi; DEVA, DP, Gelecek ve SP, CHP listesinden girmesinde uzlaşıldı.
Diğer illere ilişkin çalışmalar da geç saatlere kadar devam etti.
Burada üzerinde durulan, DEVA, Gelecek ve SP’nin kendi amblemleri ile seçime katılıp katılmamalarıydı.
Yapılan simülasyonlarda büyük partinin amblemi altında girmenin daha fazla getireceği görülmesine karşın, özellikle DEVA ve SP’nin amblemleri ile seçime katılma konusundaki ısrarlı tutumları aşılamadı.
Bazı yerlerde DEVA amblemden vazgeçti, bazı yerlerde ise SP katılmama karanını açıkladı, ancak son noktada bütününde bir uzlaşıya varılamadı.
İYİ Parti de ağırlıklı olarak CHP ile uzlaştığı yerler dışında tek başına hareket etme eğilimini sergiledi.
Liderlerin zaman zaman dahil olduğu görüşme trafiği sabah saatlerine kadar devam etti…
ALGORİTMA, MATEMATİK, İSTATİSTİK
Bu trafiğin içinde bulunan Millet İttifakı'nın bir üyesinin şu cümlesi ise durumu özetliyordu:
“Algoritma benim işim değil matematik baksın dedi; matematik kabullenmeyip istatistiğe pası attı; istatistik ise aritmetik olmadan yapamam diye söylendi durdu…”
Durumun bu noktaya gelmesinin nedeni de ittifakların birlikteliğine göre elde edilecek milletvekili sayısında ciddi farklılık yaratması…
Çünkü dün yürürlüğe giren seçim yasası değişikliği partilerin oylarının kendi hanelerinde sayılmasını zorunlu kılıyor.
Geçen seçimde olduğu gibi ittifakın oyunu ortadan kaldırıyor.
Partiler diğerinin listesinden seçime girerse daha fazla milletvekili çıkarmasına fırsat tanıyor.
Bir örnekle anlatırsam 4 vekil çıkaran bir bölgede A Partisinin oyu 101, B Partisinin 81, C Partisinin 40, D Partisi 45, E Partisi de 55 olsun; ABCD da ittifak partileri olsun…
Bu durumda alınan oyun sıralı bire, ikiye, üçe… bölümünü getiren D’Hondt bölünmesi nedeniyle A partisi iki, B partisi bir, E partisi de bir milletvekili çıkarır.
Ancak ABCD partilerinin oyu bir çatı altında birleşirse, toplamda 267 oya ulaşacağı için 4 milletvekilinin tamamını kazanır.
Böylece liste ortaklığı yapan diğer partinin de düşük oya rağmen vekil çıkarma imkanı olur.
Bütün bunlardan dolayı liste çalışması yapan partilerin kurmaylarının da söylediği gibi son günlerde hesap makinalarına pil dayanmıyor…
Farklı modellerin yanı sıra, o ilin demografik yapısı, siyasi özellikleri, geçen seçim dönemlerindeki oy davranışları ve parti sadakati de hangi parti listesinden girilmesinin fayda getireceği konusunda kriter oluşturuyor.
KİM NE KADAR KAZANIR, NE KADAR KAYBEDERDİ
Geçen seçim sonuçları eğer baz alınmış olsaydı, tek başına girecek olması nedeniyle AK Parti 2018 oylarına göre 13 yerde kazanır, Aydın, Erzincan, Karabük, Karaman, Şanlıurfa’nın arasında bulunduğu 5 yerde ise kaybederdi.
MHP ise 6 yerde kazanır, Mersin’de bir vekil kaybederdi.
İYİ Parti de Trabzon, Sakarya, Erzurum, Ankara, Aksaray, Afyon’da kaybederken, hiç kazancı olmazdı.
CHP ise 7 ilde kazanır, Adıyaman, Elazığ, Eskişehir, İstanbul, Kırıkkale, Kırıkkale, Kütahya, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Samsun, Sinop, Yozgat olmak üzere 15 yerde kayba uğrardı.
Simülasyonların da farklı bir sonuç vermemesi nedeniyle daha çok yerde liste ortaklığı aslında CHP ile birlikte Millet İttifakı’nın da kaybını engelliyor.
Ayrıca birlikte hareket ettiği partilere de kazandırıyor.
CUMHUR İTTİFAKI’NDA HER PARTİ TEK BAŞINA
Cumhur İttifakı’nda ise liste ortaklaşması dün akşam saatlerine kadar gerçekleşmedi.
Her ne AK Parti tarafında liste ittifakının sağlanması için yoğun çaba gösterilmiş olsa da bugün listesini vermeye hazırlanan MHP tek başına girme konusundaki kararlılığını korudu.
MHP'nin aday listesi de akşam saatlerinde ortaya çıktı; mevcut milletvekillerinin yerini koruduğu görüldü.
Nitekim AK Parti Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz da dün öğle saatlerinde NTV yayınında Cumhur İttifakı’nın 4 bileşeninin ayrı liste yaptığını, partilerin kendi logosuyla gireceğini duyurmuştu...
Benzer açıklamayı basın toplantısında BBP lideri Mustafa Destici de dile getirdi, kazançlı yolun ortak liste olduğunu ifade ettiğini ancak bir mutabakat sağlanamadığını, her partinin kendi amblemiyle seçime katılacağını bildirdi.
Cumhur İttifakı protokolünde yer almamakla birlikte desteğini açıklayan Hüda-Par da seçime katılmayıp, adaylarını AK Parti listesinden gösterecek.
Benzer durum dün seçime katılmama kararını YSK’ya bildiren EMEP için de geçerli; o da HDP gibi Yeşil ve Sol Gelecek Partisi’nden girecek.
Yeşil Sol parti bünyesine TİP’in de katılması istenmiş ancak HDP yönetimi bütün uğraşına karşılık bulamamıştı.
TİP’in 41 yerde kendi amblemiyle, bazı yerlerde de liste ortaklığıyla seçime katılması söz konusu…
Sonuç olarak partiler açısından son dönemece girildi ve listelerin teslimi için 72 saat gibi kısa süre kaldı…
Listeler açıklandıktan sonrası da malum…
Geçmiş deneyimlere göre iki gün tepkiler ve başka partilerin listelerine geçişler olur…
Sonrasında gelen baskın propaganda süreci de her şeyi unutturur…