Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KORANAVİRÜS Bilim Kurulu’nun dünkü toplantısının en önemli maddesi vaka sayısında son günlerde görülen yükselmeydi.

        Dikkat çeken ise uzun süredir burnunu aşağı çevirip, beş binli rakamlara inmişken, zıplama ile tekrar yedi binli rakamlara çıkması.

        Aktarıldığına göre vaka sayılarındaki yükselişin en çok görüldüğü bölgeler de geçmiştekinin aksine Doğu ve Güneydoğu bölgeleri.

        Durum böyle olunca akla tek bir soru geliyor:

        “İngiltere’de ortaya çıkan mutasyona uğramış virüs Türkiye’de de etkisini göstermeye başlamış olabilir mi?”

        Çünkü, ilk görüldüğü ve sonrasında da devamının geldiği yerler bu bölgeydi.

        Lice ve Tokat’taki vakalar da devamını getirdi.

        Son 10 gün içinde geriye gidiş, 5 bin 277 gibi bir rakama gelmişken, tekrar 7 binli rakamı aşmasının nedeni sorgulanıyor.

        “Mutand virüs Türkiye’ye girmişti, yayılmasını arttırmış olabilir mi?” endişesi üzerinde duruluyor.

        Nitekim dün Bilim Kurulu toplantısında ağırlıklı olarak bu sorunun yanıtı aranmış ve neler yapılabileceği üzerinde durulmuş.

        BEKLENTİLERİ ÖTELER

        Eğer durum böyle ise, vaka sayısındaki düşmeye dayalı tedbirlerde yapılması düşünülen serbestleşmeyi de ortadan kaldırır.

        Bunun başında da restoran, kafe ve okullar geliyor…

        Çünkü mutasyona uğrayan ve İngiltere’de görülen virüs, diğerlerinin aksine çok hızlı yayılıyor ve baskılanması mevcuda göre oldukça güç.

        Ayrıca mevcut virüs 16 yaş altındakileri büyük oranda etkilemezken veya virüs kapmış olsalar da beden güçleri bunu eleminize etmeye yeterken, mutasyona uğramış virüsün küçük yaştakileri de ciddi oranda etkiliyor olması…

        ÖNCE BİR GÖRELİM

        Bu da hem restoranlar hem de ilk ve orta öğretimdeki okullar açısından bir başka sorun yaratıyor.

        Şubat 15’te açılması beklenen okullar için yeni bir durum değerlendirmesi yapmayı zorunlu kılıyor.

        Nitekim dünkü Bilim Kurulu’nda okullara ilişkin durumun da ele alındığı gelen bilgiler arasında.

        Bu konuda bazı Bilim Kurulu üyelerinin mutasyona uğramış virüsün yaygınlığını görmeden, bugünden Şubat 15’te okulların açılmasına dönük adım atmanın uygun olmayacağı görüşünü savunduğu da gelen bilgiler arasında.

        ALMANYA DAHA FAZLA KAPANIYOR

        İlk kez İngiltere'de görülen mutasyona uğramış virüs Avrupa’yı kasıp kavuruyor.

        Dünya Sağlık Örgütü ilk kez İngiltere'de görülen virüsün 70 ülkede, ilk kez Güney Afrika'da görülen mutandının da 31 ülkede görüldüğünü bildirdi.

        Açıklamaya göre Brezilya'da keşfedilen bir başka varyant ise sekiz ülkeye yayılmış.

        Bunların arasında en büyük korkulanı, İngiltere’den çok, Güney Afrika’da ortaya çıkan varyantı.

        İngiltere, virüsten ölen sayısını 100 bine çıkaran yeni mutasyon karşısında tedbirlerini arttırırken, Almanya ve Fransa da bu yönde adım atmak için hazırlıklarını tamamladığını açıkladı.

        Nitekim Almanya Bakanlar Kurulu'nda İçişleri Bakanı'nın sunduğu hava trafiğini kapatma konusundaki karar taslağı ele alındı.

        Almanya AB’nin bu hafta vereceği yeni seyahat kısıtlamaları kararını beklemek amacıyla uçuş yasağını gelecek haftaya ertelediği bildirildi.

        Almanya Başbakanı Merkel’in yeni mutasyon karşısında önlemleri arttırmasını istediği bilgisi de haberlerde yer aldı.

        Merkel’in hükümetine daha katı olunması talimatını verdiği ve “Ancak rakamlara ve salgının seyrine göre önce kreşler ve okullar, sonra mağazalar, sonrasında da restoranlar açılabilir” dediği bilgisine de yer veriliyor.

        Fransa da yeni kısıtlama için kolları sıvarken, Hollanda'da yeni kısıtlamalar olayların yaşanmasına neden oldu.

        Anlaşılan o ki Ankara da ülkenin farklı yerlerinde görülen mutasyona uğramış virüs dolayısıyla okul ve restoranların açılması konusunda çok aceleci davranmak istemiyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün restoranlara destek açıklaması da bu kapsamda değerlendiriliyor.

        Bundan dolayı dün Bilim Kurulu’nda alınan kararların, kabine toplantısında karara bağlanmasından önce kimse bir şey söylemek istemiyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Şimdilik kalıyorlar…

        Şimdilik kalıyorlar…
        0:00 / 0:00

        Muharrem İnce’nin kurma hazırlığını yaptığı partiye katılacağı ileri sürülen üç milletvekili ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün görüştü.

        Milletvekilleri Mehmet Ali Çelebi, Hüseyin Avni Aksoy ve Özcan Özel’in parti içi sorunları bir mektup ile uzun süre önce iletmişti.

        Kılıçdaroğlu da bu duruma, “Genel başkandan randevu alınır, gelinir, konuşulur. Varsa bir sorunları dinleriz. ‘Ben mektup yazdım’ gibi şeyleri kabul etmeyiz” tepkisini göstermişti…

        Sonunda üç milletvekili randevu aldı ve Kılıçdaroğlu ile önceki gün TBMM’deki makamında görüştü.

        Grup Başkanvekili Özgür Özel’in de bulunduğu görüşme samimi bir ortamda geçmiş.

        Milletvekilleri neye tepki koyduklarını açık yüreklilikle dile getirmiş, İstanbul il kongresi başta olmak üzere, kurultaylar sırasında yaşanan bazı gelişmelerin kendilerini rahatsız ettiğine vurgu yapmış.

        Parti içindeki bazı olumsuzluklara işaret etmiş.

        Kılıçdaroğlu da aynı samimiyetle eleştirdiği konulara neden olan durumu ortaya koymuş.

        Partiden ayrılmak isteyenin ayrılabileceğini, bunu bir gerilim vesilesi haline getirmenin doğru olmadığını, herkesin üstlendiği görevi yerine getirmesi gerektiğine vurgu yapmış.

        Bu kapsamda Mehmet Ali Çelebi, Milli Savunma Komisyonu’ndaki sözcülük görevini dün itibarıyla yerine getirmeye devam edeceğini bildirmiş.

        CHP kulislerindeki iddiaya göre milletvekillerinin ayrılışı şu aşamada durmuş gibi görünse de tam olarak ortadan kalktığını söyleyebilen yok.

        İnce’nin daha önce 1 Mart’ta kuracağı iddia edilen partileşme sürecini Mayıs başına öteleyeceğine dönük beklenti dile getiriliyor.

        Görünen o ki CHP yönetiminin tutumu, ayrılmak isteyen milletvekillerinin gitmemesi için çaba sarf ettiğini sergilemek; “Giden gider…” noktasına getirmemek.

        Buna rağmen ayrılmak isterlerse CHP ile çatışmaya gerek bırakmadan karşılıklı saygı içinde kopuşun gerçekleşmesini sağlamak.

        Çatışarak ayrılma görüntüsünün önüne geçmek.

        Bakalım bunda ne denli başarılı olunacak…

        Diğer Yazılar