İkinci şans
İnsan yaşamında istemeden yapıp, anında pişman olduğu olaylar vardır.
Benim de başımdan geçti; medeni bir toplumda yaşayan bireyler olarak yapılması gereken ne varsa yapıldı.
Bir anda öfke kontrolü yapamamanın yarattığı refleksle muhatabını rencide edici bir hareketin faili olarak, muhatabımdan özür diledim.
Yargıda uzlaşarak helalleştim; medya grubumuzda temsile dair görevlerimden de istifa ettim...
Kısaca vicdanen ve etik açıdan, kusurlu bir davranışın sahibi olarak yapılması gerekenleri yaptım.
Belirli bir süre de yazılarıma ara verdim…
Gazetecilikten başka hiçbir işi olmayan, 43 yılını sadece yazmakla geçiren bir yazar için yazılarından uzak kalmanın ne demek olduğunu biliyorum.
Bu süreçte tesellim, bireyi olmaktan gurur ve onur duyduğum Türk insanının bağrının ve vicdanının ne denli güçlü olduğunu da bana bir kez daha göstermesiydi.
Yolda, otobüste, metroda, trende; o kadar çok mesaj ve telefon aldım ki…
Kimi, “Defalarca özür diledin, buna rağmen hak etmediğin ölçüde küfür ve linçle karşılaştın; bu kadarı da fazla ama…” dedi...
Bazıları, “Bunlara karşı, ne yanıt verdin, ne dava açtın; hoşgörülü davrandın... Yazılarına başla…” cümleleri ile yaklaştı.
Ciner Medya Grubu yöneticilerimin, meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın bana karşı tutumları, destekleri de en büyük tesellim oldu.
Bütün bunları bana tanınan ikinci şans olarak görüyorum…
İkinci şansın üçüncüsü olmadığını da biliyorum.
Bu bilinçle tekrar merhaba diyorum…
- Gençleşemiyoruz...3 gün önce
- Mr. Fico…5 gün önce
- Elektrikli otomobil savaşı...1 hafta önce
- Anneler günü…1 hafta önce
- Güç savurması…1 hafta önce
- Nüfus kalmayınca2 hafta önce
- Columbia'nın "dış aktörleri…"2 hafta önce
- Mirasın geleceği…2 hafta önce
- Metal yakalılar, mavi yakalıları yakalayamaz...3 hafta önce
- Evrenin Antarktika'da kaybolan büyük sırları3 hafta önce