Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

KONUYA vakıf birçok kişiye dün sordum, doğal afet dolayısıyla Olağanüstü Hal kararı alınan bir dönem olmamış.

Türkiye’yi uzun yıllar etkisi altında bırakan, 19 bin kişinin ölümüne, 134 bine yakın evin yıkılıp, iki katının da hasar görmesine karşın, dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit, OHAL kararı almak istemedi.

Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi Kanunu kapsamında afetle mücadele etme yoluna gitti.

Dolayısıyla terör dışında, doğal afet nedeniyle görünen o ki ilk kez OHAL uygulamasıyla karşılaşılacak…

OHAL’İN NEDENİ OLASI YAĞMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kararı neden aldığına ilişkin de farklı görüşler söz konusuydu.

AK Parti grup yönetimi de dün ağırlıklı olarak bunun üzerinde çalıştı…

Toplantıda kararın alınmasının nedeni olarak yıkılan binalara sivillerin de müdahalede bulunması halinde cezai sorumlulukla karşılaşmamasının yanında en önemli gerekçe olarak olası yağmanın önlenmesi üzerinde duruldu.

OHAL ile gerekçede de bunlara yer verilmesi bekleniyor.

Çünkü sokağa çıkma yasağı ve asker gücünü kullanma yetkisi atanacak bölge valisine veya il valisinin emrine geçiyor.

Bölge valisi veya yetkili il valisi her türlü güç kullanımı dahil, dilediği kişi veya kişilerin depremde yetkilendirilmesini de sağlayabiliyor.

Ancak en çok yağma olaylarının engellenmesi üzerinde duruluyor.

KARAR YARINA KALDI

OHAL kararı, Anayasa’nın 119’uncu maddesi gereği Resmi Gazete’de yayınlandığı gün, “TBMM’nin onayına sunulması” gerekiyor.

Milletvekillerinin ağırlıklı bölümü deprem bölgesinde olduğu ve yeterli çoğunluk sağlanması için karar bu gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlandı ve yarın da (Perşembe) TBMM’de görüşülerek karara bağlanacak...

Zaten bütün bu nedenlerle deprem dolayısıyla önceki gün 13 Şubat tarihine kadar çalışmalara ara verilmesine ilişkin görüş birliği de karara bağlanmadı; AK Parti ve MHP çalışmalara devam edilmesi görüşünde birleşti...

Grubu bulunan bütün partilerin katılımıyla deprem yaralarının sarılmasına dönük ortak karar yayınlandı.

AKŞENER VE KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞTÜ

Bu gelişmeler olurken dün İYİ Parti lideri Meral Akşener, ortak tutum belirlemek için Hatay’da bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradı.

Kılıçdaroğlu ile birlikte olan CHP’lilerden gelen bilgilere göre iki lider kesin bir karara varmadı, kurmayların durum değerlendirmesi yapmasının daha doğru olacağı konusunda anlaştı.

CHP ve İYİ Parti kurmayları gün içinde yaptıkları görüşmede OHAL kararının seçim dahil ne gibi etkileri olacağı üzerinde durdu.

Anayasa gereği seçimin “ancak savaş halinde iptalinin veya bir yıl ötelenmesinin” söz konusu olabileceğine dikkat çekerek, OHAL’in bir etkisinin olmayacağına yönelik bir görüş ortaya çıktı.

CHP’NİN ÇEKİNCESİNE, BİR UZATMA FORMÜLÜ

Hemen belirtmeliyim ki CHP, OHAL kararına oy veren durumda olmak istemiyor.

Buna neden de daha önce alınan OHAL yetkilerinin kışlık otomobil lastiklerine ilişkin kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinde de kullanılmış olması.

Bu kararın başka gerekçelerle de kullanılabileceğine yönelik endişeleri olduğu için “karara katılan” durumunda kalmaktan çekiniyor.

Hükümetin elinde Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan etme yetkisinin bulunduğunu, bunu da en üst seviyede kullandığını, dolayısıyla Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ve Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında elinde geniş yetkilerin olduğunu belirtiyor.

İYİ Parti de CHP’nin bu çekincelerini haklı bulmasından dolayı olsa gerek bir ara formül geliştirdi.

Buna göre iki parti OHAL’in üç ay yerine birer ay uzatılmasını teklife hazırlanıyor.

Buna karşılık AK Parti “Karar artık verildi, bundan dönmek olmaz, biz üç ayda ısrarlıyız” yaklaşımı gösteriyor.

OHAL kararı salt çoğunlukla alındığı ve AK Parti ile destek vereceğini açıklayan MHP’nin milletvekili sayısı da yettiği için muhalefet katılmasa da kararın üç ay olarak alınması ihtimali yüksek görülüyor.

YSK’NIN İKİ ÖNEMLİ KARARI

Nitekim dün konuştuğum, Parlamentonun bir zamanlar hukuki görüşlerine de başvurduğu Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Ozan Ergül de OHAL kararının seçime etkisinin olmadığını anımsattı.

Doç. Dr. Ergül, bu durumun ancak erken genel seçim kararı alındığı sırada gelebilecek bir doğal afet halinde değişebileceğine de vurgu yaptı.

Doç. Dr. Ozan Ergül ile YSK’nın geçmişte aldığı iki kararı üzerinde de konuştuk.

Bunlardan birinde YSK seçim yapılan gün kar yağışı dolayısıyla yollar kapandığı 1976 yılında ilginç bir karara imza attığını anımsatan Doç. Dr. Ergül, YSK’nın bu kararında “aşırı yağış ve ulaşımın kesilmesi gibi maddi imkansızlık nedeniyle seçimlerin ötelenip ötelenmemesinde yetkinin YSK’da olduğuna hükmettiğine” dikkat çekti.

Eğer bu afet daha önce olmuş olsaydı benzer bir kararın alınabileceğini anımsattı.

Benzer başka kararların bulunduğuna da atıf yapıp ekledi:

“Yaşanan deprem örneğin 10 Mayıs günü olsaydı ve 14 Mayıs’ta da seçim kararı bulunsaydı. Bu durumda bölgesel olarak tercihinin sandığa yansıması söz konusu olamayacağı için seçmen iradesi sandığa yansımazdı. Bu durumda savaş sebebi olmadan da kararını alabilirdi. Çünkü bu seçimde Cumhurbaşkanı’nın oylaması da yapılıyor ve %50+1 sistemindeki en küçük oy farkı seçimi etkileyebiliyor…”

BÖLGE VALİSİ KİM OLACAK?

Dikkat çektiği gibi böyle bir seçimde 10 ili kimse yok sayamaz; ancak YSK henüz seçim takvimini başlatmadığı için sandıkların kurulacağı yerlerden, partilerin kurullara vereceği elemanlara kadar geniş kapsamlı bir etki yaratma imkanı gözükmüyor.

Bununla birlikte şurası açık ki 14 Mayıs’ta seçime gidilme ihtimali de sanki depremle birlikte ortadan kalktı…

Türkiye en son 18 Temmuz 2018 tarihinde sonlandırdığı OHAL uygulamasına 5 yılın ardından tekrar dönecek…

İlk kez terör dışında doğal afetle ilgili OHAL uygulanacak.

Geçen dönem tüm ülkede uygulandığı için OHAL Valisi uygulamasına gidilmemişti, ancak bu kez bölgesel olduğu için OHAL Kanunu gereği Bölge Valisi’nin de belirlenme ihtimali yüksek görünüyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar