Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

SON iki gündür telefonda hangi siyasi ile konuşsam aynı soruyu yöneltiyor.

“DEVA ile Gelecek partileri arasındaki tartışmanın ardında yatan neden ne?”

İşin ilginç yanı, partilerin yönetimlerinde bulunanlar da tartışmanın bu seviyeye gelmiş olmasını hayretle izlediklerini söylüyor.

Aslında tartışmaya zemin teşkil eden gerekçe de bir yıl öncesine dayalı…

Olayın ilginç de bir geçmişi var…

Henüz altılı masa kurulmadan önce, AK Parti’den ayrılmakla birlikte DEVA ve Gelecek Partisi’nde yer almayan bir grup düşün insanı bir araştırma yaptırıyor.

Ağırlıklı olarak kendilerinin de yıllarca içinde yer aldıkları AK Parti seçmeni üzerinde yoğunlaşıyorlar.

DAHA ÖNCESİ DE VAR

Araştırmalarında DEVA ve Gelecek partilerinin ayrı olmak yerine birlikte hareket etmeleri halinde daha büyük bir sinerji yaratacağını ve daha fazla taraftar çekeceği sonucu çıkıyor.

Aralarında Taha Özhan ve Hatem Ete’nin de bulunduğu isimler bu araştırmayı alıp önce Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na anlatıyorlar.

Davutoğlu, iki partinin bir araya gelme koşullarının yaratılmasının kendisi açısından da olumlu olacağını belirtiyor.

Ardından DEVA Genel Başkanı Babacan’a gidiyorlar.

Ancak Babacan öneriye sıcak yaklaşmıyor ve yeni kurulmuş bir parti olarak kendi yoluna gideceğini, bir başka parti ile bırakın birleşmeyi, bu aşamada ittifak yapmayı dahi düşünmediklerini açık dille aktarıyor.

Bir süre sonra AK Parti seçmeninin neden kopmadığı üzerine yeni bir araştırma yapılıyor.

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?

Muhafazakar seçmenin AK Parti sürecinde elde ettiği birçok kazanımı kaybedeceği kaygısı içinde olduğu sonucu çıkıyor.

Bunun üzerine Davutoğlu, dün Halk TV’den İsmail Saymaz’a da dile getirdiği gibi bir deklarasyon hazırlayıp bunu 5 Ağustos 2021 günü SP lideri Karamollaoğlu ile paylaşıyor.

Karamollaoğlu, “Ali Babacan Bey de bu deklarasyonda bizimle olsun” deyince bu kez 23 Ağustos’ta DEVA’ya da gidiyor.

Ancak Babacan deklarasyona soğuk yaklaşmakla birlikte parti yönetimine sunacağından söz ediyor.

SP’den Bülent Kaya ve Gelecek Partisi’nden Cemalettin Kani Torun’un da dün kayda geçirdiği gibi kendilerine doğrudan bir yanıt verilmiyor.

Babacan aradan bir epey bir zaman geçtikten sonra gazetecilerle bir sohbetinde konuyu açıyor ve “Parti yönetimimizden 21’e 21 hayır çıktı…” diyor.

Bu da kendilerine resmi bir bildirim yapılmadan basın üzerinden mesaj verildiği gerekçesiyle Davutoğlu çevresinde rahatsızlık yaratıyor.

Ancak sonrasında da bir daha konu edilmiyor.

Altılı masa kurulduktan sonra da açılmıyor; ta ki Gelecek Partisi’nin ev sahipliğinde yapılan toplantıya kadar.

ALTILI MASA BİLDİRİSİ OLDU

Mayıs ayındaki bu toplantı sırasında hazırlanan geniş kapsamlı 6’lı masa bildirisine Babacan’ın da onayı ile daha önce gündeme gelen yaklaşım giriyor.

Muhafazakar kesimin kazanımlarının korunacağı o gün metne şöyle yansımıştı:

“Kamusal ve özel yaşamda herkesin inanç pratiğine saygılı olmayı özgürlükçü laiklik anlayışının zorunlu bir gereği olarak görüyoruz. Bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğü çerçevesindeki kazanımların koruyucusu ve güvencesi olacağız…”

Konu Karadeniz gezisi sırasında Babacan’ın Ağustos 2021’deki konuyu yeniden gündeme getirmesiyle tekrar alevlendi.

TARAFLAR NE DİYOR?

Taraflara dün sordum her iki kesimde de birbirine itidal telkin eden cümleler vardı.

DEVA Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, konunun çok eski olduğunu, Babacan’ın da Davutoğlu’nun kişiliğine yönelik bir sözünün olmadığını belirterek şunları söyledi:

“Sayın Ahmet Davutoğlu hocamıza karşı saygımız ve sevgimiz her zaman mevcuttur. Mesele geride kalmış bir konudur. Sözün akışı içinde söylenmiş bir konu, kişilere yönelik değil…”

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemalettin Kani Torun da benzer bir yaklaşımda bulundu, 6’lı masa kurulmadan önce, geçen yıl Ağustos ayında yaşanan bir konunun bugün gündeme getirilmesine anlam veremediklerini belirtti.

Kendileri açısından bir sorunun olmadığına vurgu yaptı ve “Altılı masanın meselesi olmayan bir konu” demekle yetindi.

KAMUOYU ALGISINA ETKİSİ

Altılı masanın dün konuştuğum diğer bileşenlerinin de kayda geçirdiği gibi taraflar konunun kendilerini ilgilendirmediğini de söyleyebilir.

Hatta yaşanan bu gelişmenin altılı masa açısından sorun olmayacağını da kayda geçirebilir.

Ancak ortada bir de açık gerçek var…

O da altılı masada liderlerin birbirleri ile en üst seviyede iletişiminin olduğuna yönelik kamuoyu algısının boşa çıkması...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar