Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

LİBYA’da ateşkes sürecinde adımlar hızlandı...

Görünen o ki Sirte- El Cufra arasında silahtan arındırılmış bir bölgenin kurulması konusunda uzun süredir devam eden müzakerelerde önemli bir aşamaya ulaşıldı...

Şurası açık ki gelinen süreçten en başarılı çıkan Türkiye...

Bunun en önemli göstergesi Libya’yı ziyaret eden Milli Savunma Bakanı Akar ile Katarlı mevkidaşı El Atiyye arasında Mistara’daki ortak deniz üssü kurulmasına yönelik anlaşma.

Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması’na ilave olarak Mistara deniz üssüne ilave olarak Vatiye’deki hava üssünü de eklemek lazım.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın, Al Jazeera’daki demecinde olduğu gibi, “Türkiye’nin Rusya ile Suriye’de olduğu gibi Libya’da da yardımlaşması” söz konusu olursa bu Libya’daki gücünü daha farklı bir yere taşır.

SİLAHTAN ARINDIRILMIŞ BÖLGE

Ankara’nın, Libya’daki ateşkes sürecinin sağlıklı işlemesi için Mısır ile de belirli bir noktaya geldiği biliniyor.

Nitekim Almanya Dışişleri Bakanı Maas da Akar ile eş zamanlı bulunduğu Libya’da, Sirte- El Cufra arasında silahtan arındırılmış bölge için hükümetle görüşmeler yaptı.

Ankara’dan da bu girişimlere destek geldi.

Nitekim Kalın aynı demecinde “adil ve şeffaf bir şekilde yapılmış Libya hükümetinin kabul edilebilir şartlarda onaylayacağı silahtan arındırılmış bölge anlaşmasına” desteğini açıklarken, bunun “siyasi çözüm için de pencere olabileceğini” bildirdi.

Dolayısıyla Ankara da bu planı destekliyor, ancak alanın kimin tarafından korunacağı konusunun önemine de atıf yapıyor.

“S-300 VE S-400 KURDU”

Libya üzerine çalışmalarıyla bilinen ORSAM’dan Oytun Orhan da dün telefon konuşmamızda “Sirte- El Cufra arasında yeni bir operasyona hazırlık yapılırken bu sözlerin gelmesinin” önemine dikkat çekti.

Orhan, Rusya’nın bölgedeki gücüne de dikkat çekip ekledi:

“Rusya’nın, S-300 ve S-400 hava savunma bataryaları bir süredir Libya’nın doğu bölgesinde görülüyordu. El Cufra’ya savaş uçaklarını yerleştirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki telefon görüşmesinde önemli bir noktaya gelindiği görülüyor. Zaten bu konuda Moskova bir süredir ateşkes anlaşması üzerinde Ankara ile çalışıyordu. Demek ki önemli bir aşamaya gelindi…”

Oytun Orhan, Ankara’nın Trablus düşmek üzere iken yaptığı müdahaleden bugüne gelinen süreci de anımsattı.

Gelinen süreçte bir deniz, bir de hava üssünü kullandığını anımsatıp devam etti:

“Rusya da Suriye’de aynısını yaptı. Şam çok zor durumda olduğu bir sırada müdahale etti ve deniz, hava üslerine sahip oldu. Türkiye’de Rusya’nın taktiğini Libya’da hayata geçirdi…”

“RUSYA DEVRİYEYİ DURDURDU”

Libya’da Moskova ile ateşkes anlaşmasının sağlanması için çaba gösterilirken, Suriye’nin İdlib bölgesinde yapılan saldırılar sonrası gelinen durumun hiç de iç açıcı olmadığına dikkat çekti.

“Moskova İdlib'de devriye faaliyetini durdurma kararı aldı” diyen Orhan, son dönem bölgedeki Rus askerlerine yönelik saldırılara dikkat çekti.

Önceki gün ortak devriye hareketi sırasında Türk-Rus konvoyuna yapılan saldırı sonrası Rus askerleri yaralanırken, dün de Deyrizor bölgesinden dönen askeri konvoya el yapımı patlayıcılar ile yapılan saldırı sonrası Rus bir tümgeneralin öldüğü, 3 askerin de yaralandığı Savunma Bakanlığı tarafından açıklandı.

Oytun Orhan bu saldırıların bir süredir bölgede yığınak yapan Şam güçleri ve İran milisleri ile Rusya’nın İdlib’deki ateşkesin bozulup yeni bir çatışma sürecinin başlamasına yol açabileceği endişesini de dile getirdi.

HTŞ’DEN AYRILAN DAHA RADİKALLER

Daha önce de belirttim, bu coğrafyada her daim hem diplomatik, hem askeri gelişmelere tahterevalli siyaseti hakim oldu.

Bir yerde uyum sağlanırken, diğer tarafta sorun büyüdü…

Bunun bir süredir sorundan uzak yaşayan İdlib’de havalar soğurken, alanın yeniden ısınmasına yol açıp açmayacağını zaman gösterecek.

Ama HTŞ’den ayrılan radikal grupların, arkalarına aldıkları güçle uzun süredir İdlib’de varmak isteği noktaya umarım gelinmez…

Yoksa çok daha kötü bir sürece tanıklık edilir…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar