Paris Anlaşması İklim Bakanlığı'nın adımı mı?
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, bir süredir Ankara'da yürütülen çalışmayı önemli bir zeminde BM Genel Kurulu'nda açıkladı.
Türkiye'nin altına imza koymaktan kaçındığı Paris İklim Anlaşması'nı imzalayacağını duyurdu...
Aslında bu konu uzun süredir sanayicisi, akademisyeni, politikacısı ile Ankara'da üzerinde yoğun çalışılan bir konuydu.
Başta, İklim Anlaşması Çerçeve Sözleşmesi Ek-1 listesinde Türkiye gelişmiş ülkeler listesinde görüldüğü için Ankara altına imza koymaktan kaçındı.
Buna neden, oluşturulacak 100 milyar dolarlık fondan gelişmiş ülkelerin yararlanmasının önüne geçen Sözleşme hükmüydü...
Ankara, kendisinin ABD, Almanya gibi gelişmiş bir ülke olmadığını, dolayısıyla gelişmekte olan sanayinin onlar gibi bin ölçü karbon kirliliğini doğaya yaymadığını, 560 civarında bir seviyede kaldığını belirterek bu listeden çıkarılmasını istedi.
Bunun için Birleşmiş Milletler'e başvuruda bulundu.
İstediği sonuç henüz gelmedi...
Bu aşamada ABD'de iktidar değişimi yaşandı, eski Başkan Trump'ın aksine, yeni Başkan Biden Paris Anlaşması'na imza koyacağını açıkladı...
AB ise Paris İklim Anlaşması'na imza koymayan ülkelerin ihraç ettikleri ürün başına Karbon Vergisi uygulayacağını duyurdu.
İhracatçı açısından ciddi yük getiren bu durum karşısında getirisi ve götürüsü hesaplandı, imza konulmasının ek bir sorumluluk ve ceza veya yaptırım getirmeyeceği anlaşıldı.
Dikkat çeken bu konuda işadamlarının da yüksek oranla talepleriyle karşılaşılmış olması; çünkü ihraç ettikleri ürün başına ciddi bir yükle karşılaşacaklarını gördü.
Nitekim, dün sohbet ettiğim Antalya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Davut Çetin, her bir konteyner başına 50 Euro'dan fazla yük getireceğini gördüklerini belirterek, "Bunu fiyata yansıttığımızda rekabet şansını elden kaçırma durumuyla karşılaşacaktık" dedi.
Aktardığına göre, konu TBMM'de komisyonlarda da ele alınmış.
Yeni İklim Yasası'nın çalışması da böyle başlamış...
Başkan Çetin, TBMM'deki komisyon toplantısında ele alınan konuları şöyle aktardı:
"Türkiye'nin şu an karbon salınımı 560 civarında. Bize 2050 yılına kadar 850'ye kadar çıkmamıza izin veriliyor. Almanya şu an bile 900 üstü. Biz Anlaşma'ya imza koyup taahhüt ettiğimizde Karbon Vergisi'nden kurtuluyoruz. Bu da bizim için 50 Euro ek yükten kurtulmak demektir..."
Cumhuriyetin 100. yılını taçlandırmak için bir proje üzerinde de çalıştıklarını söyleyen ATSO Başkanı Davut Çetin, Paris Anlaşması'na imza konulmadığı takdirde Türkiye'nin ve bölgesinin en önemli gelir kaynağı olan turizmin de ciddi oranda etkileneceğine vurgu yaptı.
ÖNCE YASASI SONRA İKLİM BAKANLIĞI MI?
İklim Değişikliği Politikaları Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu da Paris Anlaşması'na imza konulmasının Türkiye'ye ayrıcalık kazandıracağını belirtti.
İklim Yasası üzerinde TBMM Komisyonundaki çalışmaya Bozoğlu da katılmış ve nelerin olması gerektiği konusundaki görüşlerini paylaşmış.
Anlaşma ve İklim Yasası ile gelecek olanları sordum...
"En basitinden daha temiz bir hava teneffüs edeceğiz. Daha temiz su içeceğiz, daha temiz gıdayı yiyeceğiz. Bundan daha önemli ne olabilir?" dedi...
Aktardığına göre 2050 yılına kadar havaya salınan karbon miktarını düşürmek için kömür kullanımına mümkün olduğunca az yer verilecek.
Zonguldak dahil kömüre dayalı ekonomilerin dönüştürülmesi için uğraşılacak.
Marmara'daki müsilaja yol açanlar yeni yasa kapsamı içinde çok daha ağır ceza alacak.
Burada da kalmayacak, spreylerden tutun da suların kullanımına kadar birçok alanda yaşamı olumsuz etkileyen ne varsa ortadan kaldırılacak.
Öyle Ergene Nehri'ni kirleten de az bir ceza alarak kurtulamayacak, hem kirleten, hem de kirlettiği tespit ettiği halde gereğini yerine getirmeyen yüksek cezayla karşılaşacak.
Peki Anlaşmaya uyulmazsa ne olacak...
Dr. Bozoğlu'na onu da sordum, aktardığına göre herhangi bir yaptırımı yok.
Ancak yeni çıkması hedeflenen yasa ağır sorumluluk getirecek...
Ankara'da bir süredir yasanın ardından yeni bir bakanlığın da kurulacağından söz ediliyor.
İklim Bakanlığı adı verilmesi gereken bu yeni yapının su, çevre gibi birçok alanı kapsayacağına da vurgu yapılıyor.
Türkiye'ye sınıf atlatacak bir durum.
Çünkü Paris İklim Anlaşması'na imza koymayan Eritre, İran, Irak, Yemen'in arasında Türkiye adı garip duruyordu.
En azından bu algı ortadan kaldırılmış olunacak.